Japonya’nın Tokyo Üniversitesi ve Amerika’nın Kansas Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalarda, yeşil çayın kanser ve kalp hastalıkları gibi çok sayıda hastalığa karşı etkili olmasının sebebi tespit edildi.

Yeşil çayda, bugüne kadar bilinen en güçlü antioksidan madde bulunuyordu. Bu madde, EGCG (epigallocathechin gallate)’dir. EGCG maddesi, C vitamininden yüz kat, E vitamininden ise 25 kat daha güçlü antioksidan etkiye sahiptir. En yüksek konsantrasyonu da yeşil çayda bulunmaktadır! Vücut direncindeki düşüşün ve yaşlanma etkilerinin önemli bir kısmının vücuttaki serbest radikallerin artışıyla ilgili olduğu dikkate alınınca, yeşil çayın bu konuda mükemmel bir şifa kanyağı olacağını söyleyebiliriz.


Faydaları

Yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre yeşil çayın faydaları:

* Tüm kanserleri ama özellikle prostat, akciğer, mide, oniki parmak bağırsağı kanserlerini % 50 oranında önlemektedir.

* Yeni başlayan kanserlerin yayılmasını durdurmakta ve çevre dokularını korumaktadır.

* Kolesterolün dengelenmesine yardımcı olmaktadır.

* Yüksek kan basıncını kontrol edebilmektedir.

* Kan şekerini dengelemektedir.

* Gıda zehirlenmelerini önlemektedir.

* Virüslere karşı vücut direncini arttırmaktadır.

* Yaşlanma hızını azaltmaktadır.

* Sigaranın toksik zararlarını %40 ile %50 oranında azaltmaktadır.

* Yeşil çay cilde haricen uygulandığında; dokuyu UV ışınlarından korumakta, kırışık çizgilerini geciktirmekte ve cilt kanserini önlemede yardımcı olmaktadır.

* Yeşil çayın cilt üzerindeki etkileri kayda değer. Bu sebeple batıda birçok kozmetik ürün içinde “green tea extract”ları kullanılmaktadır. Yeşil çay deri yüzeyine uygulandığında, temel dokuları korumakta ve cildin antioksidan potansiyelini yükseltmektedir.

* Kırışıklıkların % 80’inin serbest radikallerin eseri olduğunu düşünürsek, yeşil çayın bu etkisini daha iyi değerlendirebiliriz.

* Yeşil çayın kilo kontrolüne yardımcı olduğu, sindirimi düzenlediği, stresi yatıştırdığı da tespit edilmiştir.


Ne kadar içilmeli?
Bütün bu faydaları, okuduktan sonra insanın bol bol yeşil çay içesi geliyor. Peki ne kadar yeşil çay içeceğiz? Bu konuda kesin bir formül veya fazlasının zararlı olabileceğine dair kesin bir ölçü yok. Ancak Japonların günde ortalama 4-5 fincan içtikleri söylenmekte. Tabii onların fincanları bizim kocaman kahve çanaklarımıza benzemiyor. Prostat hastaları için günde 6 fincan yeşil çayın uygun olduğu belirtiliyor.
Size tavsiyemiz; ister hazır poşetlerde alın, isterseniz aktarlardan yaprak şeklinde olanını alın, ama evinizden ve işyerinizden yeşil çayı eksik etmeyin!


Tümörlerin büyümesini önlüyor
Son yıllarda tüketimi bir hayli artan ve faydalarından sık sık bahsedilen yeşil çay kanserle mücadelede de doktorlara yol gösterdi. İngiliz ve İspanyol bilim adamları yeşil çay yapraklarında bulunan bir maddenin kanser hücrelerinin yayılmasına sebep olan bir tür enzimin gelişimini engellediğini belirledi. Kanserle mücadele için geliştirilen birçok ilacın temel hedefinin de bu enzimin gelişmesini engellemek olduğu belirtiliyor. Yeşil çay doğası gereği kanserli hücrelerin bu enzimi üretmesini engelleyebiliyor, üstelik ilaçlar bu enzimle mücadele ederken sağlıklı hücrelere de zarar verirken, yeşil çay bunu yapmıyor.


Hamileler için fazlası zararlı
Öte yandan uzmanlar yeşil çayın aşırı tüketiminin de özellikle hamile kadınlar için sakıncalı olabileceğine dikkat çekti. Hamileliğin ilk aylarında aşırı yeşil çay tüketiminin folik asit emilimini azalttığı ve bebeklerde bazı omurilik rahatsızlıklarına neden olduğu uyarısı yapıldı.


Enerji deposu: Ceviz
Enerji deposu olarak anılan yeşil ceviz, bildiğimiz cevizin ham haline benzese de çok farklı bir ürün. Kafkas bölgesinin özel tabiat şartlarında yetişen bu ürünün en çok reçeli yapılıyor. Yeşil ceviz reçelinin faydaları saymakla bitmiyor. B1, B2, C, E vitamini zenginliği ile bilinen ve düzenli tüketildiğinde çocukların ve yetişkinlerin sağlıklı beslenmesine yardımcı olabilmesi için, sabahları sadece bir kaşık yenmesi yeterli.


Doğal maske ile canlanın
Sürekli olarak bakteri, virüs, kimyasal maddeler, alerjenler ve her türlü dış etkiyle mücadele eden cildimizde meydana gelen değişikliklerin, bozuklukların ve rahatsızlıkların giderilmesi için basit maskelerden yararlanabilirsiniz. Cildinizdeki sivilce, akne gibi problemlerden mi şikayetçisiniz. Yüzünüzde bir türlü istediğiniz canlılığı ve parlaklığı mı yakalayamıyorsunuz? Aradığınız sağlık ve güzelliği çeşitli bitkilerle hazırlayacağınız hem pratik hem ucuz maskelerde bulabilirsiniz. Kırışıklıktan, leke ve morluklara, sivilceden, soyulmalara kadar pek çok cilt probleminin çözümü doğada. İşte problemli ciltler için önerebileceğimiz doğal maskelerden bazıları:


Ballı maske:
Bir fincanda birer çorba kaşığı un ve balı karıştırın, üzerine çırpılmış yumurta akı ilave edip, karıştırın. Karışımı yüz ve boynunuza sürün. 10 dakika sonra ılık suyla maskeyi çıkarın. Bol miktarda A ve B vitaminleri içeren bu maske, cildi gererek canlandırır.


Muz-havuç maskesi:
Bir muzu ezip içine çok ince rendelenmiş bir havuç veya havucun suyunu katın. İyice karıştırın ve elde ettiğiniz karışımı cildinize sürün. Özellikle cildinizin solgun ve renksiz olduğundan şikayetçiyseniz maskenin yararlarını hemen görebilirsiniz.


Un maskesi:
Yorgun ciltleri anında canlandırma özelliğine sahip olan bu maskeyi kolayca hazırlayabilirsiniz. Biraz ılık sütü, 3 yemek kaşığı un ve bir yemek kaşığı balla karıştırın. Ilık karışımı cildinize sürüp, 10 dakika bekletin. Maske A, B ve E vitamini içerdiği için cildi canlandırıcı özelliğe sahiptir. (09.05.2006)