Soya ve sedef hastalığı
Ağrı ve şişik tedavisinde kullanılan soya fasulyesinden üretilen sütün de anne sütüne alternatif bir ürün olduğu belirlendi. Yüksek besleyici değerinden dolayı "süper tohum" olarak nitelendirilen soya fasulyesinin, insan beslenmesinde kullanımı dikkat çekmiyor. Ancak soyadan çeşitli ürünler yapılarak toplumun protein ihtiyacını karşılandığı kaydedildi.
Yapılan çalışmalar neticesinde bir hektar alan üzerinde yetiştirilen soya fasulyesinden bir kişiyi 5 bin 560 gün besleyecek düzeyde protein sağladığı belirlenirken, soya ürünleri arasında yer alan soya sütünün kolay üretildiği de dikkat çekiliyor. Soya sütü, bitkisel proteinler içerisinde en iyi oranlanmış aminoasit yapısına sahip olması dolayısıyla inek ve insan sütüne alternatif ürün olarak gösteriliyor.
Ali Baba'dan sedef hastalığına çare
Günümüzde modern tıbbın insan anatomisi ve insan sağlığı konusunda ulaştığı noktaların, akıllara durgunluk verecek boyutlara ulaştığını hepimiz görüyoruz. Bilgisayar çağının bütün teknolojileri kullanılarak hücrelerin içine kadar giriliyor akıl almaz tedavi yöntemleriyle hastalıklar yok edilmeye çalışılıyor.
Ancak bu göz kamaştırıcı gelişmelere rağmen birçok hastalık konusunda modern tıbbın aciz kalması, insanların "Alternatif Tıp" olarak kabul edilen geleneksel tedavi yöntemlerine olan ilgisini daha artırıyor. Bir zamanlar "kocakarı ilacı" diye dudak bükülen bitkisel tedavi uygulamaları, günümüzde birçok insan için "cankurtaran simidi" haline geldi.
Yani ilaç fiyatlarına yapılan zamların ardından tedavi olmakta ve ilaç almakta zorlanan vatandaşlar aktarların ve şifalı bitki satan dükkanların önlerinde deva bulmaya çalışıyorlar. Bu işlerle uğraşanlar da adeta "kurtarıcı" olarak görülüyor. Bunlardan biri de Safranbolulu Ali Baba...
Hayatının son 30 yılını şifalı bitkilerle ilaç yapımına adayan Ali Baba'ya çare için başvuranların arasında ünlü isimler var. Kültür Bakanı İstemihan Talay da bunlardan biri. Ali Baba bu konuya ilgisini şöyle anlatıyor; "1970 yılında eşimi kanser yüzünden kaybedince kendimi bu işe adadım. Dağlara çıkarak otlar toplayıp atalarımdan kalan bir ansiklopedi eşliğinde topladığım otları ilaç haline getirip ücretsiz olarak halka vererek onların acılarına merhem olmaya çalıştım. Bir gün Kültür Bakanımız Sayın İstemihan Talay Safranbolu'ya gelerek kalp damarları ve damar hastalıklarıyla ilgili benden ilaç istedi. Ben de kendisine yaptığım ilacı verdim. Bu ilacı kullandıktan sonra çok memnun oldu ve şifa buldu. Amacım halka ve Hakka hizmet.
İşte “sedef”in formülü
Haziran ayında Kantoron otu, codah otu ve kırlangıç otu köklerini toplayarak bunları sıcak havada bir süre bekletip yağını çıkardıktan sonra bu yağları üç ay boyunca kapalı bir küpte özünü bulması için saklıyor ve ilaç haline gelmesini sağlıyor. İlaç haline gelen yağı küçük tüplere hava almayacak şekilde dolduran Ali Baba, kendisine Sedef rahatsızlığı için gelen hastalarına hiçbir ücret almadan kullanma kılavuzunu veriyor. 2 seansta hastalığın tamamen geçtiğini söylüyor...
Yulaf maskesiyle siyah noktalara son
Yulaf ezmesi, cildin derinlemesine temizlenmesi ve siyah noktaların yok edilmesini sağlayan bir maskedir. Bu maske ayrıca cildin içinde dolaşan pislikleri temizleyip, cildin fazla yağlanmasını da engeller. Bu sebeple kuru ciltli kişiler tarafından pek fazla kullanılmamalıdır. Yulaf ezmesi maskesinin yapımı son
derece basittir. Pişirdiğiniz yulafları süzdükten sonra, bunları geniş bir kabın içinde bir kaç dakika ezin. Hazırladığınız bu yulaf ezmesini yüzünüze sürdükten sonra 15 dakika kadar bekleyin. Daha sonra yüzünüzü ılık suyla temizleyin.
Bu maskeyi vücudunuza da uygulayarak, şaşırtıcı sonuca ulaşabilirisiniz. (26 Mart 2002)
www.ailevekedin.com