Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  İlaç rafta dururken  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
İlaç rafta dururken

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kirâmen kâtibîn melekleri, yapılan her iyiliği ve her kötülüğü yazıyor. Sonra, âhirette önümüze koyacaklar. İyiliklerimize sevineceğiz, kötülüklerimize çok üzüleceğiz. (Keşke yapmasaydık) diye çok pişman olacağız. O pişmanlık zamanı bir gün mutlaka gelecek. Ama üç beş gün, ama beş on sene sonra... Hele yüz sene sonra, hiçbirimiz yokuz. Hepimiz ölüme mahkûm insanlarız.

En büyük üzüntümüz günahlarımızdır. Allahü teâlâya lâyık bir ibadet yapamıyoruz. Onun dinini iyi öğrenmemiz, İlmihâl’i iyi okumamız, okuduğumuza göre yaşamamız lazım. Hastayız, ilaç da var, ama ilaç rafta olduğu müddetçe, bu hastalık tedavi olur mu hiç? O ilacı doktor, içmemiz için verdi. Biz içmezsek, günahlarla hasta olan bu kalbimiz nasıl düzelecek? Sağlam kalb, haramdan nefret eder, günahtan titrer. Titremiyorsa çok kötüdür. (Keennel harâmü nârun) buyuruluyor. Haram ateştir demektir. Haram yemek, ateş yemektir. Ateş yenir mi? Elini harama uzatmakla ateşe uzatmak aynı şeydir. Allahü teâlâ çok merhametli olup, tevbe ve istiğfarları kabul ediyor. Ölünceye kadar tevbe kapısı açık. O hâlde istiğfar edeceğiz. (Yâ Rabbi Kur’an-ı kerimin, Peygamber efendimizin hürmetine, sevdiklerinin hatırı için bizi affet!) diye ağlayarak dua edeceğiz.

Dinimizin emir ve yasaklarını öğrenip tatbik etmek lazımdır. Peygamber efendimiz, (En büyük günah, Allahü teâlâyı unutmaktır) buyuruyor. İnsan sahibini nasıl unutur? Onu yediren, içiren, besleyen, büyüten, daima ona bir annenin, bir babanın gösterdiği şefkatten, milyon kere daha fazla şefkat gösteren, onu kazadan, beladan, her türlü musibetten muhafaza eden, her an onu ayakta tutan, onu yaşatan, Allahü teâlâ ve onun emir ve yasakları unutulur mu hiç? Unutulursa ne olur? Allahü teâlâ, ona sahip çıkmaz, onu kendi hâline bırakır. O da yavaş yavaş haramlara, haramlardan sonra küfre kadar gider. Küçük günaha devam eder, bunlar büyük günah olur. Büyük günahlara devam eder, sonra, (Bu zamanda günahsız insan mı olur? Herkes yapıyor, ne olacak bu günahtan?) der ve günaha önem vermediği için kâfir olur. Kâfir olunca da, sonsuz olarak Cehenneme gider.

İhlâs olmazsa

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Allahü teâlâ, ihlâsı olanların yardımcısıdır, koruyucusudur. İhlâs olmazsa, her şey noksan olur, insanın başı dertten kurtulmaz.

Allahü teâlâ, (İhlâsla ibadet edeni Cennete koyacağım) buyuruyor. Allah sözünden dönmez. İhlâsla olmak şartıyla, kim ibadet ederse, onun gideceği yer Cennettir. Belam-ı Baura, Salebe, İbni Sakka gibi senelerce ibadet etmiş kimseler, ihlâsları olmadığından Cehenneme gittiler. Eğer bunlar ihlâslı olsaydı, yani bu hizmetlerinde, bu ibadetlerinde, dünya düşüncesi, para ve şöhret düşüncesi olmasaydı, gidecekleri yer Cennetti. Maruf-i Kerhi hazretleri, (İhlâslı olun, yoksa helak olursunuz) buyuruyor. Bu yüzden, hizmetlerimiz, ibadetlerimiz, çalışmalarımız, eğer bir şirke bulaşmazsa, nefse, şeytana, dünyaya bulaşmazsa korkulacak bir şey kalmaz. Çünkü Cenab-ı Hak, ihlâslı olanlara söz veriyor.

Paranın İslamiyet’teki yeri ceptir, kalb değil. Eğer paranın yeri kalb olursa, bu, saray odasına çöp dökmek gibidir. Allahü teâlâ, kalbi kendisi için yaratmıştır, para için değil.

Para kalbdeyse, isterse beş kuruş olsun, felakettir. Eğer para cepteyse, kalbde sevgisi yoksa, isterse trilyon olsun, hiç zararı olmaz. Bütün mesele, parayı yerine koymaktır. Yoksa bu, fakirlik zenginlik değil, doğrudan doğruya kalb meselesidir. Kalbi ne ile meşgul, o önemlidir. Şah-ı Nakşibend hazretleri buyuruyor ki:
Hayatımda en garibime giden olay şu olmuştur. Bir gün ak sakallı bir ihtiyar, Kâbe’nin örtüsüne sarılmış, öpüyor, yüzüne sürüyor. Gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Onun bu hâline gıpta ettim. (Sen onun kalbine bak!) diye ilham geldi. Kalbine nazar ettim. Köydeki iki keçi ve birkaç koyunu düşünüyor. Hayret ettim. Oradan Mina pazarına geldim. Baktım bir genç, 50 bin altın değerinde alışveriş yapıyor, hep ticaretle meşgul. (Eyvah!) dedim, bu genç yandı. Bu kadar para pul içerisinde battı. Yine (Sen onun kalbine bak!) diye ilham geldi. Bir de kalbine baktım, her an kalbi (Allah) diyor. (Aman hak hukuk geçmesin, dinime zarar gelmesin) diye tir tir titriyor. (Sübhanallah) dedim. Ya Rabbî, bu kadar varlık içinde, bu, (Allah) diyor. Öteki ise, yokluk içinde, Kâbe’nin önünde (Keçilerim) diyor.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.