Damar sertliğine karşı çay

Damar sertliğine karşı çay
Hollanda’daki Wageningen Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Johanna Geleinjse başkanlığındaki ekibin yaptığı araştırma, günde 1-2 bardak çay içenlerde damar sertliği riskinin yüzde 46 azaldığını gösterdi.

Bazılarımızın tiryakilik derecesinde sevdiği ve aradığı, bazılarımızın ise “olsa da olur olmasa da olur” deyip geçtiği çayın, aslında önemli bir şifa kaynağı olduğunu biliyor musunuz?

Evet... Her gün düzenli olarak içilen çay, özellikle kadınlarda damar sertliğine karşı koruyucu bir etki oluşturuyor.

Hollanda’daki Wageningen Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Johanna Geleinjse başkanlığındaki ekibin yaptığı araştırma, günde 1-2 bardak çay içenlerde damar sertliği riskinin yüzde 46 azaldığını gösterdi. Günde 4 bardak çay içenlerin damar sertliğine yakalanma riski ise yüzde 69 azalıyor.

Yaklaşık 3 bin 500 kişi arasında yapılan araştırma, çayın koruyucu etkisinin kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğunu da ortaya çıkardı, ancak bunun sebebi anlaşılamadı. Çayda bol miktarda bulunan ve “flavanoidler” adı verilen organik maddelerin, damar sertliğine karşı önleyici etkisi olduğu düşünülüyor.

Tıp dilinde “Arterio Skleroz” veya “Atheroma” olarak adlandırılan hastalıkta, atardamar duvarları esnekliğini yitirip sertleşiyor ve kan dolaşımında ortaya çıkan bozukluk, kalp krizi ve beyin kanamasına yol açabiliyor.

Kandaki yağlı maddelerin damarlar içine yapışarak daraltması ile de oluşabilen damar sertliğinin belirtileri; baş dönmesi, baş ağrısı, yürürken sendeleme, denge bozulması, titreme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik ve damarların sertleştiği bölgelerde meydana gelen ağrılardır.

İlk belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedbir alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur. Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi tedavide atılacak ilk ve en önemli adımdır.

Damar sertliğinin tedavisinde etkili olan daha başka bitkiler de vardır. Bunlardan bazıları; mandalina, limon, papatya, kekik, rezene, şahtere ve sarımsaktır.

Bu bitkilerle hazırlanacak formüllerin birini veya birkaç tanesini uygulamak damar sertliğinin tedavisinde büyük yarar sağlayacaktır:

* Bir adet mandalina, iyice yıkandıktan sonra, kabuğu ile birlikte ezilip sıkılır. Çıkan su süzülerek içilir. Aynı işlem, her gün aç karnına tekrarlanır. Hem tedavi edicidir, hem de damar sertliği sebebiyle oluşabilecek felçleri önler.

* Her gün orta boy bir baş sarımsak yemek, damar tıkanıklığı ve damar sertliği için çok faydalıdır.

* 4 bardak suya bir kahve fincanı papatya konur. Kaynatılıp, süzülür. Günde 3 kere birer çay bardağı içilir. Veya aynı miktarda suya 50 gram şahtere konup kaynatılarak süzülür. Günde 3 kere yarım kahve fincanı içilir.

* Yarım litre (2 bardak) suya 2 çorba kaşığı kekik konur, kaynatılır. Süzüldükten sonra içine 4 çorba kaşığı künnap ilave edilir. Tekrar kaynatılır. Her gün sabah-akşam birer çay bardağı içilir.

* Her sabah kahvaltıda, 1 su bardağı ılık suya bir kahve fincanı taze sıkılmış limon suyu karıştırılarak içilir.

* Yaklaşık bir litre suya 3 çorba kaşığı nohut, birer tatlı kaşığı rezene tohumu, anason ve acıbadem konur. 15-20 dakika hafif ateşte kaynatılıp süzülür. Günde 3 defa birer çay bardağı içilir.
Ayrıca; erik ve üzüm hoşafı ile bal şerbeti, turp suyu ve havuç suyu da damar sertliği için çok faydalıdır.


Dikkat!...
Damar sertliği teşhisi konan kimse; perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden kesinlikle uzak durmalıdır. Yumurta ve tereyağını mümkün olduğu kadar az yemeli, hatta hiç yememelidir. Tuzu mutlaka azaltmalıdır. Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için dar ve sıkı ayakkabı giymekten kaçınmalıdır. Her şeyden önemlisi düzenli bir hayat yaşamalıdır.


Ot deyip geçmeyin

Böğürtlen

Bahçe ve yol kenarlarında kendiliğinden yetişen dikenli çalı şeklindeki böğürtlen, bazı yerlerde “tilki üzümü” adıyla da bilinir. Meyveleri “ahududu”ya benzer fakat ondan biraz küçüktür. Önceleri kırmızı iken, olgunlaştıkça kararır.

Birçok türü olan böğürtlenin faydalarını da şöyle sıralayabiliriz: İdrar söktürür. Mesane ve böbrek taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız, dişeti ve bademcik iltihaplarını giderir. Yüksek tansiyonu düşürür.

Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Kökü kaynatılıp suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.


Kabayonca
Boyu 50 cm. civarında olan, bazen 90 cm’ye kadar uzayan kabayoncanın üzüm salkımı şeklinde çiçekleri vardır. Yapraklarında A, C, D, E ve K1 vitaminleri bulunmaktadır. Ayrıca kalsiyum, potasyum, demir, fosfor ve bol miktarda protein ihtiva eder. Yaklaşık 50 yıldan beri ilaç sanayiinde ve hayvan yemi üretiminde kullanılan kabayonca, ezilerek merhem haline getirilerek yaralara sürülürse kısa sürede fayda sağlamaktadır.


Kuru saçları zeytinyağı ile canlandırın

Saçların; yağmur, rüzgar, soğuk gibi dış etkilerden en fazla etkilendiği günlerdeyiz. Böyle zamanlarda saç bakımı daha bir önem taşıyor. Onların sağlıklı ve canlı görünümünü sürdürmesi, boş oturup beklemekle sağlanamaz. Yapabileceğiniz basit ama çok faydalı uygulamalar, yüzünüzü gülümsetecek sonuçlar getirecektir.

İşte, saçlarının kuruluğundan ve bakımının zorluğundan şikayet edenler için çok kolay bir formül:

İki çorba kaşığı zeytinyağını biraz ısıtın ve parmaklarınızın ucu ile ovuşturarak saçlarınıza yedirin. Sonra bir havluyu ısıtıp, bunu saçınıza sarın. Havlu soğuduktan sonra tekrar ısıtın ve saçınıza sarın. Bu işlemi 2-3 defa tekrarlayın, ardından saçınızı uygun bir sabun veya şampuanla yıkayın. (31 Ekim 1999)


www.ailevekedin.com