Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Sevgili kula gelen iki sıkıntı  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Sevgili kula gelen iki sıkıntı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Allahü teâlânın sevdiği bir kulun başına iki sıkıntı gelir:

Birincisi,
bedenine sıkıntı gelir. Bu kimse, ağlar sızlar, dua eder, tevbe eder, günahları affedilir.

İkincisi,
insanlar onun hakkında ileri geri konuşurlar, iftira ederler. Onun günahlarını yüklenirler, temize çıkarırlar.

Cem-i zıddeyn muhaldir.
Yani iki zıt şey bir arada bulunmaz. Bir şeyde iki sevgi aynı anda bulunmaz. Bir kalbde hem dünya sevgisi, hem de ahiret sevgisi bir arada bulunmaz.

Allahü teâlânın veli kulları, âlimler, evliya zatlar görülünce Allahü teâlâ hatırlanır. Genel bir kaide vardır; kim neye en çok düşkünse, o kişi görülünce düşkün olduğu şey hatırlanır. Dolayısıyla, evliya kullar görülünce de Allahü teâlâ hatırlanır.

Birisi bize Allah için ihlâsla bir şey sorarsa, eğer biz de Allah için ihlâsla cevap verirsek, verdiğimiz cevap yanlış olsa bile, bu samimiyetten dolayı Allahü teâlâ bu neticeyi, bu yanlışı doğrultur. Onun için, bize birisi bir şey sorarsa, zerre kadar kendi menfaatimizi düşünmeden konuşmalı, yani kendi adımıza değil, onun adına, onun menfaatine konuşmalı.

Dinimize bir zararı olmayan bir şeye müdahale etmemeli, sabretmeli. Dinimize bir zararı olmadığı müddetçe, kimseye söz söylememeli. Dinimize zararı yoksa nefsimize zararı var demektir. Nefs ise, kâfir olarak yaratılmıştır.

Bir araya gelince mutlaka, birkaç kelime de olsa dinden, imandan bahsetmeli; çünkü bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Allah’ı anmadan, Peygambere salevat getirmeden toplanıp dağılmak, leşin başından dağılmak gibidir.)

Besmeleyle yenen lokmalar vücuda şifadır, besmelesiz yenen lokmalar ise vücutta hastalık yapar. Lokmaları, besmele söyleyerek yiyen kimsenin vücuduna, şeytan giremez. Besmelesiz yenen lokmalarla beraber, şeytan da vücuda girer. Büyük zatlar her lokmada besmele çekerlerdi.

İki tane şeytan yola çıkmışlar. Bir beldeye gelmişler. Biri diğerine demiş ki:
— Sen şu eve, ben bu eve! Bir ay sonra burada görüşelim.
— Tamam.

Bir ay sonra bunlar buluşmuşlar. Bir tanesi çok zayıflamış, ip gibi olmuş, diğeri ise aşırı şişmanlamış. O şişman olan demiş ki:
— Bu ne hâl?
— Mahvoldum ben.

— Ne var, ne oldu?
— Yahu, ne yeseler Besmele çekiyorlar, bir şey koysalar, Bismillah, Bismillah, Bismillah. Biz bir yere giremedik, bir şey yapamadık. Ölüyorum açlıktan. Peki ya sen?

— Ben şimdiye kadar bir sefer bile Besmele dediklerini duymadım.


Cennette buluşmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Her şey geçicidir. Ancak Allahü teâlâ bâkidir. Geçici şeylere gönül bağlamak ahmaklık olur. Sen de geçeceksin, sevdiklerin de geçecek. Kalıcı bir şeye gönül bağlamalı. O da Allah sevgisidir.

Dünyada her şeyin sonu var. Acı veya tatlı, iyi veya kötü, her şey bir gün biter. Güneşin doğması, batışının habercisidir. Doğmak, ölümün habercisidir. Dünya, ayrılık, ahiret buluşma yeridir. Cehennemden Allah korusun, Cennette buluşmaya çalışmalı.

İnsanlar Allahü teâlâya kulluk, ibadet etmek için yaratılmıştır. Saadete kavuşmak için yaratılış gayelerine dikkat etmeli ve dünyaya düşkün olmaktan kaçınmalı. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir. Ahirette saadete kavuşmak için bir binek gibidir. Sevinç yeri değil, ayrılık yeridir. Akıllı kimse, bu fani dünyaya düşkün olmayıp kulluk vazifesini hakkıyla yapar.

Hakiki bayram Cennette, Peygamber efendimizle, Eshab-ı kiramla, Ehl-i sünnet âlimleriyle, evliyalarla beraber olduğumuz gün olacaktır. Biz bunu istiyoruz. (Allahü teâlâ, vermek istemeseydi, istek vermezdi) buyuruluyor. İnşallah hepsini verecek.

Ehl-i sünnet bir Müslüman, ne kadar sevinse azdır; çünkü ihsan-ı ilahiye, en büyük nimete yani doğru itikada kavuşmuştur. Böyle iki Müslüman bir araya gelse, konuşmak da şart değil, birbirlerine baksalar yeter; çünkü müminin yüzüne bakmak şifadır, müminin artığı şifadır, müminin kelâmı devadır. Bunlarla beraber olan da müşrik olmaz. Cenâb-ı Hak, (Şirk hariç bütün günahları affedeceğim) buyuruyor. Bu nimetler varken, yani Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadında olduktan sonra, Ehl-i sünnet âlimlerini, bu yolun büyüklerini tanıdıktan sonra, onların kıymetli eserlerine kavuştuktan sonra, bir mümin eğer hâlinden şikâyet ederse, nankörlük etmiş olur. O kadar büyük nimete kavuşan insanın, hâlinden şikâyetçi olması çok ayıptır.

Mübarek bir zatın talebesi anlatır:
Bir gün hocamla beraber, bir ihtiyar zatı ziyarete gittik. İkram için şeker getirdiler. Şekerleri, ikram etmek için ben aldım. Sonra elimde şeker tabağıyla giderken, ayağım halıya takıldı. Şekerler odaya dağıldı. Tam toplamak için eğildim, hocam tebessüm ederek buyurdu ki;

Dur evladım, bugün tefsirde okuduğum bir olayı hatırladım. Orada yazıyordu ki:

Müslüman vefat edince kabirde bir huri gelecek. Gerdanında inciler olacak. Bu incilerden bir tanesi dünyaya gelse güneş kararır. Ama bu inciler ince bir pamuk ipliğine bağlıdır. Meyyit incilere elini uzatıp tutunca inciler yere dağılır. Daha sonra onları toplamaya başlar. Son taneyi aldığı zaman, kabir hayatı sona erer.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.