Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


Kavun, karpuz ve doğal maskeler

Kayışkıran otunu bilir misiniz?

Keçiboynuzu deyip geçmeyin

Kemik erimesi erkekleri de vuruyor

Kemik erimesine kalsiyum kalkanı

Kepekli ekmek kanser düşmanı

Kestane kebap ve yüksek tansiyon

Keten tohumu şifa kaynağıdır

Kırışıklıklar ve prostat

Kırmızı biberin faydaları ve Alzheimer

Kış günlerinde gerekli şifalı bitkiler

Kış meyveleri direnci artırıyor

Kış meyvelerinin sarı sultanı Ayva

Kirazın faydaları

Kireçlenmeye dikkat

Kolestrol tehdidi

Kolestrol ve cildi soğuktan korumak

Kolestrolün ilacı ceviz

Kurtuluş kabak çekirdeğinde

Kuru fasulye, kalp ve damarların dostu


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Prostat ve rahim kanserine lahana

Lahananın en bol ve en ucuz olduğu günlerdeyiz. Ancak birçoğumuz bu “bol ve ucuz” sebzenin kıymetini bilmiyoruz.

Bol miktarda A,B, C, E ve K vitamini ile potasyum içeren lahana, Yunan ve Romalılar dönemine ait tıp kitaplarında “her derde deva sebze” olarak adlandırılmaktadır.

Günümüzde de, sağlığa etkileri sebebiyle lahananın sadece yemek olarak değil “alternatif ilaç” olarak da kullanılması gerektiğini savunan Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nün eski öğretim yelerinden Prof. Dr. Rahmi Türk, bu harika sebzenin yararları konusunda şunları söylüyor:
“Karaciğer rahatsızlıklarında, bağırsak sancılarında, ishalde, sancılı regl dönemlerinde lahana bulunmaz bir rahatlatıcıdır. Boğaz ağrısı, ses kısılması gibi rahatsızlıkları bulunan ya da geceleri sık sık uyanan sinirli hastalarda lahananın olumlu sonuçlar verdiği bilinmektedir. Lahana, içeriğinde bol miktarda bulunan ve kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesiyle, özellikle prostat, bağırsak, meme ve rahim kanserine karşı etkilidir.”

ABD’nin Seattle kentinde yaşları 40-64 arasında bin 230 kişi üzerinde yapılan araştırmalarda; günde üç defa lahana ve brokoli gibi sebzeleri yiyenlerle bol bol meyve tüketenlerde, yüzde 48 daha az prostat kanseri görüldü.

Hapı bile üretildi
Lahana, kandaki şeker miktarını düşürmenin yanı sıra sarılık ve safra kesesi hastalıklarına ve astıma da faydalıdır. Bu özellikleri sebebiyle Hollanda’da sarımsak ve balıkyağı hapları gibi lahana hapları üretilmektedir.

Bir yanık ya da böcek sokması vakasında, o bölgeye iyice ezilmiş bir lahana yaprağı koymak, hem ağrıyı dindirir, hem de yaranın hızla iyileşmesini sağlar. Dolama, irinli yaralar, çıban ve sivilce için de lahana yaprağı bir şifa kaynağıdır. Bu tür rahatsızlıklarda lahana haşlanarak, ezdirilerek ya da ütüyle ısıtılarak kullanılabilir. Lahana yapraklarının bir dönemler sargı bezi yerine kullanıldığına ilişkin belgeler de mevcuttur. Adale, siyatik, romatizma ve nevralji (sinirler üzerinde oluşan ağrı) gibi rahatsızlıklarda, hasta bölgeye, bir tülbent içine konularak uygulanan sıcak lahana lapası ağrı dindirici etki sağlayacaktır. Hatta bel ağrısı çeken köylülerin ağrıyan bölgeye kuşak içinde lahana yaprağı koydukları da bilinmektedir.


Modern tıp ve lahana
* Amerika’nın ünlü Harvard Tıp Okulu’ndan Doktor Frank Speizer, uzun süren ve yaklaşık 38 bin kişi üzerinde yürütülen araştırmanın sonuçlarını açıklarken, lahana, kıvırcık salata ve şalgam gibi sebzelerin tüketimindeki artışın, “koroner kalp hastalığı ve kalp krizi riskinin azalmasını sağladığını” söyledi.

* Türk Meme Hastalıkları ve Meme Kanseri Vakfı Başkanı Dr. Can Gürbüz; brokoli, lahana, karnabahar, Brüksel lahanası ve turp gibi sebzelerin içerdikleri kimyasal maddelerin, meme kanserine karşı koruyucu etkileri olduğunu söyledi. Bu sebzelerde bulunan “izotiyosiyanat” maddesi, vücudun kanserle savaşında en önemli silahlarından biri olan “faz iki enzimleri”nin üretimini artırıyor.

* ABD’deki bir araştırma, haftada bir gün lahana yiyenlerde bile bağırsak kanserine yakalanma riskinin 3’te 2 oranında azaldığını ortaya koydu.


Sedef hastalığı için tabii çözüm
Sedef hastalığı, sebebi kesin olarak bilinmeyen bir rahatsızlıktır. Tıp dilinde “Psoriasis” denen bu illetin irsî veya sinirsel olduğu söylenmektedir. Genellikle baş derisinde, yüzde, dizlerde, dirseklerde ve tırnaklarda meydana gelen bu düzensiz hastalık, vücudun diğer yerlerinde de görülebilmektedir. Kırmızı lekeler ve gümüş rengindeki pullanmalar en belirgin göstergeleridir. Bazıları kaşıntılı, bazıları da kaşıntısız olur.
Sedef hastalığında kesinlikle doktor tedavisi gerekir. Tedaviye yardımcı olmak maksadıyla ardıç katranı ile yapılan aşağıdaki reçeteler de kullanılabilir.


Ardıç katranlı formüller

* 15 gram ardıç katranı ile 40 gram vazelin karıştırılıp, iyice çalkalanır ve merhem haline getirilir. Deri üzerindeki pullar, döküldükten sonra, mayi sabunlu suyla yıkanıp, hazırlanan merhem sürülür.

* 15 gram ardıç katranı ile 5 gram mayi sabun ve 50 gram vazelin karıştırılır. Deri üzerindeki pullar döküldükten sonra mayi sabunlu suyla yıkanıp bu merhemden sürülür.

* 50 gram ardıç katranı, 50 gram beyaz ispirto ve 40 gram eter karıştırılıp, merhem yapılır. Deri, mayi sabunlu suyla yıkandıktan sonra sürülür. (25 Kasım 2007)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.