Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Temelsiz bina olmaz
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Elbette temelsiz ev, köksüz ağaç olmaz. Dinimizde bu temel ve kök, doğru imandır, imanın ve İslam’ın şartlarıdır. Taklid de olsa, görünüşte de olsa, iman çok önemlidir. Sonra bu temelin üstüne ilaveler yapılır, bunlar da kişinin ihlâsına, gayretine, kabiliyetine bağlıdır. Ama temel olmazsa, hepsi birden yıkılır. Katın biri bile sağlam olmazsa, o kat yıkıldığı gibi, üstündeki katlar da yıkılır.

İman çok kıymetlidir, ama ona kavuşmak çok zordur. Çevre düşmanla doludur. Çünkü ona kavuşmak için, çok tehlikeli yollardan geçmek lazım. Doğru imana; nefsimiz, şeytan, bid’at ehli ve kâfir düşman olduğu gibi, para sevgisi de düşmandır. Kısacası imanın düşmanı çoktur.

(Âb-ı hayat, zulumatta bulunur) buyurulmuştur. Âb-ı hayat, içenin ölmediği can suyu demektir. Zulumat ise, karanlık demektir. Bu su, balta girmemiş ormanlarda, canavarların, ejderhaların bulunduğu, zifiri karanlıkta, ormanların diplerinde bulunurmuş. Bu suya kavuşmak imkânsız denecek kadar çok zormuş. Bu çetin engelleri aşıp da, o suya kavuşan kimse, artık ölmezmiş.

Ehl-i sünnet itikadı da, sanki Kaf Dağının arkasında, balta girmemiş ormanların en ücra köşesindeki âb-ı hayat suyu gibidir. Sonsuza akan bu sudan bir damla içenler, sonsuz nimetlere kavuşurlar. İşte bu büyüklerin sohbetleri, kitapları, kendileri ve talebeleri de, birer âb-ı hayattır. Onu içenler, o gıdayla büyüyenler, yetişenler, Allahü teâlânın razı olduğu, sonsuzluk diyarı olan Cennete giderler.

Bütün sohbetlerin, nasihatlerin özeti bir cümledir. O da, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi bir Allah adamını tanıyıp sevmek ve yolunda gitmektir. Bu yolda giden her şeye kavuşur. Bu çok zor bir iştir. Yüz bin kişide bir kişiyi bulmak mümkün mü? İşte en büyük şans, onların içinde cevher olanları bulup çekmiş olmalarıdır. O kimselerin kendilerinin büyükleri bulmaları ne hadlerine! Hangi ilimle, hangi takvayla onları bulacaklar?

Bu büyükleri tanıyan Müslümanın gözü açılır ve aydınlığa kavuşur. Tanımayan ise kördür. Gözü olsa da, ışık olmadığı için göremez. Kör olmasının sebebi, bu din büyüklerine inanmamak, güvenmemek, tanımamaktır. Demek ki, görmek için hem göz sağlam olacak, hem de ışık olacak. Büyüklerin önüne ışık tutması sayesinde, etrafını rahatça görebilen, iyiyi kötüden ayıran kimse ne kadar bahtiyardır.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı