Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Cennete açılan tek kapı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ kendisine kavuşturacak, Cennete girilecek, tek açık kapı bırakmıştır. Bu tek kapı, Peygamber efendimizin mübarek kalbidir. Peygamberler dâhil herkes bu kapıdan geçmedikçe Allahü teâlâya kavuşamaz. Onun Peygamberliğini kabul etmeyen, kim olursa olsun, Cennete giremez. Peygamber efendimize zerre kadar benzemek, bütün dünya ve ahiret lezzetlerinden, nimetlerinden daha tatlıdır, daha üstündür. Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey iman edenler, siz de salât edin) buyuruyor. Allah’ın salât etmesi rahmet, meleklerinki dua, müminlerinki ise Onun şefaatini taleptir.

Allahü teâlâyı seven, Kur’an-ı kerim okumayı sever. Kur’an-ı kerim okumak ruhun gıdasıdır. Allah’ı seven, Onun bildirdiğiyle amel eder. Allah’ı seven, Habibine tâbi olur, onu sever. Onu seven de Ona çok salevat okur ve sünnetine uyar.

Peygamber efendimiz, (Allah’ı anmadan, Peygambere salevat getirmeden toplanıp dağılmak, leşin başından dağılmak gibidir) buyuruyor.

Âhir zamanda bütün dünyayı küfrün zulmeti kaplar. Herkes bu havayı teneffüs etmeye mecbur olur. Bu pisliği çıkartmanın, bundan kurtulmanın yolu, birkaç arkadaş bir araya gelince dinden, imandan, Allahü teâlânın sevgili kullarından bahsetmektir. Böyle yapınca bu pislik çıkar, insan temizlenir, rahatlar. Müminler, Allah için bir araya geldiği zaman, isteseler de, istemeseler de Allah sevgisi mutlaka kalbden kalbe geçer.

Bir Müslüman, rüyasında imam-ı Şafiî hazretlerini görünce ona, (Efendim, bu dereceye, bu makamlara nasıl kavuştunuz, nasıl bu kadar büyük bir zat oldunuz, çok merak ediyoruz) diye sorar. İmam-ı Şafii hazretleri, (Merak ediyorsan yazdığım kitaba bak) buyurur. Başucunda onun yazdığı bir kitap vardır. İmam hazretleri sözüne devamla, (Ben, Peygamber efendimizin her ismi geçtiğinde “aleyhissalatü vesselam” diye salatü selam verdim. Hiçbir zaman Onun mübarek ismini salatü selamsız yazmadım. Rabbim bunun için bana bu makamı ihsan etti) buyurur. O mümin uyanıyor, kitaba bakıyor ki, İmam-ı Şafii hazretleri, Peygamber efendimizin isminin geçtiği her yerde, salevat-ı şerife yazmış.

Kendimizde ihlâs yoksa, Allah aşkı yoksa, başkasının kapısını çalmamızın ne faydası olur? Ne bize, ne ona hayır gelir, çünkü ihlâssızlık fitneye sebep olacak işler yaptırır. İhlâs olmayan yere, menfaat girer, dünya girer. İhlâs demek, ahiret için, Allah için çalışmak demektir. İmam-ı Gazali hazretleri vefat ederken, talebelerine son nasihat olarak, üç defa (İhlâslı olun) buyurmuştur.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
19 Mayıs 2024 Pazar
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı