Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Nefsi aradan çekmek
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Müslüman, kimseye kötülük etmez. Kendine zarar verene, karşılık vermeyip sabreder. Ona tatlı dille, güler yüzle nasihat eder. Başarının sırrı, tatlı dil ve güler yüzdür. Âhir zamanın cihadı budur. Bunun aksi ise sıkıntı verir; çünkü dostun kalbini kırar, düşmanın düşmanlığını arttırır.

Başarıyla insan arasında nefis vardır. İnsan nefsini aradan ne kadar çekerse, o kadar başarılı olur. Araya nefsimiz karıştığı müddetçe başarısız olur. Başarıdan kastımız, sadece para kazanmak değildir. Cenab-ı Hakkın rızasına uygun iş yapmaktır. Allahü teâlânın rızasına uygun iş yapmak için, elden geldiği kadar nefsi aradan çekmek gerekir. Arada ne miktarda nefis varsa, başarı da o miktarda azdır.

Büyükler hep, başkasıyla değil, nefsimizle mücadele etmeyi bildirmişler ve bunu istemişlerdir. Hatta bazı büyükler, işleri idare eden talebelerine, nefsi aradan çekmek için, (Bizimle, hizmetlerimizle ilgili size müracaat edenlere, eğer peki diyebiliyorsanız diyebilirsiniz; ama hayır demeyin! Hayır demek, bize aittir. Öyle bir durumda bize havale edin! Çünkü o bize geliyor, size gelmiyor. Bizim adımıza hayır dediğiniz takdirde, bunun sonucuna katlanmak size sıkıntı verir. Belki biz ona evet diyeceğiz. Evet demekte serbestsiniz; ama hayır diyemezsiniz. Belki biz de, hayır diyeceğiz; ama bizim dememiz başkadır, biz onun ahiretine bakarak evet veya hayır deriz. Onun için faydalı olan cevabı veririz. Bunu siz bilmezsiniz) buyurmuşlar.

Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri, (Allah yolunda bir mücahid, bir kılıç sallamakla, bir dervişin, kırk sene riyazet çekerek bir kapalı odada zikretmesinden kazandığı sevabdan daha çok sevab kazanır) buyuruyor. İmam-ı Rabbani hazretleri de, (Bugünün silahı top, tüfek değil, kâğıt, kalemdir) buyuruyor. Bu yüzden, bu büyüklerin yolunda Ehl-i sünnete hizmet edenler, her nerede olursa olsun, hangi vazifede olursa olsun, cephede olan mücahidin tâ kendisidir; çünkü o gemide, o birliğin içerisindedir, o cemaatin, o cemiyetin içindedir. Bu hizmetler, sevaba ortak bir şirkettir. Herkes, âhirette ihlâsı nispetinde pay alacaktır.

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Eğer bir insan günahlardan kurtulur da, emr-i maruf yaparsa, onun hiç malı mülkü olmasa da, çok zengin sayılır. Hiçbir askeri, hiçbir kuvveti olmasa da, çok güçlü bilinir. Bütün insanlar arasında, bir şey olmadığı halde, en kıymetli, en aziz o olur.)
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı