Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
O beni gördü
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kurtulmak, yani doğru Müslüman olmak için, ya kul tercih edecek, dua edecek, isteyecek veya Allahü teâlâ ihsan ederek seçecek. Kurtuluşun başka yolu yoktur. Yani Allahü teâlâ hidayeti, ya adaletle veya ihsan olarak verir.

Bir kişi ellerini açıp, (Yâ Rabbi, bana hidayet ver, ben dinimi doğru olarak öğrenmek istiyorum, beni bozuk yollardan koru!) diye dua etse, Allahü teâlâ bu kulunu kesinlikle kurtarır. Onun karşısına sevdiği bir kulunu veya böyle bir zatı seven, onu tanıyan, kitaplarını okuyan bir talebesini çıkarır, böylece onu kurtarır. Bir kişinin kurtulması için mutlaka bir rehbere ihtiyacı vardır. Başka türlü kurtulmak mümkün değildir. Adaletle kurtulmak budur.

Bazıları da vardır ki, hiç böyle dua etmeyi düşünmediği, hayatına normal devam ettiği hâlde, Allahü teâlâ, onu ya cömertliğinden veya güzel bir huyundan dolayı yahut bir müminin duasını aldığı için seçip hidayete kavuşturur. Bazılarını ise karşılıksız seçer. Yani böyle seçilenler, yerden göğe kadar iyilik yapsalardı, bu nimetin karşılığı olamazdı. Bu, Allahü teâlânın karşılıksız ihsanıdır. Silsile-i aliyye büyüklerini sevip, onların yolunda olanlar böyledir.

Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, deniz kenarında, elinde bol miktarda yem olan bir Mecusi’yi, balıklara yem atarken görüp, ona sorar:
- Ne yapıyorsun böyle?
- Balıklara yem atıyorum, sevab kazanacağım.
- İyi ama senin sevab kazanman için, önce kelime-i şehadet getirip Müslüman olman, Allah’a ve Resulüne iman etmen lazım. Müslüman olmayan, iyilik etmekle sevab kazanamaz.
- Benim bu balıklara yem verdiğimi o bahsettiğin Allah görüyor mu?
- Elbette görüyor, Onun bilmediği, görmediği bir şey yoktur.
- Öyleyse, bu da bana yeter.

Birkaç yıl sonra, Cüneyd-i Bağdadi hazretleri hacca gider. Balıklara yem atan zatı tavaf ederken görür. Ona, (Burada ne işin var?) diye sorunca, o zat gülerek, (Gördü gördü yâ Cüneyd, O beni gördü) der. (Nasıl gördü?) diye sorunca şöyle der:
- Sen gittikten sonra içimde bir nur parladı, baktım balıkların hepsi kelime-i şehadet getiriyor, ağaçlara baktım, kelime-i şehadet getiriyor, ben de kelime-i şehadet getirmeye başladım. Rabbimiz beni gördü, O gördüğü için de buraya geldim. Sana bir de nasihatim var: Yâ Cüneyd, iyilik et, at denize, balık görmese de, Hâlık görür.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı