Bilinçli beslen, moralin düzgün olsun... Evet! Beslenme uzmanlarının yeni sloganı bu... Almanya’da yapılan araştırmalar, yemek seçimini bilinçli ve doğru yaparak ruh halimizi değiştirmenin mümkün olduğunu ortaya çıkardı. Çünkü içinde “serotonin” ve “endorphin” maddesi bulunan besinlerin, insanı mutlu ettiği anlaşıldı. İçinde “serotonin” maddesi bulunan yiyeceklerin başında; muz, ananas, avokado ve incir gibi meyveler var. Ayrıca çikolatada da bol miktarda serotonin bulunuyor.

İçinde “endorphin” bulunan besinler arasında ise; portakal, üzüm, çilek, muz, makarna, dondurma, ekmek, fındık ve fıstık yer alıyor. Araştırmaların ortaya çıkardığı bir gerçek de; sinirleri yatıştırmanın yolunun karbonhidrat açısından zengin yiyeceklerden geçtiği... Günde birkaç öğün makarna, pirinç ve patates yemek sinirlere çok iyi geliyor. Yatıştırıcı yiyecek deyince sofralarımızın baş tacı ekmeği de unutmamak gerekiyor.


“Mood food”ların marifetleri
İnsanların ruh halini doğrudan etkileyen ve bilim adamları tarafından “Mood food” adı verilen besinlerin marifetleri bu kadarla da sınırlı değil. Yorgunlukla mücadele etmenin başlıca yollarından biri bol bol protein almak. Kırmızı et ve ton balığı yorgunluk giderici yiyecekler listesinin başını çekiyor. Stresle baş edebilmek için de özel bir mönü mevcut. En zor durumlarda bile ayakta kalabilmek için sinir sisteminin güçlü olması gerekiyor. Güçlü sinir sistemi için de vücut magnezyuma ihtiyaç duyuyor. Baklagiller, beyaz et, balık ve fındık-fıstık magnezyum açısından son derece zengin...


Depresyona karşı bir fincan kantaron
Antik çağlardan beri yara, yanık gibi deri lezyonlarında, mide ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde etkili olarak kullanılan kantaronun, antidepresan özelliği sebebiyle orta ve hafif şiddetli depresyonlara karşı mükemmel bir ilaç olduğunu biliyor musunuz?

Eski çağlardan beri şeker, kronik romatizma, mide-bağırsak, bronşit hastalıkları ve soğuk algınlıklarının tedavisinde kullanılan bu harika bitkinin parazit düşürücü, antiseptik ve yara iyileştirici etkileri bulunduğunu da söyleyen uzmanlar, otun içeriğindeki “hypericin” adlı maddenin, antidepresan özellikler taşıdığını belirtiyor. Avrupa’da son yıllarda hafif ve orta şiddetli depresyonların, stres, uykusuzluk, anksiyete gibi günlük hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların tedavisinde kantaron otunun başarıyla kullanıldığını dile getiren uzmanlar, bitkinin mutluluk hormonu olarak adlandırılan “seratonin”in yanı sıra vücudun kendini iyi hissetmesi için gerekli olan “dopamin” ve “norepineprin” hormonlarının salgılanmasını da teşvik ettiğine dikkati çekiyor.

Kantaron otu, genellikle çay olarak tüketiliyor. Günde bir fincan tüketilmesi yeterlidir. Çünkü fazla içilmesi halinde özellikle açık tenli kişilerde ışığa karşı duyarlılık, ciltte kızarıklık, döküntü gibi yan etkileri olabilir.


Doğal güzellik reçeteniz: BAL
Cildinizi ve dış etkilerle yıpranan saçlarınızı korumak için balın “sihirli” gücünü kullanabilirsiniz. Evde hazırlayabileceğiniz bu reçete, satın aldığınız kozmetik ürünlerinden daha ucuz ve etkili olacaktır. İşte size birkaç formül...


Cilt bakım maskesi:
Bir fincan içinde, bir kaşık balı, bir kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak miktarda sütü karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı yüzünüze ve boynunuza yaydıktan sonra hafifçe kuruyana kadar bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger yardımıyla silerek temizleyin. Geriye ışıl ışıl bir cilt kalacaktır.


Saç bakım maskesi:
2 yemek kaşığı çam veya çiçek balını, bir limondan elde edilen suyla karıştırarak oluşturulan maskeyi, kuru saçınıza sürün ve 10 dakika bekletin. Sonra iyice durulayın. Haftada bir kez uygulanan bu doğal maske ile saçlarınızın canlı ve parlak bir görünüm kazandığını göreceksiniz.


El bakım maskesi:
Sürekli göz ardı ettiğimiz ellerimiz için hazırlanan maskeyi, uygulamadan önce ellerinizi ılık bir suda yumuşatın. Ardından ellerinizi zeytinyağı ile karıştırılmış olan bir kaşık balın içinde beş dakika bekletin. Sonra da zeytinyağı ile ellerinize ve parmaklarınıza iyice masaj yapın. Ellerinizdeki yumuşaklığa inanamayacaksınız. (29.05.2004)