Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Salihler Cennete gider
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Silsile-i aliyye büyüklerinin yolunda dinimize hizmet edenlerin imanının kâmil ve kalıcı olması, birbirlerini sevmelerine bağlıdır. Bu sevginin azlığı, imanın zayıf olduğunu gösterir. Eğer biri din kardeşinde kusur buluyorsa, onu sevmiyorsa, bir gün imanını kaybedebilir. Zira din kardeşinde kusur bulmak, insanı hâşâ hocasında ve onun bildirdiği, dinin hükümlerinde kusur aramaya götürür. Bu da zamanla imanını kaybetmeye sebep olur.

Müslüman akıllı tüccar gibi olmalı, ne yaptığını bilerek yapmalı. Mahşerde bir cemaat Cennete giderken melekler, (Durun, sizin hesabınız görüldü mü? Mahşere uğradınız mı? Sırattan geçtiniz mi?) diye sorarlar. Onlar, (Hayır, biz öyle bir şey görmedik) derler. Melekler yine, (Peki, siz ne amel işlediniz ki, elinizi kolunuzu sallaya sallaya Cennete giriyorsunuz) diye sorarlar. Onlar, (Rabbimize sorun!) derler. Allahü teâlâ buyurur ki: (Onlar salihlerdir, benim sevgili kullarımdır. Bunlar ümmet-i Muhammed’den olup, Allah rızası için birbirini severler. Onlar hesapsız doğru Cennete giderler.)

Mahşerde Güneş bir mızrak boyu alçalacak. Herkes terlerken, yedi sınıf insan Arş’ın gölgesinde gölgelenecektir. Onlar için azap korkusu olmayacak. O yedi sınıftan biri, Allah için müminin yüzüne sevgiyle bakandır. Din kardeşliğinin sevgisi sınırsız, sonsuz olduğu için ona doyulmaz. Ama onun dışında neyi seversek sevelim, sınırı vardır. Onun için gerçek sevgi, Allah rızası için din kardeşine duyulan sevgidir.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Bu büyüklere hizmet eden, bu büyükleri tanımakla şereflenen, pervasız, patavatsız da olsa, aziz ve makbuldür) buyuruyor. Bu büyükleri tanıyan, zirvededir. Tanıdıktan sonra ıvır zıvırla uğraşan, başkasından faydalanmaya çalışan, başka kitapları okuyan, bu zirveden daha ilerisini aradığını zanneden, zirveden düşer.

Bu büyükleri seven müşrik ve kâfir olmaz. Ara sıra günah işlese de, sonra hemen tevbe eder, himmet gelir, tekrar düze çıkar. Ancak bu nimetin şuurunda olmak lâzımdır. Bu zamanda en büyük keramet, bu büyükleri sevmektir. Bu büyükleri sevenler, gökteki yıldızlar gibidir. Kim onlarla beraber olursa, imanını kurtarır. Onların kalbini kıran da helak olur. Onun için, imanı kaybetmekten çok korkmalı, kalb kırmamalı, gıybet, dedikodu, suizan etmemeli, din kardeşlerini sevmeli, onlardan ayrılmamalıdır.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı