Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Feyzlere kavuşma şartları
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Saadetlerin başı, İmam-ı Rabbani veya Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri gibi bir büyüğü veya bunların kitaplarını tanımaktır. Allahü teâlânın sevdiği kullarını sevince, onlardan feyz alınır, istifade edilir. Onlardan feyz alındığının alameti, dünyayı sevmemektir.

Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın razı olduğu şeyleri yaptıran nurdur, bir kuvvettir. Allah adamlarının kalbindeki feyzler, nurlar, güneşin ziyası gibi, her yere yayılmaktadır. İslamiyet’e uyan ve bu zatları seven Müslümanların kalblerine akar. Onların, bu feyzleri aldıklarından haberleri olmayabilir; fakat kalblerinin temizlendiğini anlarlar. Karpuzun güneş karşısında olgunlaştığı gibi kemale gelirler. Eshab-ı kiram, Resulullah efendimizin sohbetinde böyle kemale geldiler. Müslümanın feyz almasına mani olan en zararlı şey, bid’at sahibi olmasıdır.

Bütün feyzlerin kaynağı, Peygamber efendimizdir. Feyz, bütün dünyaya bu kaynaktan yayılır. Bundan faydalanabilmek için de bazı şartlar vardır. Bu şartlara haiz olmayan, bundan faydalanamaz. Bu şartlar:
1- Müslüman olmak: Müslüman olmayan ne kadar iyiliksever, ne kadar iyi huylu olursa olsun, bundan istifade edemez. Ahirette de Cehennemden kurtulması, Cennete gitmesi mümkün değildir.
2- Bid’at sahibi olmamak: Bid’at sahibi olan kimse, Resulullah efendimizin sünnetinden, yolundan ayrıldığı için, Ondan gelen feyzlerden istifade edemez.
3- Dinin emir ve yasaklarına uymak: Dinin yasaklarına uymayan, emirlerini yerine getirmeyen, özellikle de namaz kılmayan, bu feyzden istifade edemez.
4- Edeb sahibi olmak: Edeb, haddini bilmek demektir. Allahü teâlâya, Resulullaha, Allah dostlarına ve din kardeşlerine karşı edepli olmayan, feyzden istifade edemez.
5- Allah dostlarının yanında bulunmak: Tam istifade için sohbet şarttır. Bu mümkün olmazsa, bunların kitaplarını okumaktır. Okumak, sohbetin yarısıdır. Mesela, yarım saat sohbetinde bulunup feyzinden istifade edebilmek için, o zatın bir saat kitabını okumak gerekir.

Suyun kaynağı ve geçtiği yol, temiz olmalıdır. Bu ikisi varsa, kaynaktan istifade edilir. Böyle kaynaktan beslenen, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayırır. En zor iş, hakkı bâtıldan ayırmaktır. Peygamber efendimizin de, biz ümmetine öğretmek için, bu hususta duası var:
(Yâ Rabbi, doğruyu bize doğru olarak göster, ona uymayı nasip et ve yanlışların yanlış olduklarını göster, onlardan sakınmamızı nasip et) buyuruyor. Biz de böyle dua etmeliyiz!
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı