Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (Bir kavmin efendisi, en makbulü, onlara hizmet edendir. Hizmet edene, âhirette hesap da sorulmaz, azap da yapılmaz) buyuruyor.

Merhum hocamız bir sohbetinde, dinimize yapılan hizmetlerin kıymetini ve bunları yapanlara Cennette verilecek nimetleri anlatırken, bir arkadaş söz alır, (Efendim, ne olur bir dua eder misiniz? Ben hemen şimdi ölmek istiyorum) der. Hocamız da, o arkadaşa hitaben, (Siz bu kadar nefsinize düşkün müsünüz, hemen Cennet nimetlerine, rahata kavuşmak istiyorsunuz. O kadar tembellik yok, hizmet var! Herkes ölmek isterse, bu hizmetleri kim yapacak, bu kitapları kim yayacak? İyiler ölürse, insanlara bu nasihati kim yapacak? Oturun çalışın, o sonra nasıl olsa olacak. Öyle kolay, hemen gitmek yok, biraz yorulacaksınız, çalışacaksınız, üzüleceksiniz, sevineceksiniz, ondan sonra inşallah hep beraber orada oluruz. Allahü teâlâ, hepimize inşallah şehitlik nasip edecektir. Öldükten sonra hepimiz rahat ve huzura kavuşacağız. Ölünce dünya sıkıntıları, üzüntüler bitecek. Hepsi bitecek, ama bu hizmetin sevabı Kıyamete kadar devam edecektir) buyurur.

Büyükleri tanımasaydık, kitaplarına kavuşmasaydık, diğer insanlardan beter olurduk. Çünkü bir insan, büyüklere kavuşmadan veya Müslüman olmadan önce, hangi kabiliyete sahipse, aynı kabiliyeti bu sefer dine hizmet yolunda kullanır. Bir hadis-i şerifte, (Câhiliye zamanında ileri olanınız, Müslüman olup din bilgilerini öğrenince de, en ileriniz olur!) buyuruldu. Mesela Ömer bin Hattab'ın karşısına dikilmek mümkün değildi. İslamiyet’in ilk yıllarında, henüz iman etmemişken, Peygamber efendimizi öldürmeye gidiyordu. Ama Müslüman olduktan sonra, yine aynı hazret-i Ömer dönüşte müşriklere dedi ki:
(Beni bilen bilir, bilmeyen bilsin, bana Ömer bin Hattab derler. Karısını dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyen önüme çıksın!)

İşte Müslümanlığın ne olduğunu anlamak için, bu bile yeterlidir. Allahü teâlânın verdiği bu iman nimeti, çok kıymetlidir. İslamiyet bize kadar kolayca, zahmetsiz, bedelsiz gelmedi. Bilakis, canla, malla yani fedakârlıkla geldi. Ecdadımız bunun için birçok bedel ödedi. Onun için onları sık sık hatırlayıp, söylemekte, şükranla anmakta, onlara dua etmekte fayda vardır.

Allah bizi şeytanların şerrinden korusun!

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Silsile-i aliyye büyüklerini tanıyıp, yollarında dinimize hizmet edenlerin biri, bine bedeldir. Çünkü Ehl-i sünnet itikadına kavuşmak ve onu yaymak çok zordur, zira düşmanı çoktur. Bütün kâfirler ve bozuk mezhepler, tek maksatta birleşirler. O da, Ehl-i sünneti yok etmektir.

Maymun, çok neşeli bir hayvandır. Fakat aynaya baktığı zaman hiddetlenir ve o aynayı parçalamak ister. Çünkü kendi yüzünü, ancak aynaya bakınca görür. Sonra da, (Ben bu kadar çirkin miyim) der ve aynaya saldırır. Dolayısıyla, Ehl-i sünnet itikadında olan bir Müslümana bakan kişi, eğer mezhepsizse veya bozuksa, o Müslümanın nurlu yüzünde, o güzellikte, kendini görür. Çirkinliğini kabul edemediği için de, tıpkı aynaya saldıran maymun gibi, ona düşman kesilir. Bu yüzden, Ehl-i sünnetin düşmanı çoktur.

En kötü, en tehlikeli şeytan, insan şeytanlarıdır. Merhum hocamız, (Allahü teâlâ bizi şeytanların şerrinden korusun. Şeytan denince, genelde İblis anlaşılır, hâlbuki şeytanlar denince, İblisle beraber, nefs, kötü insanlar, kötü arkadaşlar, bozuk yayınlar da anlaşılır) buyururdu.

Mahşerde cehennemlikler şeytana gidip, (Senin yüzünden bu hâle geldik ey melun!) derler. Şeytan, (Siz dünyadayken beni gördünüz mü?) der. (Görmedik) derler. (Sesimi duydunuz mu?) der. (Duymadık) derler. (Öyleyse, niye bana saldırıyorsunuz? Siz gidin, sizi bu hâle sokan, benden beter olan o adamların yakasına yapışın!) der. (Kim onlar?) derler. (Konuştuğunuz, oturup kalktığınız arkadaşlarınız. Benden sadece hayâli olarak bahsediyorsunuz. Ama onlarla fiili olarak görüştünüz. Yahu siz dünyada hiç Kur’ân-ı kerim, cami, hoca, din kitabı görmediniz mi?) der. (Gördük) derler. (Siz hiç ezan sesi duymadınız mı?) deyince de, (Duyduk) derler. Bunun üzerine şeytan, (Yani siz şimdi gördüğünüze ve duyduğunuza değil de, görmediğinize ve duymadığınıza tâbi olup da mı buraya geldiniz? Siz gidin kendinizi ayıplayın, sizi bu hâle düşürenleri bulun. Ben nihayetinde kalbinize vesvese verdim, ama hiçbirinizin kolundan tutup da bir yere götürmedim. Ama o arkadaşlarınız sizi tutup bir yerlere götürdü) der. O hâlde kötü arkadaşlardan, kötü yayınlardan çok uzak durmalıyız.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.