Kış meyveleri direnci artırıyor
Bu mevsimde artış gösteren hastalıklara karşı vücudun korunması için C ve A vitamini içeren meyvelerin bol bol tüketilmesi gerekiyor.
Kış mevsimine özgü meyveler, içerdikleri vitamin ve minerallerle vücut direncini artırarak insanı hastalıklardan korumaktadır.
Bilindiği gibi kış mevsiminde, hava değişikliklerinden ve çoğalan mikroorganizmalardan kaynaklanan çeşitli hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıklara karşı vücudun korunması için C ve A vitamini içeren meyveler büyük önem kazanmaktadır. Uzmanlar; içinde bulunduğumuz bu aylarda sık görülen, hatta zaman zaman salgın haline gelen nezle ve grip gibi hastalıklara karşı da limon, mandalina, havuç, elma, portakal ve kuru kayısı gibi meyvelerin bol bol tüketilmesini tavsiye ediyor.
Her biri ayrı sağlık kaynağı
Dr. Diyetisyen Nurten Budak da, meyvelerin insan sağlığı açısından son derece önemli olduğunu tekrarlayarak, “Herkesin, her gün düzenli bir biçimde meyve tüketmesi gerekir” diyor.
Diyetisyen Budak, bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Tüm meyveler, insanların sıvı alımına katkıda bulunur. Havuç ve elma gibi meyveler, cilt ve diş sağlığının korunmasına yardımcı olur. Meyve ve sebzelerde bulunan C vitamini, vücudun demir gibi birçok besin ögesinden daha iyi yararlanmasını sağlar. A vitamini içeren meyveler, kanser yapıcı maddelerin zararlı etkilerine karşı vücudu korur, kalp-damar hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Havuç, portakal, mandalina, domates ve kuru kayısı A vitamini bakımından en zengin kış meyveleridir. Posalı meyveler de kanda şeker ve kolesterol düzeyinin ayarlanmasını ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.”
Beslenme çantalarına da...
Bebek, çocuk, genç ve yetişkin herkesin bol meyve tüketmesi gerektiğini kaydeden Diyetisyen Nurten Budak, bebeklere 6. aydan itibaren taze olarak ve cam rende ile hazırlanmış elma, portakal, mandalina, şeftali püresi veya suyu verilmeye başlanması gerektiğini, öğrencilerin beslenme çantaları ve sabah kahvaltılarından meyve ve meyve suyunun eksik edilmemesi gerektiğini söyledi.
Pirinç böbrek ve kalbin ilacı
Türk mutfağının en temel gıda maddelerinden biri olan pirincin, böbrek ve kalp yetersizlikleriyle ‘ödem’e iyi gelen, vitamin deposu bir gıda maddesi olduğunu biliyor muydunuz?
Kadınlar arasında “iyi aşçıyım” diyebilmenin önemli ölçeklerinden biri “güzel pilav yapmak”tır. Gerçekten de hem kıvamını, hem de lezzetini tutturup, tane tane güzel bir pilav yapmak ustalık ister. Güzel bir pilav ise sadece damak zevki için değil vücut sağlığı açısından da büyük önem taşımaktadır.
Yağ oranı son derece düşük olduğu için hasta beslenmesinde de tavsiye edilen pirinçte, B1, B2, B6, PP, E ve F vitaminleriyle birlikte fosfor, kalsiyum, flor gibi mineraller, 12 çeşit amino asit bulunuyor. 100 gramında sadece 360 kalori bulunan pirinç dengeli beslenmede de önemli bir malzeme. Sıvı çekme gücünün yüksekliği sebebiyle tuzu da beraberinde götürdüğü için bedeni toksinlerden arındırıyor, ödemi yok ediyor.
Sodyum ve potasyum bulunmayan pirinç, tansiyon düşürücü özelliğe de sahip. Böbrek ve kalp yetmezliklerinin tedavisine de büyük katkı sağlıyor, bağırsak kanserine karşı da koruyucu özelliği var. Fazla üre miktarını dengelediği ve ishali kestiği de bilinmektedir. Unu, yaraları kurutmak ve temizlemek için kullanılan pirincin kabuğundan tabii “phytine” elde ediliyor. Bu madde, vücut gelişmesine yardımcı oluyor, zihin açıklığı sağlıyor. Pirincin kaynatılması ile elde edilen su ishal kesici olarak kullanılır.
Cilde doğal maskeler
Bir fincanda birer çorba kaşığı un ve balı karıştırın, üzerine çırpılmış yumurta akı ilave edip, karıştırın. Karışımı yüz ve boynunuza sürün. 10 dakika sonra ılık suyla maskeyi çıkarın. Hazırlamış olduğunuz maske A ve B vitaminleri içerir, cildi canlandıran bir maskedir.
Solgun ciltlere
Bir muzu ezip, içine rendelenmiş havuç katın. Sonra bu karışımı cildinize sürün. Özellikle cildinizin solgun ve renksiz olduğundan şikayetçiyseniz maskenin yararlarını hemen görebilirsiniz. (13 Ocak 2008)
www.ailevekedin.com