Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Dine hizmette başarının yolu
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet kitaplarını, doğru din bilgilerini yaymak maksadıyla yapılan hizmetler için sarf edilen paralar, yapılan bütün çalışmalar, dünyanın uzak yerlerindeki insanlara dinimizi ulaştıracak olan Ehl-i sünnet gemisinin yakıtı gibidir. O hâlde bu geminin yakıtını elde etmek için uğraşan herkes bu sevaba ortaktır. Çünkü gaye, herhangi bir kimseye maddi menfaat sağlamak değil, bu gemiye, ne şekilde olursa olsun, bir parça katkıda bulunmaktır. Bedenen çalışarak, para ve mal sarf ederek veya hiç olmazsa dua ederek yapılan katkıların hepsi çok kıymetlidir. Bu hizmetlerin karşılığının ne kadar büyük olduğu, âhirette anlaşılır. Seyyid Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, (Bir mücahidin cephede kılıcını şöyle bir sallaması, bir âbidin [ibadet edenin] kırk sene, hem de halvette ibadet etmesinden daha kârlıdır. Âbid, sadece kendini kurtarmakla uğraşıyor. Mücahid ise, insanları kurtarmakla da uğraşıyor) buyurmuştur.

Büyüklerimiz, (Allahü teâlânın dininden bir meseleyi birine öğretmek, anlatmak, yüz umreye bedeldir) buyuruyorlar. Hadis-i şerifte de, (Unutulmuş bir sünneti ihya edene yüz şehit sevabı vardır) buyuruluyor. Ecdadımız, gittikleri yerlere, toprak almak için değil, Allahü teâlânın kelamını oradaki insanlara duyurmak için ve o insanların âhirette, (Biz bilmiyorduk, biz İslamiyet’i işitmedik) dememeleri için gittiler.

Bu hizmetlerde, hiç kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur ve olamaz. Kimin niyeti düzgün, ihlâsı çoksa, kim Allah için daha çok koşturur, daha çok yorulursa, o daha çok sevab kazanır.

“Ben misafirim”
Dinimize hizmet eden mübarek bir zata, (Siz nasıl başarılı oldunuz? Hizmetleriniz, işleriniz nasıl bu kadar büyüdü?) diye soran bir misafire, o mübarek zat buyurur ki:
(Siz şimdi bizi ziyarete geldiniz, burada misafirsiniz. Ben de bu işlerde misafirim. Bir an sahiplensem, bu hizmetler durur. Zaten bir kimse bir işi sahiplendiği, ondan menfaat beklediği anda, başkaları da sahiplenmeye kalkacaktır, sonrasında da menfaat çatışması olur. Ama "Ben bu işin sahibi değilim" denirse, orada sevgi ve güven teşekkül eder, arkasından da mutlaka başarı gelir.)
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı