Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Alın yazısı insanın icraatıdır
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünyada farklı yerlere akan nehirler vardır. Kimi Karadeniz’e, kimi Akdeniz’e, kimi de başka denizlere akıyor. O nehirlerin aktığı yerden, gidecekleri yeri bilmek zor değildir. İnsanlar da, dünyada Cennete ve Cehenneme akan iki nehir gibidir. Yaşayışıyla, konuşmasıyla, icraatlarıyla, ibadetleriyle herkes bir yere akıyor. Herkesin nereye aktığı, gittiği yoldan bellidir. İstisnalar olabilir. Yani kudret sahibi Cenâb-ı Hak, bir taraftan alıp diğer tarafa koyabilir. Ama âdeti şöyledir ki, nehrin aktığı yer belli olduğu gibi, insanların da âhirette gideceği yer, dünyadaki işlerinden bellidir. Demek ki, alın yazısı insanın icraatı oluyor.

Yani insanın alın yazısı ne ise, onu yapar. Kimi dinin yıkılması veya değiştirilip bozulması için, kimi de İslamiyetin yayılması, insanların huzura kavuşması, kötülüklerin önlenmesi için çalışır. İkisinin de alın yazısı bellidir. O hâlde, insanın kaderi ne iş yaptığından bellidir.

(Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alameti, o kulun boş şeyle uğraşmasıdır) hadis-i şerifi gösteriyor ki, bir kimse ne dünyaya, ne de âhirete hiç faydası olmayan işlerle uğraşıyorsa, Allah onu sevmiyor demektir. Çünkü Allahü teâlâ, Müslümanın, iyi niyetle çalışmasını ibadet kabul ediyor. Çalışan, vazifesine düşkün olan, gerek dünyası gerekse âhireti için faydalı olan bilsin ki, Allah onu seviyor. Tembel olanı, işine geç geleni, işinden kaytaranı da Allah sevmiyor.

Kişi, namazı öyle bir kılıyor ki, ne tâdil-i erkâna, ne tumaninete riayet ediyor, alelacele kılıp kaçıyor. Peygamber efendimiz, (Hırsızın en büyüğü, namazından çalandır) buyuruyor. Hırsızlık illa birinin cebinden mal çalmak değildir. İşinden, vazifesinden, ibadetinden çalan, yani bunları hakkıyla ifa etmeyen de hırsızdır.

Yaptığımız her şey, videoya alınır gibi kayda geçiyor, âhirette önümüze konacak. Onun için hiç kimse, kendisini haklı göstermek, temize çıkarmak için, bir başkasını ikna etmeye uğraşmasın! Allahü teâlâ, her şeyi görüyor ve biliyor. Müslüman, buna inanan ve bilen insan demektir. O hâlde, başkalarını bırakıp, aynaya bakalım, kendimizi görelim ve ne hâlde olduğumuza karar verelim. Bize kendimizi gösterecek ayna, Silsile-i aliyye büyüklerinin hayatı ve kitaplarıdır.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı