Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


Hepatit B hakkında merak ettikleriniz

İdrar yolu enfeksiyonu

İlk adım ayakkabısı

İlk adımlar

İlk tebessüm ilk gülücükler

İlk yardım

İlkler çok önemlidir

İnek sütünün sakıncaları

İnmemiş testis nedir

İshalli çocuğun beslenmesi

İştahla ilgili birkaç öneri

İştahsız çocuk karşısında ne yapılabilir

Kaka kaçırma bir problemdir

Kan uyuşmazlığı nedir

Kansızlık

Kansızlıktan korunma

Kekemelik

Kış aylarında bebeklerin giyimi

Kış aylarında giyim

Kış aylarında kıyafet seçimi


1 2 3 4 5 6 7 8

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Ağız kokusu

Halitozis dediğimiz ağız kokusu, ağızda bulunan bakterilerin kötü kokulu ürünlerinden ortaya çıkmaktadır. İyi ağız hijyenine sahip bireylerde kötü koku üreten bakteri popülasyonu azınlıkta iken kötü ağız hijyenine sahip kimselerde bu tip bakteri sayısı artmaktadır. Ağız kokusu fizyolojik, patolojik ve psikolojik olmak üzere üç tiptir.


Fizyolojik ağız kokusu
Açlıkta ve beslenme alışkanlığına bağlı olarak yemeklerden sonra fark edilen ağız kokusudur. Yüksek protein içerikli; kırmızı et, balık, peynir ve süt ürünleri gibi gıdalarla bakterilerin etkileşmeleri sonucunda oluşur. Ayrıca soğan, sarımsak, turp gibi koku veren yiyecekler de sülfür içermelerinden dolayı nefes kokusuna yol açar. Kahve içimi ve pasif sigara içiciliği de ağız kokusuna yol açmaktadır. Fizyolojik ağız kokusu; etkili bir ağız temizliğine derhal cevap verebilen tip ağız kokusudur.


Patolojik ağız kokusu
Patolojik ağız kokusu kalıcı bir durumdur. Diş fırçalama, ağız çalkalama gibi alışılmış ağız temizleme metotları ile düzelmez. Kokunun kaynağına inilerek tedavi yapılması gerekir. Genellikle ağız-yutak hastalıkları ve çeşitli sistemik hastalıklarda ortaya çıkar. Yaklaşık yüzde 90 ağız kaynaklıdır. Ağız kokusu temel olarak ağız boşluğunun hijyeni ve diş-diş etinin sağlık durumu ile alakalıdır. Kokuya gıda artıkları, ağız mukozasından dökülen hücreler, tükürük ve ağızda toplanan hücre artıkları yol açar.

Çoğunlukla diş eti hastalıkları, diş çürüğü, ağızdaki eski dolgu ve kaplamaların altındaki çürüklerden kaynaklanmaktadır. İnsan dilinin arka tarafı eğer tükürük tarafından tam olarak temizlenemiyorsa, buradaki ufak buruşukluklar arasında da rahatça bakteriler yerleşebilir ve bu da çürümüş yumurta kokusu şeklinde ağız kokusuna yol açar. Diğer ağız kaynaklı sebepler kronik bademcik iltihapları, ağız içinde meydana gelen mantar hastalıkları ve ağızda yara yapan hastalıkların seyrinde de ağız kokusu meydana gelebilir. Ağız kuruluğuna sebep olan tükürük bezi hastalıkları, şeker hastalığı, hepatitler, vitamin eksiklikleri, stres, ilaçlar azalmış tükürük akımına yol açarak ağzın kendi kendini temizleme mekanizmasının bozulmasına ve sonuçta ağız kokusuna neden olurlar.

Ağız dışı sebeplerin başında burun ve sinüslerden kaynaklanan ağız kokuları gelir. Burada özellikle burun tıkanıklığı olan kişilerde ağız solunumundan dolayı ağız kuruması olmakta bu da ağız hijyenini bozup ağız kokusuna yol açmaktadır. Ağız burun veya yutakta mevcut yabancı cisimler iltihaplanmaya yol açarak nefeste kötü kokuya sebep olabilmektedir. Birçok yabancı cisim kaza eseri buruna içine kaçmış ve uzun süre ihmal edilip kalmış olabilir. Özellikle çocuklar ve zihinsel engelli hastalarda yabancı cisimler akla getirilmelidir. (05 Ekim 2006)


Psikolojik ağzı kokusu
Bazı hastalar başkalarının fark etmediği ağız kokusundan şikâyetçi olabilirler. Bazen bu düşünceler o kadar kuvvetli olur ki hayatlarını olumsuz yönde etkiler, huzursuz bir hâl alırlar . Stres altındaki kişilerde tükürük akımındaki azalmayla beraber dolaylı olarak ağız kokusu ortaya çıkabilir. Ayrıca stresin ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkilediği bilinmektedir.


Halimetre nedir?
Halimetre, nefesteki sülfür içeriklerini tespit ederek ağız kokusunun teşhis ve tedavisinde önemli rol oynar. Ölçümler hastanın ağız veya burnundan verdiği hava ile yapılır. En sık kullanılan, en hızlı ve en kolay metottur.


Ağız kokusu nasıl tedavi edilir?
Tedaviye başlamadan önce kokunun kaynağının bulunması gerekir. Burada hastaları değerlendirmede diş hekimi, KBB uzmanı ile beraber çalışılması tedavinin başarısını arttıracaktır. Ağızda oluşan koku sıklıkla özel diş tedavilerini gerektirir. Ağız kokusunun pratik tedavisinde en etkili yol ağız hijyenine dikkat edilmesi, temel diş ve dişeti bakımının yapılmasıdır. Dilin fırçalanması ağız kokusunu azaltmada diş fırçalamaktan iki kat daha fazla etkilidir. Dil yüzeyinin kazınması için plastik dil kazıyıcıları ve küçük fırçalar dizayn edilmiştir. Bu özellikle bulantı refleksi olan hastalar için kolaylık sağlar. Dil, fırçalanırken olabildiği kadar dışarı çıkarılır. Dil temizleyici dilin olabildiği kadar arka bölgesine yerleştirilir. Dil üzerine kuvvet uygulayarak, öne doğru yavaşça çekilir.


Ağız kokusunu engellemede pratik öneriler

1- Diş ve dişeti problemleriyle diğer patolojik nedenlerin tedavisi yaptırılmalıdır.

2- Ağız içi enfeksiyonları yok edilmeli, gömük, sorunlu dişler çekilmelidir. Ağız içi enfeksiyonları tedavi edildikten sonra gargaralar ve diş macunları da kokunun giderilmesinde yardımcı olur.

3- İyi bir ağız hijyenine özen gösterilmeli. Dişlerin tüm yüzeyleri ve dil sırtı temiz tutulmalıdır.

4- Ağız kuruluğuna mani olmak için gün boyu bol bol sıvı (en az 2 litre su) içilmelidir.

5- Şekersiz sakız çiğneyerek, tükürük salgısı arttırılıp hareketlendirilebilir, böylece bakteri oluşumu önlenerek ağız içinin oksijenlenmesine yardımcı olunur.

6- Dilinizin üzerinde biriken bakterileri temizlemek için bir dil temizleyicisi kullanabilir veya diş fırçalama sırasında dilinizi de fırçalayabilirsiniz.

7- Su içeriği bol olan sebze ve meyveler (domates, kereviz, pırasa, elma ) bol bol tüketilmelidir. Yiyeceklerin üzerine maydanoz doğramaya özen gösterilmelidir.

8- Eczanelerden kekik, nane, maydanoz karışımlı kapsüller alınıp kullanılabilir.

9- Sarımsak ve soğandan kaçınabilir ya da bunları pişirerek yemeyi tercih edebilirsiniz.

10- Süt ürünleri ve baharatlı gıdalar fazla tüketilirse sindirim problemli olabilir ve bu da kokuya neden olabilir. (12 Ekim 2006)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.