Sual: Bazı kimseler, müstehcen konuşuyor. Ayıp şeyler söylüyor. İnsanların ayıplayacağı çirkin işler yapıyor. Müslüman olan kimse, böyle şeyler yapar mı?
CEVAP
Hadika’da buyuruluyor ki:
Fuhuş, çirkin söz demektir. Haddi aşan her şeye fahiş denir. Buradaki manası çirkin olan işleri açık kelimelerle anlatmak, müstehcen konuşmak demektir. Cima için ve abdest bozmak için kullanılan kelimeleri söylemek böyledir. Bu kelimeleri söylemek fuhuştur. Çünkü bunları söylemek, mürüvvete ve diyanete uygun değildir, hayayı, utanmayı giderir ve başkalarını gücendirir. Cimayı, abdest bozmayı ve necaseti anlatmak gerektiği zaman, açık olarak söylememeli, kinaye olarak söylemelidir! Kinaye, bir şeyi, açık manaları başka olan kelimelerle anlatmaktır. Edepli olan, salih olan, fuhuş söylemeye mecbur olunca, kinaye olarak söyler. Mesela, Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde, cima için lems [dokunmak] kelimesini söylemiştir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Fuhuş söyleyene Cennet haramdır.) [Ebu Nuaym]
Dinimizde hayanın, utanmanın yeri çok mühimdir. Hayası olan, Allahü teâlâdan utandığı için günah işlemekten çekinir. İnsanlardan utanmayan Allah’tan da utanmaz. Açıktan günah işleyen kimse, hem insanlardan, hem de Allah’tan çekinmediğini gösterir. (Allah’ın bildiğini kuldan ne saklıyayım) demek doğru değildir. Gizli işlediği bir günahı başkalarına açıklamak doğru değildir, hayasızlıktır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haya ve az konuşmak imandan, fahiş söz ve çok söz nifaktandır.) [Tirmizi]
(Kim, dünyada günahını gizlerse, Allahü teâlâ da, Kıyamette, o günahı herkesten saklar.) [Müslim]
İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayadandır. Haya da imandandır. Günah gizlenmezse, fasıklar bundan cesaret alır. (Falanca günah işliyor. Ben de işlesem ne çıkar?) diyebilir. Riya olmaması için ibadeti gizlemek caizdir. Onun için (Kabahat da gizli, ibadet de gizlidir) denmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haya, iffet, dile hakim olmak ve akıl imandandır. Cimrilik, fuhuş, çirkin sözlü olmak ise hayasızlıktan ve münafıklıktandır.) [Beyheki]
(Fahiş ve çirkin sözlerden şiddetle kaçının! ) [Nesai]
(Mümin, ayıplamaz, lanet etmez, fahiş söz söylemez.) [Tirmizi]
(Cennet, fahiş ve çirkin söz konuşana haramdır.) [İbni Ebiddünya]
(Allahü teâlâ, fahiş ve çirkin söz söyleyeni sevmez.) [İbni Ebiddünya]
Sual: Porno film seyrediyoruz, müstehcen fuhuş sözler ediyoruz. Günah mıdır?
CEVAP
Elbette günahtır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyenden Allahü teâlâ nefret eder.) [Tirmizi]
Güzel ahlaklı olmalı. Çünkü bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kıyamette müminin terazisinde güzel ahlaktan daha ağır bir şey bulunmaz.) [Tirmizi]
Sual: Bir kimsenin insanlara, hanımına, kocasına, çocuklarına hitap ederken, "lan, adi, mal, şerefsiz, sapık..." gibi kelimeler kullanması, dinen uygun olur mu?
CEVAP
Eshab-ı kiramdan Ebû Sa'îd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin güzel hâllerini anlatırken;
“Resullah efendimiz heybetli yani saygı ve korku hasıl ederdi. Fakat, kaba değil, nazik idi. Herkese acır, kimseden bir şey beklemezdi. Saadet, huzur isteyen, Onun gibi olmalıdır” buyurmaktadır.
Resulullah efendimizin en büyük düşmanı olan ve mübarek vücuduna ve nazik ruhuna eziyet ve işkenceler yapan Ebu Cehil'e lanet ettikleri, sövdükleri görülmemiştir.
Kadınların kalbleri ince, nazik ve hislerine tabidirler. Hadis-i şerifte; (Bir erkek, zevcesini döverse, kıyamette ben onun davacısı olurum) buyuruldu.
Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri;
“Hiçbir bî edeb yani edepsiz, Allahü teâlânın rızasına kavuşamamıştır” buyurmaktadır.
Haram işleyeni görünce, gadaba gelmek, din gayretinden ileri gelir. Fakat, kızınca aklın ve İslamiyetin dışına taşmamak lazımdır. Ona, kâfir, münafık, deyyus ve diğer fuhuş, çirkin şeyler söylemek, haram olur. Söyleyenin ta'zir edilmesi, cezalandırılması lazım olur. Haram işleyeni görenin, buna cahil veya ahmak demesine izin verilmiş ise de, yumuşak, tatlı söyleyerek nasihat vermek, iyi olur. Hadis-i şerifte; (Allahü teâlâ, her zaman yumuşak söylemeyi sever) buyuruldu.
Seâdet-i Ebediyye'de Ta’zîr bahsinde buyuruluyor ki:
“Müslümana, ey kâfir, ey habis, ey sapık, ey facir diyen ta'zîr olunur. Ey münafık, Yahudi, Nasrani, kahpenin oğlu diyen ta'zîr olunur. Namussuzun oğlu, facirenin oğlu, kâfirin oğlu, fasıkın oğlu, hırsızların yuvası, zanilerin başı, haramzâde diyen ta'zîr olunur.
Ta'zîrin çoğunda, Allahü teâlânın hakkı ve kul hakkı birlikte vardır. Fakat kul hakkı daha çoktur. Ta'zîr, incitilen kimsenin affetmesi ile sakıt olur. Kul hakkını hâkim affedemez. Bir kimse, birine çeşitli kelimelerle veya birkaç kişiye bir kelime ile sövse, her biri için ayrı ayrı ta'zîr olunur. Çünkü kulların hakları birbirleri yerine geçmez.
Ta'zîr, haram işleyene ve sözü ile, hareketi ile, işareti ile, Müslümana haksız olarak eziyet verene yapılır.”