Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Neyi tercih etmeli?  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Neyi tercih etmeli?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünyada iki gram altın için iki ton toprak elenir. Âhirette de böyledir. Niyet altın gibidir. Çok amel değil, ihlâslı amel lazımdır. O kadar amelde hep niyete bakılır, Allah için olanlar seçilir, diğerleri atılır.

Kimi tercih edersek onunla beraber olacağız. Bu yüzden Ehl-i sünnet âlimleri, (Âhirette kiminle beraber olmak istiyorsan, dünyada onunla beraber ol!) buyuruyor. Bu büyükleri seven, onların izini takip eden, onlarla beraber olmayı en büyük nimet kabul eden, hiç şüphesiz onlarla beraber olacaktır.

Çok zengin bir adam ölür. İki oğlu, babalarından kalan, ucu bucağı olmayan mirası uzun süre uğraşarak taksim ettikten sonra, güzel bir kutu çıkar, o kutunun içinde üç tane sakal-ı şerif var. Küçük kardeş, (Biri benim, biri senin. Üçüncüyü ne yapacağız?) der. Büyüğü, (Bunu ortadan keselim, yarısı senin, yarısı benim olsun) der. Küçüğü, (Vallahi olmaz. Peygamber efendimizin sakal-ı şerifi hiç kesilir mi?) der.

Küçük kardeşin neredeyse şuurunu yitirecek kadar üzülmesinden faydalanmak isteyen büyük kardeş, babasının bütün mirasını alma karşılığında küçük kardeşine üç sakal-ı şerifi vermeyi teklif eder, o da kabul eder.

İki kardeş de. sevincinden havalara uçar. Büyük kardeş, bütün malları aldığı için, küçük kardeş de üç sakal-ı şerifi aldığı için çok sevinir. Küçük kardeş, hep o kutuyu karşısına koyar, devamlı salevat-ı şerife getirir. Zamanla büyük kardeşin malı, zarar ederek gittikçe azalırken, sakal-ı şerifleri alıp sürekli salevat getirenin malı devamlı artar. Büyük kardeş en sonunda iflas eder, tükenmiş bir vaziyette ölür. Bir müddet sonra küçük kardeş de vefat eder. Bir mübarek zat Cenab-ı Peygamberi rüyada görür. Kendisine küçük kardeşin ismini söyleyip, kabrini tarif edip, (Filan yerde şöyle bir kabir var, isteği olan, dileği olan, sıkıntısı olan gitsin, o kabri ziyaret etsin ve oradan istesin! Allahü teâlâ onun muradını ihsan eder. Çünkü o beni tercih etti. Öteki ise dünyayı) buyurur.

Resulullah’ı tercih edenin hem dünyası, hem âhireti mamur oldu. Üstelik ölüsünden de Müslümanlar faydalandı. Dünyayı tercih eden ise ikisini de kaybetti.

Bu gaflet niye?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Her işini Allah için yapandan, hem Cenab-ı Hak razı olur, hem de dünya ona hizmetçi olur. Eğer dünya için, nefsi için yaparsa, Allahü teâlâ bundan razı olmaz. Dünyaya da kavuşamaz. Nihayet onu da bir türlü yakalayamaz. Çünkü o hep kaçar. Neye faydası var? İnsanın ömrü, hep koşmakla geçiyor, yetişmek için geçiyor, ama bir türlü elde edemiyor. Buna hayat denmez. Dünyalık için çalışmamalı. Sadece Allah'ın rızasını kazanmak için çalışmalı, Cenab-ı Hakk’ın bir kulu daha ateşte yanmasın diye uğraşmalı. O zaman dünyalık da, kendiliğinden gelir.

Mescidlerde beraber olmaya çalışmalı. Çünkü Cenab-ı Hak mescidde bir araya gelen müminleri Cennette de beraber edecektir biiznillah.

Herkes rahat ve huzuru yakalamak için, dünyalık peşinde koşar. Hâlbuki rahat ve huzurun yeri, mescidlerdir. Çünkü Peygamber efendimiz, (Allahü teâlânın yeryüzünde en çok sevdiği yer mescidlerdir) buyuruyor.

Mescidlerde Müslümanın hâli, balığın sudaki hâli gibidir. Balık sudan çıkarsa ne olur? Çırpınır durur, sonra ölür. Mümin, mescidsiz yaşayamaz. Fâsık zaten camiye gelmez. Münafığın mesciddeki hâli, kafesteki kuşa benzer. (Kafesin kapısı açılsa da, kaçsak) der. Mescidlerden zevk alan, huzur bulan, bahtiyar insandır.

Peygamber efendimiz, bir şeye üzülünce, namaz vakti olmadığı hâlde namaza dururdu ve Eshab-ı kiram, onun namazda rahat ettiğini bildikleri için, (Resulullah efendimiz yine bir şeye üzülmüş) derlerdi. Şimdi derdi olan, ona buna koşuyor. Allah’a niye gitmez ki? (İsteyin vereyim, dua edin kabul edeyim) buyuruyor. Vallahi Allah var, billahi var. Bizi yoktan var etmiştir. Bizi varlıkta durduran ve yok edecek, sonra tekrar diriltecek olan yine Odur.

Enes bin Malik hazretleri, Ebu Musel Eşari hazretleriyle yola çıkar. Bakarlar, bir kalabalık var. Merak edip onlara katılırlar. Onların başındaki adam oradaki birine onu ikna etmek, ona bir şeyler yaptırmak ve onun gönlünü almak için nasıl yalvarıyor! Bunların hâlini gören Ebu Musa hazretleri, (Tez buradan gidelim) der. Enes bin Malik hazretleri, dışarı çıkınca (Ne oldu?) diye sorar. Ebu Musa hazretleri buyurur ki:
- Allah'tan korkmalı kardeşim. Kul, kula yalvarıyor. O kul, Allah’a yalvarsaydı, on defa bu iş hâllolurdu. Bu gaflet niye?

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.