Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Ateş, düştüğü yeri yakar  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Ateş, düştüğü yeri yakar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Evliya bir zata, (Zeynel Âbidin hazretleri, “Bir talebe, hocasının karşısında, kor ateşin üstünde, kıyamete kadar hiç kıpırdamadan, saygıyla, edebini muhafaza ederek otursa, yine de onun hakkını ödeyemez” buyuruyor. Bunun hikmeti nedir?) diye sorarlar. O zat buyurur ki:
Peygamber efendimiz, (Ümmeti arasında Peygamber neyse, talebenin arasında mürşidi de odur) buyuruyor.

Bu mübarek zatlar öğretmeseydi, biz asırlar sonra Ehl-i sünnet itikadını nereden bilecektik? Nereden Ehl-i beyti ve mezhep imamlarımızı tanıyacaktık?

Ben namaz kılardım, ama din, Peygamber nedir, Ehl-i sünnet nedir, mezhep imamı nedir, hiç bilmezdim. İman nasıl korunur, küfre düşmemek için ne yapılır, bilmiyordum. Hattâ niye namaz kıldığımı da bilmiyordum. Babamla beraber camiye gider, namazı kılar çıkardım. Ne zaman mübarek hocamı tanıdım, hepsini onların sohbetinde öğrendim. İmam-ı Rabbani hazretlerinden Mektubat’ı okudular. Büyükleri tanıttılar. Allahü teâlânın emir buyurduğu şekilde iman ettim. Çünkü Rabbimizin razı olduğu iman, imandır. Yoksa herkesin kendi arzu ettiği şekilde inanmak iman değildir. Kur’an-ı kerimde, (Ey iman edenler, Allah’a ve Resulüne iman ediniz!) buyuruluyor. (Bir Ehl-i sünnet âlimine veya onun kitaplarına tâbi olun ve imanınızı tazeleyin! Doğru iman sahibi olun! Emir ve yasakları doğru öğrenin! Emirleri yapıp, yasaklardan sakının!) demektir.

Bize dinimizi öğretti
Biz, ümmeti olarak, Peygamber efendimizin hakkını ödeyemeyiz. Çünkü bizdeki iman dâhil, her nimetin asıl sebebi, asıl vesilesi Peygamber efendimizdir. Peygamber efendimizi bize tanıtan da mübarek hocamızdır. Ona kavuşturanları yani Onun kıymetli vârisleri Silsile-i aliyye büyüklerini tanıttı ve sevdirdi. Dinimizi öğretti. Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, hakkı bâtılı öğretti. Şimdi, bütün bu nimetlere kavuşmamıza sebep olan hocamızın hakkını nasıl ödeyebiliriz?

Ateş, düştüğü yeri yakar. Yani bunu ancak, hocası vesilesiyle kavuştuğu nimetleri bilen, hocasının onu ne felaketlerden kurtardığını bilen anlar.


Her yerde rahat etmek için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Büyüklerden bir zatın talebeleri, onun sohbetini dinlemek için beklerken, o zat hiç konuşmamış, onlara hep bakmış, uzun müddet sessiz durmuş. Talebeler çok şaşırmışlar ve demişler ki:
- Efendim niye konuşmuyorsunuz, niye bize nasihat etmiyorsunuz?

- Bugüne kadar söyledim de ne oldu? Kendi bildiğinizden vazgeçmiyorsunuz.

- Efendim bu sefer size kesin söz veriyoruz, ne derseniz onu yapacağız.

- O halde size öyle bir nasihat vereceğim ki, bu nasihatimi dinlerseniz, dünyada da, kabirde de, mahşerde de, her yerde rahat edersiniz. En sonunda Allahü teâlânın razı olduğu Cennete gidersiniz. İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir. Böyle olduğunu Peygamber efendimiz bildiriyor. Bu yüzden siz, Resulullah efendimizin vârisleri olan Ehl-i sünnet âlimlerini, Silsile-i aliyye büyüklerimizi tanımaya uğraşın ve bu büyüklerin izinden gitmeye çalışın! Bu büyükleri tanımak bir keramettir. Hele onların rızasına uygun yaşamak, onların peşinden gitmek büyük saadettir. İşte bu büyükleri sevmek, onların nasihatlerine uymak, onların gittiği yoldan gitmek, insanı hem dünyada, hem âhirette rahat ettirir.

- Ne yaparsak bu büyükler bizden razı olur efendim?

- Onlar için ölçü, dinimize hizmet yani Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadını bildiren kitaplarını okumak ve bunları yaymaya çalışmaktır. Peygamber efendimiz, insanlar ateşte yanmasın diye ömür boyu durmadan çalıştı. O büyükler de, Cenab-ı Peygamberin vârisleri olduğu için, onların İslamiyet’in yayılması dışında hiçbir düşünceleri yoktur. Hattâ bu büyüklerden birisi, kıymetli eserlerini hazırlarken, kendi talebeleriyle dahi görüşmezmiş. Bir gün başka şehirden ziyaretine gelen talebelerinin görüşme arzularını haber veren zata buyurmuş ki:
Ne kadar meşgul olduğumu görüyorsunuz. Şimdi kitap yazmakla uğraşıyorum. Şunu bilsinler ki, onlar bizi özlüyorlarsa, biz onları daha çok özlüyoruz. Onlar bizi görmek istiyorlarsa, biz onları daha çok görmek istiyoruz. Onlar bizi seviyorlarsa, biz onları daha çok seviyoruz. Onun için, siz onlara selam söyleyin, hiç ayrılık olmayan yerde hep beraber olacağız inşallah...

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.