Yoğurt alerjiye dur diyor
Mikrop denince, insanın aklına hep çeşitli hastalıklar gelir. Oysa, her mikrop hastalık yapmaz; yani mikropların da aynı kolesterol gibi iyisi de var, kötüsü de...
Mesela; sindirim sistemimizde bizimle birlikte 500’den fazla farklı mikrop yaşamaktadır. Bunlardan bazılarının hastalık yapıcı etkileri vardır, yani zararlı mikroplardır, fakat bazıları ise vücudumuzun yararına çalışırlar, yani “dost mikroplar dır.
MÜKEMMEL DENGE
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, bağırsaklarımızdaki bu zararlı ve dost mikroplar arasında mükemmel bir denge kurulduğunu belirtiyor. “Dost mikroplar, zararlı olanların bağırsaklardaki tutunma yerlerini işgal ederek ve üremeleri için gerekli olan besinleri bloke ederek bunların çoğalmalarını ve hastalık yapmalarını önlüyor” diyen Prof. Küçükusta, bu dengenin bozulması halinde, başta ishal olmak üzere çeşitli hastalıkların ortaya çıktığını söylüyor.
BİLİMSEL GERÇEK
Yoğurt gibi mayalanmış sütten elde edilen besinlerin, bu dost mikroplar yönünden son derece zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükusta, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Uzun süre sağlıklı yaşayan insanların ‘Ben her gün yoğurt yerim’ demelerinin altında yatan bilimsel gerçek, bu kişilerin yoğurtla beraber bol miktarda dost mikropları almalarındandır. Yoğurtta bulunan ‘Lactobacillus’ veya ‘bifidobacterium’ türü faydalı bakterilere probiotik ismi verilmektedir. Son yıllarda yapılan bir çok araştırma, yoğurtta da bol miktarda bulunan probiotiklerin, başta alerji olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engellediğini ortaya koymuştur.”
SAĞLIĞIMIZA ETKİLERİ
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, probiotiklerin sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini şöyle özetliyor: “Bunlar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, barsaklardan vitamin ve minerallerin emilimini artırır. Başta barsak iltihapları ve çeşitli sebeplere bağlı ishaller olmak üzere böbrek, idrar yolları ve derideki enfeksiyonlara karşı koruyucu etkileri vardır. Probiotiklerin, kalın barsak kanserini önleyici etkisi olabileceği de belirtilmektedir. Bazı araştırmalarda, probiotiklerin kolesterol düzeyini düşürerek damar sertliğini engelleyebilecekleri, osteoporoz (kemik erimesi) ve diş çürümelerine karşı koruyucu olabilecekleri belirlenmiştir.”
ALERJİYİ ÖNLÜYOR
Finlandiya’da yapılan bir araştırmada, gebeliklerinin son haftalarında ve emzirdikleri ilk 6 aylık dönemde, yoğurt gibi lactobacillus türü probiotikler açısından zengin gıdalar verilen annelerin bebeklerinde, alerjinin yüzde 50 oranında az görüldüğü belirlendi. Çiftliklerde doğup büyüyen çocuklarda da astım ve alerjik hastalıkların daha az görülmesi, bu çocukların daha fazla yoğurt tüketmeleriyle ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Prof. Dr. Küçükusta, “Böylece, bağırsaklarımızda bulunan mikropların, bağışıklık sisteminin gelişimi üzerine çok önemli etkilerinin olduğu ve lactobacillus veya bifidobacterium türü dost mikropların alerjik hastalıkların oluşumunu önlediği tesbit edildi. Uzmanlar şimdi, probiotiklerin astım hastalığını önlemedeki etki derecesini araştırıyorlar” dedi.
Her gün bir kâse yiyin
Yoğurdun faydaları keşfedilmekle bitmiyor. Modern hayatın moda hastalıkları kolit, alerji, osteoporoz, hazımsızlık, hipertansiyona yol açan kötü kolesterol ve kalp-damar hastalıklarına karşı güçlü bir koruyucu olduğu ıspatlanan yoğurt, özellikle A, B ve E vitaminleriyle mineral tuzlar, kalsiyum, fosfor, potasyum, folik asit ve magnezyum açısından son derece zengin bir gıda maddesidir. Gelişme çağındaki çocuklarda kemik ve diş gelişiminde çok etkilidir. Bir kase yoğurt, vücudu çeşitli hastalıklara karşı koruyacağı gibi, direnme gücünü de artırır. Ayrıca yoğurt, kemik için gerekli kalsiyumun ana kaynağıdır. Bir günlük kalsiyum ihtiyacınız için bir kase yoğurt yemeniz yeterlidir. Bu miktarda yoğurt 150-400 miligram arasında kalsiyum içerir. Eğer kilo probleminiz varsa, kaymağı alınmış yağsız yoğurdu tercih etmeniz gerekiyor.
OT DEYİP GEÇMEYİN
Mükemmel bir idrar söktürücü
AYRIK OTU
Hepimizin yakından tanıdığı ayrık otu her yerde yetişen bir bitkidir. Meralarda, tarlalarda, bağ ve bahçelerde, istenen-istenmeyen her yerde çıkar. Temmuz-ağustos ayları arasında yeşil veya morumsu-yeşil renkli çiçekler açan 30-100 cm boyundaki ayrık otunun toprak altında çok fazla yayılmış kökleri bulunur. Yaprakları dar, uzun, ince, paralel damarlı, sivri uçlu, koyu yeşil renklidir.
Çiçekler gövdenin ucunda ve yassı bir başak durumunda toplanmışlardır. Bitkinin kökleri çok eskiden beri üriner sistem hastalıklarında kullanılan bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki taş ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür. İdrar arttırıcı olarak mısır püskülü ve arpa ile beraber kaynatılarak kullanılır. Hatta köpekler bile ağız ve bağırsaklarını temizlemek için bitkinin yapraklarını büyük bir zevkle yedikleri için bitki “köpek çimeni” olarak da bilinir.
DOĞAL MASKELER
Maskeler cildi besler, temizler, sinirleri gevşetir, yağ ve nem oranını ayarlar, kasları gerginleştirir, kan dolaşımını hızlandırır, cilde taze, bakımlı bir özellik verir.
Yağlı ciltlere
Kil Maskesi:
Üç çorba kaşığı kilin üzerine üç çorba kaşığı sıcak su, üç damla zeytinyağı koyarak karıştırınız. Çamuru göz kenarlarına ve dudaklarınıza bulaşmayacak biçimde yüzünüze sürünüz. 10 dakika kadar yüzünüzde tutunuz. Sonra ılık limonlu suyla yüzünüzü temizleyip bol duru suyla yıkayınız. Bu maske özellikle sivilceli ve siyah noktalı ciltlere uygundur.
Kuru ciltlere
Patates Maskesi:
Büyük bir patatesi haşlayıp soyduktan sonra bir fincan süt ve bir yumurtanın sarısı ile püre kıvamında eziniz. Cildinizin dayanacağı sıcaklıktaki püreyi yüzünüze sürünüz. yüzünüzü bir havlu ile örterek 20 dakika kadar bekleyiniz. Daha sonra önce sıcak sonra soğuk hatta buzlu suyla yüzünüzü yıkayınız. (27 Nisan 2008)
www.ailevekedin.com