Sual: Domuzun herkese, ipek ve altının erkeklere haram edilişinin hikmeti nedir?
CEVAP
Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir. Haramlarda muhakkak vücuda zarar veren bir şey aranmamalıdır!
Domuz, her türlü necaseti yiyen çok pis bir hayvandır. Zararlı olduğu için yalnız Türkler değil, Avrupalılar da, bir kimseye hakaret etmek için “Domuz” derler.
Tevrat’ta domuz eti yasak edildiği için, bugünkü Yahudiler bile domuz eti yemezler.
Bugün tıp, insana en çok zarar veren ve hastalık bulaştıran etin domuz eti olduğunu tespit etmiştir.
Domuz eti yiyenlerde [safra kesesi iltihabı, apandisit, barsak iltihabı, çeşitli çıbanlar, mafsal kireçlenmeleri, damar sertliği, romatizma, grip, tansiyon yüksekliği, kalb anjini, enfarktüs gibi] çeşitli hastalıkların görüldüğü meydana çıkmıştır.
Domuz etinde bulunan büyüme hormonunun kansere sebebiyet verdiği açığa çıkmıştır. Domuz eti ile geçen trişinoz hastalığının bugün bile tedavisi yoktur.
Domuz şeridi [tenya], mide ve barsak yolu ile kana geçerek, göz, beyin gibi önemli organlarda ağır hastalıklara, hatta ölüme sebep olmaktadır.
Domuz eti yiyenlerde, kıskançlık hislerinin dumura uğradığı, namusunu kıskanmadığı tespit edilmiştir. Domuz yağı, E vitaminini birdenbire yok eder. İnsan, E vitamininden mahrum kalınca nesli söner, E vitamininin yokluğu sevgiyi, aşkı yok eder.
E vitamininin noksanlığında erkeklerde kısırlık, kadınlarda çocuk düşürme hastalığı ortaya çıkar. E vitamini yağlardaki acılaşmayı önler.
E vitamini tükenince A vitamini acılaşmayı önleyemez. A vitamininin yokluğunda da cinsiyete menfi yönde etki eder. Domuz eti ve yağı yiyenlerde karakter değişikliğinin ortaya çıktığı da tespit edilmiştir.
Domuz etinin, diğer hayvan etlerine hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstelik hazmı güç, protein değeri çok düşüktür.
Domuzun daha başka zararları da tespit edilse, yine de (Mutlaka bu veya şu sebepten dolayı domuz haram edilmiştir) denilemez. Fakat hiç zararı tespit edilmese de dinimiz yasak ettiği için, domuz etini yemek haramdır.
İpek ve altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak gerekir.
Sual: Domuz eti yerken besmele çekmenin hükmü nedir?
CEVAP
İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseri ile, birkaç kitaptan aldığımız, küfre düşüren söz ve işlerden bazıları şunlardır:
- Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi yiyip içerken besmele çekmek. Mesela şarap içerken veya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür.
- Kâfirlerin dini âyinlerini, bayramlarını beğenmek. Mesela zaruretsiz bir Hıristiyanın Noelini tebrik etmek. Nevruz günü yumurta boyamak.
- Meşhur bir harama helal, meşhur bir helale haram demek. Mesela domuz yağı helal, üzüm suyu haram demek.
Domuz yağı helal diyenler
Sual: Reşat Halife denilen Mısırlı mezhepsizin kurduğu 19 culuk dinindekiler, (Allah Kur’anda domuz etini haram ediyor, yağına haram demiyor. Domuz yağı helaldir) diyorlar. Domuz eti haramsa yağı nasıl helal olur ki?
CEVAP
Bu sözde birkaç hata var:
Birincisi mantık, kıyas hatası. Bir hayvan leş ise, eti pis, yağı temiz olmaz. Reşat Halifenin mantığı ile Allahü teâlâ sadece etine haram dedi, yağına veya pisliğine demedi diye, domuzun pisliğine helal denir mi hiç?
İkincisi, haram edilmiş hayvanların hepsini Kur’anda bulmak mümkün mü? Mesela Kur’anda köpek eti yasaklanmıyor, yılan çıyan, kartal gibi hayvanların haram olduğu yazmıyor. Kur’anda bulamadım diye Allah’ın Resulünün haram ettiği bu hayvanlara helal denir mi? İnanmadıkları Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana ve Sünnete bakın!) [Nisa 59]
(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 44, 64]
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]
Allahü teâlâ, sadece Kur’ana bakın demiyor, Sünnete de bakın, Resulüme uyun diyor. Kur’anı o açıklar diyor. Allah’ın bu âyetlerine inanmayan Kur’ana ve Allah’a inanmış olur mu? Bunun için (Yalnız Kur’an) diyen sapıklar, kesinlikle Kur’ana ve Allah’a inanmıyorlar. Hadis-i şeriflerde hangi hayvanların yenilip yenilmeyeceği açıkça bildirilmiştir. Kur’an-ı kerimi açıklamak gerektiği gibi hadis-i şerifleri de açıklamak gerekir. Kur’anda, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) da buyuruluyor. (Nahl 43)
Bu âyetler, Resulullahın sözünün dinde delil olduğu gibi, âlimlerin de delil olduğunu bildiriyor. Bunları delil olarak kabul etmeyen Kur’ana nasıl inanmış olur ki? (Yalnız Kur’an) diyenler Allah’a, Kur’ana ve Onun Resulüne inanmayan tesettür düşmanı kimselerdir. Resulullahın sözünü kabul etmeyenlerin kâfir oldukları yine Kur’anda bildiriliyor:
(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151]
19’cu, inat ederek diyor ki:
Domuz yağının haram olmadığını, Allah’ın elçisi Reşat Halife, 6. surenin 145 ile 146. âyetini birbiri ile kıyaslayarak yapmıştır.
CEVAP
O âyetler yeni mi indi? Resulullah efendimiz o âyetleri nasıl açıkladı? 1400 senedir binlerce İslam âlimi geldi. Hangi İslam âlimi domuz yağı helal dedi ki? 146. âyette Yahudilere eti yenen hayvanlardan koyun ve sığırın iç yağının haram edildiği bildiriliyor. Buradan domuz yağının helal olduğuna nasıl kıyas edilir ki? Ne diye Reşat Halife’nin kıyasına inanıyorsun da, Resulullahın bildirdiğine inanmıyorsun? Allahü teâlâ, Resulüne vahiy ile bildirmiş O da bize bildirdi. Allah’a inanan vahye de inanır. Resulünün sözleri vahye dayanır. (Necm 4)
19’cu yine inatla diyor ki:
Bence içki günah diye üzümü yasaklamak gibi, domuz eti günah diye yağını, derisini ve gerisini yasaklamak anlamsızdır.
CEVAP
Dini hüküm hakkında sence, bence olur mu? O zaman insan sayısınca din olur. Buna da din değil, dinsizlik denir. Dinde nakil esastır. Din bilgileri zamanla değişmez. Allah ve Resulünün sözleri senettir. Bu yüzden, bizim gibilerin Kur’an hakkında görüşleri geçersizdir. Çünkü hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre açıklayan kâfir olur) buyuruluyor.