Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Otuz gün süren bayram  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Otuz gün süren bayram

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Evlenen gençler, İslamiyet’e göre yaşarlarsa hiç üzülmezler. İş nefsaniyete girerse sonu hüsran olur; çünkü evlilik kul hakkıyla başlar. Kul hakkına riayet edemeyecek erkek evlenmemeli. Büyük mesuliyettir. O kadın, onun kölesi değildir. Kendisi nasıl Allahü teâlânın mümtaz kulu ise, o da öyledir, fark yoktur; ama maalesef anlayış farkından olsa gerek, evdekilere hizmetçi gözüyle bakıyorlar. Hâlbuki kadın evde hizmetçi veya köle değil, sultandır.

Müdafaasız insanlara saldırmak zulümdür. Zulmeden, karşısında Allahü teâlâyı bulur. Onun için kimseye zulmetmemeli, kimsenin âhını almamalıyız.

Haklı olduğu zaman münakaşa etmeyene, başkasını kırmayana Cennette köşk verilecektir. Peygamber efendimiz, (Ben kefilim) buyuruyor. Yine buyuruyor ki:
(Bir müminin kalbini kıran, yetmiş kere Kâbe’yi yıkmaktan büyük günaha girer.)

Ne olursa olsun anlaşmak, helalleşmek iyidir. Hiç kimse ahirete, bunu ben senden alırım, bunda ben haklıyım iddiasıyla gitmesin. Allahü teâlânın adaletinde; bizim ölçülerimiz değil, Onun ölçüleri cari olacaktır. Bu yüzden, bizim nefsimize, aklımıza göre uygun gördüğümüz, haklı gördüğümüz şey, Allah katında suç olabilir. Belki bir yan bakışla, belki adamın kalbini incitmekle, belki bir gıybet yani dedikoduyla, ya da gurur ve kibirle, ondan daha büyük günah işlemiş olabiliriz. En iyisi, helalleşelim ve kurtulalım.

Her bayram, kıymetine göre uzun veya kısa sürer. Mesela, Ramazan Bayramı üç gün, Kurban Bayramı dört gündür. Öyle bir bayram var ki; tam otuz gün sürüyor. O da Ramazan-ı şerif ayıdır. Çünkü her gün binlerce, yüz binlerce Müslüman affoluyor. Kabirdekiler Cennete gidiyor. Dünyadakilerin günahları siliniyor. Bundan daha büyük bayram olur mu?

Onun için her gün, affolmuşların sayısını düşünerek, kendisi de dâhil, akşam olmadan, eyvah bugün bayramın bir tanesi bitti, ertesi gün akşam olduğu zaman eyvah bir gün daha gitti demek suretiyle, Ramazan ayında her günün her saatini, her gecesini çok kıymetli bilip, ona göre değerlendirmeli.

Şu kıymete bakın ki, bu ayda yapılan, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevab, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Onun için bu ayda dilimizi tutmalı, yani ağzımızdan, değil gıybet, dedikodu, kötü laf, boşuna dünya lafı bile çıkmamalı. Hayırlı işler yapmalı, hayırlı sözler söylemeli. Kur’an-ı kerim okumalı. Kaza namazı borcu varsa, onları kılmalı. Vakit buldukça ziyaretler yapılmalı, gönüller alınmalı, hediyeler vermeli. Mümkün olanlara Ehl-i sünnet âlimlerimizin kitaplarından mesela İslam Ahlakı kitabı vermeli. Yani hayır hasenatın tam kabul olacağı, reddolmayacağı bir ay boyunca, bu fırsatı iyi değerlendirmelidir.


Rahmet ve fırsat ayı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar.

Peygamber efendimiz, (Bir kimse bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Allahü teâlâ onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar ona da sevab verir) buyurunca Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah her birimiz bir oruçluya iftar edecek ve onu doyuracak kadar zengin değiliz) dediler. Bunun üzerine Peygamber efendimiz, (Bir hurmayla iftar ettirene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevab verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki; ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret, sonu da Cehennemden azat olmaktır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, bu ayda çok kelime-i şehadet söylemek ve istiğfar etmektir. Diğer ikisini de zaten her zaman yapmamız lazımdır. Bunlar da, Allahü teâlâdan Cennetini istemek ve Cehenneminden ona sığınmaktır) buyurdu.

Allahü teâlâ her yapılan ibadetin ecrini bildirmiştir, Ramazan orucunu bildirmemiştir. Yani oruç tutana şu kadar sevab vereceğim dememiştir. Neden? Bütün açıklarımızı o kapatacaktır. Ölçüsü yok, hesabı yok. O kadar büyük bir fazilet ve rahmet ayıdır. Onu kendine bırakmış Cenâb-ı Hak, onu bildirmiyorum, muhtaç olduğunuz zaman ben size bol bol vereceğim demiş. Ölçü bildirmemiş.

Ramazanda dört grup insan hariç, herkesin günahlarının affedileceği hadis-i şerifte bildirilmiştir. Şu dört sınıf insanın günahları affolmaz:

1- Bid’at ehli:
Bid’at ehli demek, İslamiyet’e ilave edenler ve İslamiyet’ten çıkaranlar demektir. Yani, İslamiyet’in doğru yolunu saptıranlardır.

2- Ana ve babasına asi olanlar:
Tevbe istiğfar etmeli, eğer anne baba vefat etmişlerse dahi onlara iyilikte bulunmalı. Çünkü bir hadis-i şerifte, (Ölü, denizde boğulmak üzere olan insan gibidir. Kendisine anasından, babasından, evladından, eşinden, dostundan gelecek bir dua bekler) buyuruluyor. Onun için hayır hasenat yapılır, hatim okutulur, hatimler gönderilir. İmdat diyen bir adamı gözümüzün önüne getirelim, işte annemiz olabilir, babamız olabilir, akrabamız olabilir. Bu ay onlara çok hediye gönderelim.

3- Sıla-i rahim yapmayan yani salih olan yakın akrabayı ziyaret etmeyen ve iyilikte bulunmayanlar:
Bir mektupla, bir telefonla da olsa, mutlaka eş, dost ve akraba aranmalıdır. Aksi halde, ramazan-ı şerifin mağfiretinden mahrum kalınır.

4- Alkollü içkileri içmeye devam edenler:
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ramazanda ibadetle iyi iş yapabilenlere, bütün sene boyunca bu işleri yapmak nasip olur. Yani bir insan Ramazan-ı şerifte hangi hayırlı işlere başlarsa, Cenâb-ı Hak, yıl boyunca, onu yapmak vaktini ve imkânını nasip eder. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin, bütün senesi günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.