Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Sevmenin asgarisi, büyüklüğünü inkâr etmemektir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, (Ben kullarımı hasta yarattım, kalbleri hastadır) buyuruyor. Bedendeki hastalığın çaresini aradığımız, doktora, ilaca koştuğumuz gibi, niye kalbimizdeki bu mânevî hastalığın çaresini de aramıyoruz? Neden bu işin doktoruna [Ehl-i sünnet âlimlerine] gitmiyoruz? Hâlbuki hem dünya hem de âhiret saadetimiz buna bağlı.

Hastanelerin, ilaçların çoğaldığı, fakat gönül doktorlarının kalmadığı bir asırdayız. Yürek doktorları var, ama gönül doktorları yok. Büyükler, (Dünyanın tadı, kokusu, evliya zatlarla, medreselerle, dergâhlarla, Allahü teâlânın zikredildiği yerlerle, yani mânevî bir havayla olur) buyuruyor. Şimdi her tarafta çok sayıda cami var, ama koku yok, yani örnek insan yok. Fakat yine de elimizde, büyüklerin kitapları mevcut. Bunlar da kalb hastalığına ilaç olur. O kitapları okuyarak, o büyüklerin ruhaniyetlerinden istifade etmek zorundayız.

Silsile-i aliyye büyüklerinden Yâkub-i Çerhî hazretleri, (Bir gün gelecek, insanlar, bu sohbetlerden mahrum kalacaklar) buyurur. Bunun üzerine talebeleri, (O zamanda gelecek olan Müslümanların hâli ne olacak? Onlar ne yapsın?) diye sorunca da, (Sekiz sayfa kadar, o büyüklerin hayatını, sözlerini ve yazılarını okusunlar) buyurur. Bunları okuyanlar, o büyüklerin ruhaniyetleriyle sohbet etmiş olurlar. Çünkü onların isimleri nerede anılırsa, orada hazır olurlar. Biz görmesek ve bilmesek de, muhakkak feyz verirler. Çünkü o büyükler, Allah’ın sıfatlarıyla sıfatlanmışlardır. Onun bir sıfatı da cömertliktir. O büyükler de cömerttir. Fakat onlardan gelen feyzi almak için, inanmak ve sevmek şarttır. Sevmenin asgarisi, büyüklüğünü inkâr etmemektir. O da sevmenin başlangıcıdır. Yani o zatın büyük olduğunu kabul etmek, istifade için ilk basamaktır. Konuştukça, sohbet ettikçe, tanıştıkça, kitaplarını okudukça, muhabbet artar.

Eskiden, hocasına karşı bir kusur işlemek korkusuyla, saçlarını ağartan talebeler vardı. Büyüklerden istifade etmek isteyen hakiki bir talebe, hocasına ve bütün Müslümanlara karşı, mutlak bir şekilde saygılı ve edepli olmalıdır. Saygı ve edeb, karşısındakini üzmemektir. Şah-ı Nakşibend hazretleri, (Bu yolun başı, ortası ve sonu edebdir) buyurmuştur.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı