Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Her kaptan, içindeki dışına sızar  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Her kaptan, içindeki dışına sızar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Güzel ahlaklı olmalı, herkese iyilik etmeli. (Ama bu, iyiliğe lâyık değil) diyerek iyilikten vazgeçmemeli. Karşımızdaki ne olursa olsun, biz kendimize bakmalıyız. Hiçbir zaman kan kanla, idrar idrarla temizlenmez, ikisi de su ile temizlenir. Biz su olalım da, o ne olursa olsun!

İnsanlar hangi ahlak ve fazilet üzere ise, ona göre konuşur ve davranır. Peygamber efendimiz, (Her kaptan içindeki sızar) buyuruyor. Su kabından su, şarap kabından şarap dökülür. Yani her kapta ne varsa, dışarıya o sızar. İnsanda da, kalb denilen bir kap vardır. Buna ne doldurursak, ağzımızdan o çıkar ve yaptıklarımız da ona uygun olur. Mesela kalbde cömertlik varsa, elinde ne varsa verir. Bu kalbde ne güzellikler varsa, etrafımızdakilere ona uygun davranırız. Ama eğer içimiz fısk fücur, intikam, hırs, can yakıcı duyguyla doluysa, daima etrafına sıkıntı veren insanlar oluruz.

Bazı büyük zatlar bazen öyle kimselerle ortaklık kurarlardı ki talebelerin aklı ermezdi. Hatta bazıları (Bu adamla işbirliği yapılır mı?) diye şüpheye düşerlerdi. Ama birlikte iş yaptıkları o bozuk ahlaklı kimseler, hayatları boyunca hep o zatlara dua etmişlerdir. Çünkü onlar da insandır, bir güzellik gördükleri zaman, onlar da hayran olurlar ve ahlakları değişir.

Bir gün biri İsa aleyhisselama çok hakaret eder, kötü şeyler söyler. En sonunda İsa aleyhisselam, (Bana söyleyeceklerin bitti mi?) buyurur. (Bitti) cevabını alınca, (Ben peygamberim. Eğer hastan varsa, dua edip iyileşmesine sebep olayım. Paran yoksa, para temin edeyim. Bir üzüntün varsa çare olayım. Benden ne istiyorsun?) buyurur. Adam çok şaşırır ve oradan ayrılır. İsa aleyhisselam, çirkin hakaretlere karşı çok güzel şeyler söylemiştir. Havariler İsa aleyhisselama, (Bu kişi size hakaret etti. Siz ise tam aksini söylediniz, üstelik yardımcı olmak istediniz. Bunun hikmeti nedir?) dediler. (Herkes, yanında ne varsa ondan verir. Herkes kendi sermayesini kullanır. Onun sermayesi o, benim sermayem bu. Onun sermayesi bende yok, benimki onda yok. Ben o olamam) buyurur.

İyilik etmenin zirvesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Men hadime hudime) yani (Hizmet edene hizmet edilir) hadis-i şerifi gösteriyor ki, kim hizmet ettiyse, mutlaka birileri de ona hizmet eder. Birine iyilik yapanın, yani hizmet edenin, bunun karşılığında ne kadar çok iyilik göreceğini ancak Allah bilir. Ona insanlardan iyilik gelmezse, melekler yardıma gelir. Çünkü Cenab-ı Peygamber, hâşâ boş konuşmaz. Onun için bir lokma ekmekle de olsa, yani küçük bir şey de olsa, bir şeyler yapıp iyilik etmelidir.

Hazret-i Ali, (Ben, hayatta hiç kimseye iyilik etmedim, her şeyi kendim için yaptım) buyurunca, bunu duyanlar, (Size inanıyoruz, ama bu söylediğinizi anlayamadık, sizin çok iyilik yaptığınızı biliyoruz) derler. Bunun üzerine buyurur ki:
(Kime ne iyilik yaptıysam, o kimse sadece sevindi, ama bana da en az on kat sevab yazıldı. Yani en az bire on aldım. Ben şimdi kendime mi, yoksa karşımdakine mi iyilik etmiş oldum? Elbette asıl iyiliği kendime yaptım. O birkaç günlük dünyada biraz sevindi, hâlbuki benim kazandıklarım âhirette karşıma çıkacak. Esas kazanç, âhirette ele geçendir. Âhirette benim defterim açıldığı zaman, yaptığım iyiliklerin karşılığını Allahü teâlâ bana bol bol ihsan edecek, çünkü Kur’an-ı kerimde, (İyilik etmenin karşılığı iyilik bulmaktır) buyuruyor.)

O hâlde akıllı mümin, elinden geldiği kadar iyilik etmelidir. İyiliğin de azı var, ortası var, çoğu var, ama bir de en çoğu var. İyiliğin en çoğu, birini ateşte yanmaktan kurtarmaktır. Biri ateşe gidiyorsa, onu ateşten kurtarmaktır. İşte bunun yolu da, itikadını düzeltmesi, dinini doğru öğrenip yaşaması için, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından insanlara vermektir.

İnsan kimi severse, kime itaat ederse elbette âhirette de onunla beraber olacaktır. Sevmek, kuru kuruya seviyorum demek değildir. Sevgi itaattir, kendi aklına değil, sevip bağlandığı evliya zatın bildirdiklerine itaat etmek lazımdır.

İnsanın kalbi, iradesi, arzusu neye meylederse, Cenab-ı Hak, o yolu ona kolaylaştırır. Mesela bir meslek sahibi olmak için çalışan, sonunda maksadına ulaştığı gibi, insanlara iyilik etmek isteyene de, Allahü teâlâ, Ehl-i sünnet âlimlerinin sevgisini, yolunu, hizmetlerini nasip eder. Buna kavuşan da kurtuluşa erer.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.