Kiracının durumu

Sual: Hırsız kapıyı kırıp eve girse, kapıdaki zararı kiracı mı öder? Depremden ev yıkılsa kim öder?
CEVAP
Depremin ve hırsızın verdiği zararı kiracı ödemez. Kiracı, kendi ihmali olan işlerdeki zararı öder.

Sual: Ev sahibi, anlaşmamız sona erdikten sonra, rayicin üstünde kira istiyor. Rayiçten fazla vermesem günah olur mu?
CEVAP
Evet günah olur.

Sual: Açık kalan musluk, komşuya zarar vermiş. Zararı ödemek lazım mı?
CEVAP
Evet. (Mecelle)

Sual: Apartman çatısının ve bahçenin tamir masrafını kim verir?
CEVAP
Anlaşmaya göredir.

Sual: Biri, (Oturduğun evden çık, sana başka bir ev buldum) dedi. (Evin boyasını da yap) dedim. Bu şartla evi vermek caiz mi?
CEVAP
Akit tamirden sonra olur. Akitte şart söylenmez.

Sual: Sözleşme müddeti bitmeden kiracıyı çıkarmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Evi bir seneliğine kiraladım. Bir müddet sonra sahibi öldü. Oğlu sene dolmadan evden çıkarabilir mi, kirayı artırabilir mi?
CEVAP
Sözleşme süresi dolana kadar çıkaramaz, artıramaz.

Sual: 5 ortaklı dükkanda kiracıyım. Ortağın biri, dükkanda durmama razı olmazsa, çıkmam gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kiraladığım tarla mahsul vermedi. Ücret vermem lazım mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Köyde az bir arazim vardır. Bir arkadaş, "Tarlanı ben ekip süreyim" dedi. Ücret falan söylemedi. Ben de samimi olduğumuz için bir şey demedim. Hiç ücret istemesem, ne verirse alsam, vermezse almasam mahzuru olur mu?
CEVAP
Ücret alacaksanız pazarlık edin! Durumu iyi olanın evinden kira, tarlasından ücret almamasının çok daha iyi olduğunu (Din kardeşine tarlasını kiraya vermek yerine ücret almadan ektirmek çok sevaptır) hadis-i şerifi açıkça bildirmektedir. (Nesai)

Sual: Kiracı, eskiyen banyo kazanını, satıp yerine yenisini alsa, ev sahibine haber vermesi gerekir mi?
CEVAP
Haber vermek iyi olur.

Sual: Evimi kiraya verirken bir yıllığını peşin istememde mahzur var mıdır?
CEVAP
Mahzur yoktur. Fakat fakirleri gözetip kollamak çok sevaptır. Genel olarak kiracı fakir kimsedir. İnsanlara merhamet etmeli, ödeme kolaylığı göstermelidir. Müslümanın hacetini yerine getirmeli, sıkıntısını gidermelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kim, din kardeşinin hacetini yerine getirirse, Allahü teâlâ da onun hacetini yerine getirir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, Allahü teâlâ da kıyamet günü, onun bir sıkıntısını kaldırır.) [Buhari]

(Allahü teâlânın, kullarına faydalı olmaları için, kendilerine özel nimetler ihsan ettiği bazı insanlar vardır. Bu nimetleri diğer insanlara dağıttıkları müddetçe, Allahü teâlâ onları, bu nimetler içinde bulundurur. Eğer dağıtmaktan imtina eder, kaçarlarsa, bu nimetleri onlardan alır, başkalarına verir.) [Taberani]

(Bir kul, din kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allahü teâlâ da onun yardımcısı olur.) [Müslim]
Müslüman zengin, insaflı olmalı, evine yüksek kira istememelidir.

Sual: Namaz kılan yoksa, evi kılmayana kiraya vermem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Evini kiraya verirken
Sual:
Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken, evini boş tutmak günah değil midir? Bazıları iyi kimselerin, salihlerin gücü yetmediği için, yüksek fiyat veren fasıklara, kötü kimselere, evini kiraya veriyorlar. Salihleri düşünmemek vebal değil midir?
CEVAP
Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken evi boş tutmak israf ve günah olduğu gibi, yüksek fiyatla kiraya vermek de asla uygun değildir.

Allahü teâlâ, (Bana şükredin, nankörlük etmeyin) buyuruyor. (Bekara 152)

Şükür nedir? İslam âlimleri şükrü çeşitli şekilde tarif etmişlerdir: Şükür, İslamiyet’e uymak, Allahü teâlânın verdiği nimetleri Onun sevdiği yerlerde kullanmaktır. Her uzvun şükrü vardır. Mesela gözün şükrü, arkadaşların kusurunu görmemek, kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmak, ayağın şükrü, kötü yerlere gitmemek, bedenin şükrü, oruç tutmaktır. Malın şükrü ise zekat, sadaka vermektir. Allahü teâlâ insanları sabır ve şükürle imtihan etmektedir. Daha çok fakiri sabırla, zengini ise şükürle imtihan etmektedir. Allahü teâlânın, (şükredin nankörlük etmeyin) buyurduğunu bildirmiştik. Nankörlük nedir? Nankörlük şükretmemektir.

İmam-ı Mücahid, Nahl süresinin, (Nimetin Allah’tan geldiğini itiraf eder, daha sonra da, onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir) mealindeki 83. âyet-i kerimesini (Nimetlerin Allah’tan olduğunu bilirler. Fakat "Bunları biz kazandık veya bize miras kaldı" diyerek nankörlük ederler) diye tefsir etmiştir.

Allahü teâlâ, bir Müslümana iki ev ihsan etmiştir. O da, birini boş tutuyor veya yüksek fiyatla veriyor. Sebep olarak da, (Sen benim ortağım mısın? Ben bu evi ne sıkıntılarla yaptırdım. Ben evimi istediğim fiyatla istediğim kimseye fasık, salih ayırmadan veririm) demek, imam-ı Mücahidin tefsirinde bildirdiği nankörlüğe benzemiyor mu? O civarda kiralar 300-350 lira iken, iyi insanlar arasında oturmayı arzu eden kimselere evini, 500-600 liraya kiraya vermek bu iyi niyetli insanları, dışlamak kötüler arasına atmak olmaz mı? Çoluk çocuğunun bozulmasına, sebep olmak değil midir? Kendi akrabasına veya mesai arkadaşına fazla para veremiyor diye, fasıklara, kötü insanlara yüksek fiyatla vermek şükür müdür? Kimi de, yüksek fiyatla kiraya verenleri örnek gösterip, (Herkes yüksek fiyatla veriyor, beni mi görüyorsun) diyor, herkese uymak iyi değildir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar.) [Enam 116]

Dinimiz, iyi zenginleri över, kötü zenginleri yerer. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Kullarımdan şükreden azdır.) [Sebe 13]
(İnsan, zengin olunca azar.) [Alak 6-7]
(Malı pek çok seviyorsunuz.) [Fecr 20]

(Altın ve gümüşü [parayı] biriktirip Allah yolunda sarf etmeyene çok acı bir azap vardır.) |Tevbe 34]

(Mallarınız ve çocuklarınız, Allah’ı anmaktan [iyilik ve ibadet yapmaktan] alıkoyarsa, hüsrana uğrarsınız.) [Münafikun 9]

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(İyilik çok, yapan ise azdır.) [Hatib]
(Cehennemdeki insanların çoğu, zenginlerdir.) [İ. Ahmed]

(Zenginler helak olur. Ancak malını hayra harcayan kurtulur. Böyle zenginler ise azdır.) [İbni Mace]

Evin şükrü nasıl olur? Tecrübelerle sabittir ki, birden fazla evini kiraya verip bunu geçim vasıtası yapan, bu paranın hayrını görmez. Çünkü dinimiz, fazla olan evin, satılıp parasının değerlendirilmesini veya salihlere Allah rızası için, ücretsiz veya ucuz kiraya verilmesini tavsiye etmektedir. Fazla evin şükrü ancak böyle olur. İyilik etmenin, ahiretten başka, dünyaya da faydası vardır. Malı bereketli olur. Harcadığı para, fazlası ile geri döner. Hadis-i şerifte, (Bir kimsenin namazı, orucu sizi yanıltmasın. Onu iyi anlamak için, para ile arasının nasıl olduğuna bakın) buyuruldu.

Bir kimsenin para ile arasının nasıl olduğu da böyle hallerde belli olur. O kimsenin namazı doğru olsaydı, onu kötülükten alıkoyar, iyileri sıkıntıya sokmazdı. Peygamber efendimiz, giden birinin kim olduğunu sordu. Oradakiler dedi ki: Bu, öyle bir zengindir ki, hangi kadınla evlenmek istese, hemen verilir, birisi için aracı olsa, hemen kabul edilir, ortaya bir fikir atsa, sözü dinlenir. Peygamber efendimiz sustu. Oradan biri daha geçince, Resulullah onun da kim olduğunu sordu. Oradakiler dedi ki: Bu öyle bir fakirdir ki, bir kadınla evlenmek istese, verilmez, birine aracı olsa, aracılığı kabul edilmez, bir şey söylese, sözü dinlenmez. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Şu salih fakir, öteki fasık zengin gibi dünya dolusu kişiden daha hayırlıdır.) [Buhari]
Ne mutlu malını hayra harcayan zengine.

Acıyana acınır
Yukarıdaki insaflı olmakla ilgili yazıdan dolayı dört sual soruldu.

Birinci sual:
Bir evim olduğu halde, borçlanarak bir ev daha yaptırdım. Borcumu ödeyene kadar evimi normal rayice göre kiraya vermem günah mıdır?
CEVAP
Günah değildir.

İkinci sual:
Evim, işyerime uzak olduğu için, işyerime yakın küçük bir evde kirada oturuyorum. Boş duran kendi evimde, bazen çocuklarım kalıyor. Rahat iş yapabilmek ve dinlenmek için ve daha başka sebeplerle kendim de gidip kalıyorum. Misafirim gelince, rahat etsin diye, boş duran eve alıyorum. Bazı komşular da piknik yeri gibi kullanıyor. Evimi böyle kullanmam günah mı?
CEVAP
Günah değildir. Evi sırf misafir için ayırmak da caizdir.
Peygamber efendimiz, (Her şeyin bir zekatı vardır. Evin zekatı ise, misafir odasıdır) buyurdu.
Evin bir odası yerine tamamını misafire ayırmak elbette daha iyi olur.

Üçüncü sual:
Evimizi kiraya vermek üzere istişarede bulunduk. Bir büyüğümüz, (Evi sat, parasını değerlendir. Yahut birine ucuz ver, duasını al) dedi. Durumu hanıma anlattım. (Büyüklerin sözüne her zaman uymadığına göre, bu sefer de uyma) dedi. Bu söz, benim de aklıma yattı. Yine hanımın sözünü dinleyip evi yüksek fiyatla kiraya verdim. Allahü teâlâya üç türlü şükrediyorum:
1- Bir ev sahibi olduğum için.
2- Ev boş kalmadığı için.
3- Yüksek kiraya verebildiğim için.
Bir ev için üç defa şükreden nankör olamaz. Nahl suresinin, (Nimetlerin Allah’tan olduğunu bilirler; fakat “Bunları biz kazandık veya bize miras kaldı” diyerek nankörlük ederler) mealindeki 83. âyet-i kerime ile benim ilgim yok. Biz kazandık demiyor, Allah verdi diyoruz.
Gelecek yıl, daha yüksek fiyata kiraya verir, daha çok şükrederim. Şükreden bir kimse ile, nankör bir olur mu, aynı kefeye konur mu?

CEVAP
Şükür nedir? Şükür, her uzvu, her malı Allah rızasına uygun kullanmaktır. Mesela gözü Allahü teâlâ verdiği için, o göz ile Allahü teâlânın haram ettiği şeylere bakmamalı. Evi Allahü teâlâ verdiği için, o evde haram işlememeli, kiraya verilecekse, iyi kimselere ucuz vermelidir! Böylece, o kulun şükrettiği anlaşılır. Evi yüksek fiyata verip, (Ya Rabbi, evimi daha yüksek fiyata verirsem, daha çok şükrederim) demek, şükür müdür?
İnsanlara acıyana ahirette acırlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.) [Müslim]

Dördüncü sual:
Evi veya başka bir malı yüksek fiyatla kiraya vermek günah mıdır?

CEVAP
Ev, diğer ticaret malları gibi değildir. Her malı, alıcısı varsa, kandırmamak şartı ile, yüzde yüz, hatta yüzde bin kârla satmak günah değildir. Çünkü Peygamber efendimiz, dinimizde kâr haddinin bulunmadığını bildirmektedir. Fakat ev, dinimizde nafakaya dahildir.

Nafakadan olan gıda maddelerini, (Mal benim) diye pahalanınca satmak üzere saklamak günahtır. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Gıda maddelerini piyasadan toplayıp, pahalandığı zaman satmak üzere stok etmek, ihtikâr [karaborsa] olur, günah olur. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Aldığı gıda maddelerini, pahalanınca satmak için, kırk gün saklayan, hepsini fakirlere parasız dağıtsa, günahını ödeyemez.) [Deylemi]

(Gıda maddelerini kırk gün saklayan, Allah’tan uzaklaşmış olur.) [Hakim]

(Başka yerden gıda maddesi satın alıp, şehre getirip piyasaya göre satan, onu sadaka vermiş veya köle azat etmiş gibi sevap kazanır.) [İ.Gazali]

Gıda maddesi gibi nafakadan olan evde de karaborsacılık yapmak doğru değildir.
İhtikâr yapmak, ev arayanların çok olmasını ganimet bilmek, eğer parayı sevmekten ileri geliyorsa çok kötüdür. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Parayı seven helak olur.) [Tirmizi]
(Paraya tapana lanet olsun!) [Tirmizi]
(Para sevgisi mahvedebilir.) [Taberani]

Vezir, padişaha der ki:
- Öyle bir iş yap ki, herkes seni sevsin.
- Ne yapayım?
- Parayı düşman bilene, herkes dost olur. Para kılıç gibidir; kullanmasını bileni güldürür, bilmeyeni öldürür.

Sual: Eşya veya insan taşımak için bir araba kiralandığında, araba arıza yaparsa, yolda kalırsa, araba sahibi ve müşteri nasıl hareket eder, ne yapılması gerekir?
CEVAP
Bir yerden, bir yere gitmek üzere belli bir hayvan, araba, motor, kamyon kiralandığı gibi, belli insanın veya eşyanın götürülmesi de sözleşilebilir. Vasıta, yolda kalırsa, müşteri muhayyer olup, dilerse, araba tamir oluncaya kadar bekler, dilerse, vazgeçip oraya kadar olan parayı verir. Yahut, vasıta sahibi, başka vasıta ile hemen götürmeye mecburdur. Vasıtadan eşyayı indirmek de ona ait olur. Yol tehlikeli olup geri dönülürse, hiç ücret verilmez.

 


www.ailevekadin.com