Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Kapasiteyi artırmak  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Kapasiteyi artırmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dine hizmet ederken, insan, kapasitesini arttırmaya çalışmalı. Büyük başarılar, aynı mevcutla, aynı himmet ve gayretle, kapasiteyi biraz daha arttırmak suretiyle olur. Ama bu, iş kapasitesi değildir. Birinci kapasite ihlâsı artırmaktır. İkincisi, edebi, üçüncüsü, tevazu ve yumuşaklığı artırmaktır.

Başarının sırrı, yumuşak olmak, hiç kimseye kızmamaktır. (Peki efendim) demektir. (Ben haklıyım!) diyen, kıymetsizdir. Haklı olan, doğru olan, büyüklerin kitaplarıdır. Onlara uyduğumuz ölçüde kıymet kazanırız. Onlara değil de aklımıza uyarsak kıymetimiz kalmaz.

Yapılan hizmetlere faydalı olmaya çalışmalı. Sakın (Benim işim bu, ben bu işten başka bir şeyden anlamam) dememeli. Her şey bizim işimizdir, çünkü bu, dine hizmet işidir, vakıf işidir. Allahü teâlâ, boş duranı, tembeli sevmez. Hakkını helâl ettireni, yani helâl rızkı kazananı, mesaisinden çalmayanı, fazlasını vereni sever.

Birlik ve beraberlik içinde olmalı. Kıskanç olmamalı. (Bunu ben yapayım, benim ismim çıksın, başkasının bundan haberi olmasın) dememeli. Kendini ispat etmeye uğraşmamalı. Bu hizmetlerde çalışanlar birbirini takdir edecek durumda olmadığı gibi, tenkit edecek durumda ise hiç değildir. Çünkü başarının veya başarısızlığın ölçüsü kendileri değil, o büyüklerdir.

Bir kimse çok çeşitli işler yapabilir, ama bir tanesini en iyi şekilde yapar. İşte o en iyi yapılan işi iyi seçerse, her zaman başarılı olur, fakat her şeyi yapmaya kalkarsa hiçbirinde başarılı olamaz. Allahü teâlâ herkesi bir iş için yaratmıştır.

Bu hizmetlerde iki çeşit insan çalışır: Ya işçidir veya işin sahibidir. Hizmetleri sahiplenip, işin sahibi gibi çalışmalı, başkasının işinde çalışan işçi gibi olmamalı.

Mutlaka hizmetleri tanıyan, büyükleri sevenleri tercih etmeli. (Dînüküm dînârüküm) sözündeki gibi, dini para olanlar, her zaman ihanet edebilir.

Bu hizmetlerde âmirlerin en büyük görevi, büyüklerden bahsederek, onların kitaplarını okuyarak ve okutarak itici güç elde etmektir. Yani büyüklerin yaptığı gibi yapmak, iş yaptırmaktır.

Kimseyi boş bırakmamalı, bir iş vermeli. Gerekirse, bir şeyi yıktırıp yeniden yaptırmalı. Yeter ki boş durmasın. Zira boş duran, fitne, dedikodu kaynağı olur, çalışanlarla uğraşır.

İyi arkadaş bulmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (Bu dünya âhiretin tarlasıdır) buyuruyor. Herkes her an bu tarlaya bir şeyler ekiyor. Faydalı tohum ekenler, Cennette bire ondan, bire yedi yüze kadar, hattâ daha fazla karşılığını alacaklardır. Tohumları yiyenler veya zararlı tohum ekenler ise, Cehenneme gideceklerdir.

İnsanın hem iyi huylu olabilmesinin, hem de tarlaya faydalı tohum ekebilmesinin en büyük şartı, iyi arkadaş bulmaktır. Bu zamanda, insanın imanını koruması kadar zor bir şey yoktur. İmam-ı Rabbanî hazretleri, (İmanını korumuş olanlarla, kurtulanlarla beraber olmalı, insan ancak bu şekilde kurtulabilir) buyuruyor. O hâlde hep salih kimselerle arkadaşlık etmeliyiz. Çünkü hadis-i şerifte, (Kişinin dini arkadaşının dini gibi olur) buyuruldu. İyi arkadaşla beraber olan, kendisi bozuk olsa bile bir gün kurtulabilir. Kötü arkadaşla beraber olan ise, ne kadar iyi olursa olsun, bir gün bozulabilir. Nitekim bu şekilde çok olay görülmüştür. Hayatı çok iyi giderken ve gül gibi hanımı varken, bir kötüye rastladığı için yuvası yıkılanlar olmuştur.

Onun için Ehl-i sünnet âlimleri, (İslamiyet’in ve dinimize doğru olarak hizmet eden yerlerin dışı ateştir) buyuruyor. İhlâsla yapılan bu hizmetlerin büyümesi lazım ki, insanlar ateşte yanmaktan kurtulabilsin. İyi insanların ve onların bulunduğu hizmet yerlerinin artması lazımdır. Eğer yalnız ilim, yani İslamiyet’i bilmek kişiyi kurtarsaydı, şeytan kurtulurdu, çünkü bilgisi vardı. Bir kimse âlim de olsa, kötü bir insanla iş birliği yaparsa, ticari ortaklık kurarsa, onun yanında çalışırsa veya onu yanında çalıştırırsa, onun kötülüğü mutlaka buna da bulaşır.

Devamlı haram işleyen kimse, kötü biridir. Bununla iş yapmak yanlıştır. Böyle bir kötülük bulaşmışken, artık merhamet olmaz. Çünkü bir parmak kangren olmuşsa, kolu veya ayağı kurtarmak için, onu kesip atmak lazımdır. Aksi hâlde ona merhamet, bütün bünyeye merhametsizlik olur. Evet, düzelmesi mümkün olana düzelmesi için anlayış gösterilir. Ama hain olursa, yıkıcı ve bölücü olursa, bunu muhafaza etmek, oradaki herkesi mahvetmek demektir. Onu muhafaza eden, felakete gider.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.