Dağ meyveleri ve cilt problemleri

Dağ meyveleri ve cilt problemleri
Sıcak yaz günlerinde dağlarda kendiliğinden yetişen bitki ve ot türleri birbirinden farklı hastalıklara iyi geliyor. Bu bitkiler toplanarak evlerde marmelat ve çay olarak değerlendirilirken; fabrika ve bazı özel işletmelerde de işlenip piyasaya sunuluyor. Mesela dağ meyvelerinin en çok bilinenlerinden biri olan kuşburnu, antioksidan etkisiyle kanser riskini azaltıp, sindirimi düzene koyarken; kızılcığın mide gazını önlediği, böğürtlenin de vücut kaslarını çalıştırarak dolaşımı hızlandırdığı belirtildi.


Direnci artırıyor
Dikenli ve ısırgan oldukları için toplanmasında güçlük çekilen dağ bitkilerinin sofralara zenginlik kattığını belirten uzmanlar; vücut direncinin en üst seviyede olması gereken kış aylarına hazırlık için bu tür gıdaların özellikle yazın tüketilmesinin önemli olduğunu belirtti. Dağlardan toplanmasının zor olması sebebiyle fabrikaya verilmeden daha çok evlerde değerlendirilen bu bitkilerden bazılarının faydaları şöyle sıralanıyor:


Böğürtlen:
Doğada en fazla antioksidan içeren meyve olan böğürtlenin, insan vücudunun ürettiği veya vücuda sonradan girerek kansere yol açan kanserojen maddeleri etkisiz hale getirdiği, kas hareketlerinin gerilemesini önleyip yaşlılığı geciktirdiği, basura iyi geldiği vurgulanıyor.


Kızılcık:
Ateşin düşürülmesinde, ağız paslanmasında, gazı önlemede, bağırsak yaralarında ve mideyi kuvvetlendirip ritmini düzenlemede kullanılıyor.


Kuşburnu:
Şeker, organik asit ve C vitamini bakımından çok zengin. 100 gram kuşburnundaki C vitamini, bir sandık portakalda bulunan vitaminin karşılığıdır. Kuşburnunun, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve hemoroit tedavisinde faydalı olduğu belirtilirken; içerdiği A ve E vitaminleri ile birlikte antioksidan etki göstererek kanser riskini de önlediği kaydediliyor. Çok önemli bir gıda maddesi olan kuşburnu meyvesinden elde edilenler ise şöyle: Meyve suyu, bebek maması, kuşburnu marmeladı, kuşburnu reçeli, kuşburnu çayı...

Bu bitkilerin yanı sıra; yine dağ otlarının arasında yer alan ısırgan otu; karaciğer ve safrakesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, mide kramplarında ve ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle öneriliyor. Rezenenin de midedeki gazı ve idrar zorluğunu giderici etkisiyle sindirim sistemine iyi geldiği ifade ediliyor.


Cilt problemlerini bitkilerle aşın

* Bir zamanlar “kocakarı ilacı” diye dudak bükülen “şifalı bitkilerle tedavi” uygulaması, günümüzde modern tıp tarafından da kabul edilen bir tedavi metodu hâline geldi. Sadece modern tıp değil, kozmetik sektöründe ve güzellik salonlarında da sanayi ürünlerinin yerini bitkisel tedavi uygulamaları almaya başladı. İşte bunlardan birkaç örnek.


Enginarla güzellik kürü
Sarıya çalan bir ten rengi, genişlemiş gözenekler ve siyah noktalar... Bunlar stresli bir ortamda yaşayan ve kirli hava solumak zorunda kalan birçok kişinin ortak cilt problemleridir. Cilt estetiğini bozan bu problemlere karşı uzun süreli bir çözüm üretmek için problemin kaynağına inmek gerekir. Genellikle karaciğerdeki fonksiyon bozukluğundan kaynaklanan cilt problemleri için karaciğeri temizleyen, zehirden arındıran enginar tavsiye ediliyor.

* Tedavi için şu formülü uygulayabilirsiniz:

Yarım litre kaynamış suya katacağınız iki avuç enginar yaprağını çeyrek saat kadar dinlenmeye bırakın ve süzün. Bu çaydan, öğünlerden önce veya sonra ikişer çay bardağı içerek cildinize canlı ve pürüzsüz bir görünüm kazandırabilirsiniz.


Egzama için kuru erik
Halk arasında ‘mayasıl’ diye bilinen egzama, derinin sulanması ile meydana gelen bir iltihaptır. Kızartı ile ortaya çıkar. Sebebi ruhsal olabileceği gibi alerjik tepkiler veya deriyi tahriş eden maddeler de olabilir. Bazı kimselerde de irsidir. Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere göre isimlendirilirler.

* Tedavi için şu formülü uygulayabilirsiniz:

Gece yatarken bir kahve fincanı sirkenin içine iki adet erik koyun. Batırılarak bir saat kadar bekletilen kuru erikler egzamalı yerlere sürülür. Ayrıca üzülmemek ve egzamalı yerleri kaşımamak gerekir. Su ve sabunlu sudan olduğu kadar uzak kalmalıdır. Permanganatlı su ve rivanollu su kullanılır. Acılı, baharatlı ve yağlı yemekten kaçınılmalıdır.


Sivilceler için karnıbahar
Sivilceler, ergenlik çağına gelmiş gençlerin büyük kısmının ortak problemidir. Ama bazı gençlerimiz, ciltlerinin özelliği dolayısıyla bu problemi daha fazla yaşarlar. Büyük kısmı ergenlik çağının sonunda sivilcelerden kurtulurken, bazıları uzun yıllar bu dertle boğuşup dururlar. Özellikle yağ bezleri fazla çalışanlarla hormon ve metabolizma bozukluğu olanların işi daha zordur.

* Tedavi için karnıbahardan yararlanabilirsiniz:

İki adet karnıbahar yaprağını iki kaşık zeytinyağı ile beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak şekilde yüzünüze yayın, 10-15 dakika bekledikten sonra yüzünü ılık suyla temizleyin. (16.05.2006)


www.ailevekedin.com