Başta kolesterol olmak üzere damarları tıkayan oksidanların birikmesine engel olan kuru fasulye, kalp ve damar hastalıklarını önlüyor.

Besin değerleri ve posa açısından son derece zengin olan “milli” yemeğimiz kuru fasulye, kalp sağlığı açısından önemli bir besin maddesidir. Çünkü; haftada ortalama 3-4 porsiyon kuru fasulye yemek, kısa sürede kandaki kolesterol miktarını azaltıyor. Ayrıca kolesterol gibi damarları tıkayan diğer oksidanların birikmesine de engel olarak kalp ve damar hastalıklarını önlüyor.

ABD’de Arizona Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada da, bir ay süreyle devam ettirilen kuru fasulye destekli beslenme diyetinin, kandaki kötü kolesterol düzeyini ortalama yüzde 19 civarında düşürdüğü belirlendi. Bunun üzerine, ülke çapında “kolesterole karşı bilgilendirme kampanyaları” düzenleyen ABD Diyetisyenler Birliği, kuru baklagillerin, özellikle de kuru fasulyenin beslenmemizdeki önemini ve kolesterol düşürücü özelliğini anlatan bir rehber hazırladı. Kananda’daki Toronto Üniversitesi’nin yaptığı bir diğer araştırmada ise kuru fasulyenin kolesterolü düşürme etkisinin yüzde 30’lara ulaştığı belirlendi.


Protein kaynağı
Türk mutfağının “milli” yiyeceği kuru fasulye, kalp hastalıkları ve kanserden koruyucu özelliği ile de çok önemli bir gıda maddesidir. Aynı zamanda mükemmel bir protein kaynağıdır. Lifli yapısı ile kırmızı etten bir eksiği yoktur. Fasulyenin diğer faydaları ise şunlardır: Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Pankreas bezinin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur. İnsülin ve kan şekeri düzeyini kontrol altında tutarak seker hastalarına yardımcı olur. İdrar tutukluğunu giderir. Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir. Potasyum yönünden zengin olduğu için düzenli olarak alındığında, yüksek tansiyonu düşürür. Demir içeriği ile kansızlığın ve folik asit içeriği ile de hamile kadınların en önemli ihtiyaçlarındandır. Kalp çarpıntılarını da giderir.


Besin değerleri
100 gr. kuru fasulyenin ortalama besin değerleri şöyledir: 340 kalori: 23 gr. protein: 21.2 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 1.6 gr. yağ; 1.5 gr. lif; 148 mgr. fosfor: 144 mgr. kalsiyum: 7.8 mgr. demir: 416 mgr. potasyum: 0.65 mgr. B1 vitamini: 0.22 mgr. B2 vitamini: 2.4 mgr. B3 vitamini ve 1.1 mgr. E vitamini.


Isırgan otu ile gelen güzellik
Isırgan otunun insan sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu harika bitki A, B ve C grubu vitaminlerle provitamin açısından son derece zengindir. İçerdiği klorofil, vitaminler ve demir sebebiyle, kansızlığa karşı kullanılan ısırgan otu, kan şekerini de düşürür. Taze yapraklarının 14 gün süreyle yenilmesi durumunda zayıflamaya yardımcı olduğu da bildirdirilmiştir.

Cilt bakımı ve deri temizliğinde de kullanılan ısırgan otunun köklerinin kaynatılarak içilmesi, saç dökülmesini, saçın kepeklenmesini ve yağlanmasını önlemektedir. Saç dökülmesi şu uygulama da yararlı olacaktır: 4-5 avuç dolusu taze veya kurumuş ısırgan otunu, 5 litre kadar suya koyup, yavaş ateşte kaynatın. 5 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra saçlarınızı iyice yıkayın. Ya da bir avuç dolusu ısırgan kökünü, akşamdan soğuk suya bırakın. Sabahleyin kaynatıp 10 dakika demlenmeye bırakın. Daha sonra süzüp bu su ile saçınızı yıkayın.


Depresyona karşı bir fincan kantaron
Antik çağlardan beri yara, yanık gibi deri lezyonlarında, mide ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde etkili olarak kullanılan kantaronun, antidepresan özelliği sebebiyle orta ve hafif şiddetli depresyonlara karşı mükemmel bir ilaç olduğunu biliyor musunuz?

Yüz yıllardır şeker, kronik romatizma, mide-bağırsak ve bronşit hastalıkları ile soğuk algınlıklarının tedavisinde kullanılan bu harika bitkinin parazit düşürücü, antiseptik ve yara iyileştirici etkileri bulunduğunu da belirten uzmanlar, otun içeriğindeki “hypericin” adlı maddenin, antidepresan özellikler taşıdığını belirtiyor.


Avrupalılardan büyük ilgi
Avrupa’da son yıllarda hafif ve orta şiddetli depresyonların, stres, uykusuzluk, anksiyete gibi günlük hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların tedavisinde kantaron otunun başarıyla kullanıldığını dile getiren uzmanlar, bitkinin mutluluk hormonu olarak adlandırılan “seratonin”in yanı sıra vücudun kendini iyi hissetmesi için gerekli olan “dopamin” ve “norepineprin” hormonlarının salgılanmasını da teşvik ettiğine dikkati çekiyor. Kantaron otu, genellikle çay olarak tüketiliyor. Günde bir fincan tüketilmesi yeterlidir. Çünkü fazla içilmesi halinde özellikle açık tenli kişilerde ışığa karşı duyarlılık, ciltte kızarıklık, döküntü gibi yan etkileri olabilir. (21 Ekim 2007)