Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


Kuzukulağı ve cildinize göre bakım

Lahananın bilinmeyen faydaları

Limonun faydaları

Makarna ile kilo verin

Maydanozun faydaları

Melissa çayı iç rahat uyu

Meme kanserini lif ve posayla önleyin

Meyve ne zaman yenir

Meyve ve sebze suyu

Mısırın faydaları ve renkli lens

Mısırın püskülü ve yaban çileği

Mide gazlarından bitkilerle kurtulun

Mide kanseri ve saçlarda dökülme

Mide şişkinliği ve bulantı

Mide ve bağırsak gazının ilacı Tarçın

Muşmula ve Selülitler

Mutfağımızdaki doktor Kekik

Mutluluk veren besinler

Nanenin faydaları

Nar, bol salata ve maskeli güzellik


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Kemik erimesine kalsiyum kalkanı

Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen bir hastalık osteoporoz. Genellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınları etkilediği bilinir. Oysa osteoporoz, erkeklerde de görülebilen bir iskelet sistemi hastalığıdır. Peki erkeklerde ne zaman başlıyor? Erkeklerin kemikleri kız çocuklarına göre daha uzun sürede gelişir ve kemik hücreleri daha yoğundur. Erkeklerde hiçbir zaman kadınlardaki menopoz gibi hayatlarını ve metabolizmalarını etkileyen ani bir kesinti durumu söz konusu olmaz. Bu sebeple osteoporoz erkeklerde kadınlara oranla daha geç yaşlarda seyretmeye başlar. Aşırı kortizon kullanımı, hipogonadizm (cinsiyet hormonu azlığı), ilaçlar, alkol ve tütün kullanımı, bu süreci biraz daha erkene çekebilir.


Kırıklara dikkat
Osteoporozun erkeklerdeki en ciddi sonucu kırıklardır. Kemik erimesine bağlı kırıklar en sık kalça, omurga ve el bileğinde ortaya çıkar. Bunlardan omurga kırıkları çoğu zaman sessiz biçimde olup, sonrasında gelen kırıklar omurgada şekil bozukluğuna ve kamburluğa neden olabiliyor. Osteoporoza bağlı kırıklardan en tehlikeli sonuçlara neden olanlar ise kalça kırıkları. Kalça kırıkları daha ileri yaşlarda (genellikle 70 yaş sonrası) ortaya çıkıyor, kişiyi uzun süre yatağa bağlayabiliyor, cerrahi müdahale gerekebiliyor ve alınan tüm tedbirlere rağmen kırık geçirenlerin dörtte biri olaydan sonra bir yıl içinde kaybedilebiliyor.


Tedavi yolu ne?
Osteoporoza karşı korunma, çocukluk çağından itibaren başlamalı. Kalsiyumdan zengin besinlerle (süt, süt ürünleri, yeşil sebzeler vb.) beslenme ve egzersiz yapma korunmaya yönelik başlıca tedbirler. Alınan tüm tedbirlere rağmen kişinin genetik yapısı, geçirmiş olduğu başka hastalıklar vb. sebeplerle yine de osteoporoz ortaya çıkabiliyor. Bu durumda ilaç tedavisi gerekebilir.

Hastaların tüm ilaç tedavileri ile birlikte mutlaka yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini almaları gerekiyor. Tedavi amaçlı olarak şu anda dünyada FDA (Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi) tarafından onaylanmış bir tek ilaç var. Etken maddesi “alendronat sodyum” olan bu ilacın haftada bir veya her gün kullanılan formları mevcut. Hem erkeklerde hem de kadınlarda kullanılabiliyor.


C vitamini mide dostu
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunmasını sağlayan C vitamininin, ülsere yol açan “Helicobacter pylori” bakterisine karşı da mideyi koruduğu ortaya çıktı. San Francisco VA Tıp Merkezi’nin ‘ bin denek üzerinde yürüttüğü araştırmada; kanlarında yüksek oranda C vitamini bulunan deneklerin, “Helicobacter pylori” bakterisinin yol açtığı enfeksiyondan hemen hemen hiç etkilenmediği tespit edildi.


Meme başı çatlaklarına Gayazulen Çiçeği
Emzirme döneminde annelerin en büyük problemidir meme başında oluşan çatlaklar. Bu durum anneyi bebeği emzirmekten uzaklaştırırken, bebeğin de sağlıklı gelişimi için şart olan anne sütünü yeterince almasına engel olur. Yüzyıllar önce Güney Amerika’da yerlilerinin tedavi amacıyla kullandığı gayazulen çiçeği modern dünyada da annelerin imdadına yetişiyor.

Etken maddesi gayazulen çiçeği olan pomad, Türkiye’de tek bitkisel içerikli meme başı kremi olma özelliği taşıyor. Pomad, meme başını nemlendiriyor ve bakterilerin buraya yerleşmesini engelleyerek çatlakları önlüyor, doğal ve iyileştirici etkisiyle oluşmuş çatlakları da kısa sürede tedavi ediyor.

Doğru emzirme tekniklerinin kullanılmasının da bu konuda sıkıntılara yol açtığını belirten uzmanlar, meme başını alkolle veya karbonatlı suyla silme alışkanlıklarının da yanlış olduğunu kaydediyor. “Bunun yerine gayazulen etken maddeli bitkisel pomad tercih edilmeli” tavsiyesinde bulunan Opr. Dr. Hakan Ünlü de “Çünkü bitkisel pomadların toksik özelliği yok. Bu yüzden bebeğe hiçbir yan etkisi olmuyor. Ayrıca doku beslenmesini de yardımcı oluyor” diyor.


Doğru emzirme
Doğru emzirme tekniklerinin uygulanması halinde meme uçlarında hassasiyet, çatlama, kanama, şişme, mantar, süt kanallarının iltihabı gibi problemlerin yaşanmayacağını belirten Opr. Dr. Hakan Ünlü, bunun için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

“Emzirme sırasında anne mümkünse dik oturmalı ve oturur pozisyonda olmalı. Bebeğin sadece meme ucunu değil, areola denilen kahverengi kısmının büyük bir kısmını ağzına almasına dikkat edilmeli. Bebek doğduğunda mümkün olan en kısa sürede emzirilmeye başlanılmalı. İlk günlerde kolostum denilen ağız sütü, bebek için oldukça değerlidir.

İlk gün emzirme 5-10 dakikayı geçmemeli. Bundan sonraki günlerde bu süre 20 dakikaya uzayabilir. Aksi taktirde meme ucunda şişme gibi sorunlar olabilir. Sık ve kısa aralıklarla emzirmeli.

Bebeğin keyif için emzirme işlemini sürdürmek istemesi halinde hemen memeyi çekmeyin. Bunun için küçük parmağınızı bebeğin ağzının kenarına koyarak dikkatini dağıtmaya çalışın ya da parmağınızı ağzının içine doğru itin ve dili ile vakum yapmasını engelleyin. Sütün azalmaması için stresten uzak durun.

Günde en az 8 bardak su tüketin. Ancak 12 bardaktan fazlası süt salgısını azaltabilir. Çay, kahve ve alkol tüketimi yine süt salgısını azaltan etkenler arasında yer alıyor.”


Hangi besinler?

* Süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, dondurma)

* Deniz ürünleri

* Yeşil yapraklı sebzeler (kuşkonmaz, maydanoz, nane, brokoli, ıspanak)

* Kuruyemiş ve yağlı tohumlar (badem, fındık, ceviz, ay çekirdeği)

* Baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek)

* Pekmez


Osteoporoz riskini artıran sebepler

* Kalsiyum ve D vitamininden fakir bir beslenme alışkanlığı

* Uzun süreli ve bilgisizce planlanmış zayıflama diyetleri

* Ergenlik ve sonrası yaşanan uzun süreli ve ağır beslenme bozukluğu (Anoreksiya Nervoza)

* Ailede osteoporoz hastalarının bulunması

* Uzun süreli kortizon, tiroid hormonu ve antikonvülsan ilaç kullanımı

* Sigara bağımlılığı

* Alkol kullanımı

* Hareketsiz, aktivitesiz bir hayat tarzının ısrarla sürdürülmesi


Kemik erimesine karşı tavsiyeler

* Çocukluk çağında kalsiyumdan zengin besinlerin tüketilmesi ve spor yapılması, yetişkinlik çağında insanların osteoporozdan korunmasına yardımcı olur.

* Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalıdır.

* Aşırı tuzlu, yağlı ve şekerli besinler tüketilmemelidir.

* Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

* Fiziksel aktivite arttırılmalıdır. Haftada en az 2-3 kez 45 dakika yürünmelidir.

* Süt ve ürünleri her gün 2 porsiyon tüketilmelidir.(İki su bardağı süt veya yoğurt, 2 kibrit kutusu peynir bir porsiyondur.)


Doğal maskelerle cilt bakımı
Sürekli olarak bakteri, virüs, kimyasal maddeler, alerjenler ve her türlü dış etkiyle mücadele eden cildimizde meydana gelen değişikliklerin, bozuklukların ve rahatsızlıkların giderilmesi için basit maskelerden yararlanabilirsiniz. Kırışıklıktan, leke ve morluklara, sivilceden, soyulmalara kadar pek çok cilt probleminin çözümü doğada…

İşte problemli ciltler için önerebileceğimiz doğal maskelerden bazıları:

Yorgun ciltlere
Yorgun ciltleri anında canlandırma özelliğine sahip olan bu maskeyi kolayca hazırlayabilirsiniz. Biraz ılık sütü, 3 yemek kaşığı un ve bir yemek kaşığı balla karıştırın. Ilık karışımı cildinize sürüp, 10 dakika bekletin. Maske A, B ve E vitamini içerdiği için cildi canlandırıcı özelliğe sahiptir.


Gevşeyen ciltlere
Bir fincanda birer çorba kaşığı un ve balı karıştırın, üzerine çırpılmış yumurta akı ilave edip iyice çırpın. Karışımı yüz ve boynunuza sürün. 10 dakika sonra ılık suyla maskeyi çıkarın. Bu maske A ve B vitaminleri içeren ve cildi geren bir maskedir.


Boyun kırışıklığı için
Boynunuzdaki kırışıklıkları ve pürüzleri ortadan kaldırmak için şunları düzenli olarak uygulayın: Kalın bir limon dilimi ile boynunuzu iyice ovun. Limon suyu, boyunda 15 dakika kaldıktan sonra bol ılık suyla yıkayın. Her gün sürekli olarak boyun jimnastiği yapın.


Aknelere maydanoz
Ayıklanıp, yakanmış maydanoz kıyılır. Havanda bir limonsuyu ile iyice dövülerek püre haline getirilir. Elde edilen bu karışım akşamları yatmadan önce yüze sürülür, 15 dakika bekletilir, sonra ılık suyla temizlenir. Bu işlem sivilceler geçinceye kadar, kür şeklinde uygulanır.


Sıkı cilt için
Bir muzu iyice ezdikten sonra bir yemek kaşığı süzme yoğurtla bir yemek kaşığı kremayı da ekleyerek karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı, yüzünüze sürün ve 20 dakika bekleyin. Yüzünüzü ilk önce sıcak, sonra soğuk suyla yıkayın. (14.03.2005)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.