Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


İlaç gibi sebze Brokoli

İncir, enerji ve sağlık kaynağı

İshal ve yağlı saç bakımı

İşte kalbin dostları

Kabak ve evimizdeki kozmetikler

Kabızlık, sağlıklı cilt ve pırasa

Kadınlara özel beslenme

Kalbin düşmanı kolestrol

Kalbiniz ve hazmı kolaylaştırıcı formüller

Kanser savaşçısı Vitaminler

Kanser ve turunçgiller

Kanserden korunma rehberi

Kansere karşı domates

Kansere kırmızı darbe!

Kansere turp, kırışıklığa melisa

Kanserin düşmanı, kalbinizin dostu

Kanserle savaşan yiyecekler

Karabaş otu kansere dur diyor

Karaciğer ve böbreklerin dostu

Karpuz zayıflatıyor mu şişmanlatıyor mu?


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Osteoporozla mücadele çocuklukta başlamalı

Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporozdan korunmak için, erken yaşta tedbir almak gerekiyor. Yani bu konudaki mücadele anne karnında başlamalı. Çünkü, anne adayının doğru beslenmesi, yeterli güneş ışığı alması ve düzenli egzersiz yapması bebeğin kemik oluşumunda çok önemli.

İkinci adım ise; çocukluktan itibaren sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzgün duruştur. Rafine gıdalardan, kolalı içeceklerden uzak durmak, bol bol meyve ve yeşil yapraklı sebze tüketmek, tahıl ağırlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı geliştirmek son derece önemlidir. Kemiklerimiz sadece süt ve yoğurt ile gerekli yoğunluğa erişemez; çünkü sadece kalsiyumdan oluşmuyor. Kemik yapısında kalsiyumun yanı sıra kollojenler, magnezyum, fosfor, K, B ve C vitaminleri ile folik asit ve proteinler gibi yapı taşları da büyük önem taşıyor.


Yanlış bilgi, yanlış tedavi
Vücudumuzdaki kemiklerin oluşumu
20-25 yaşlarına kadar devam eder. Önemli olan bu yaşlara kadar maksimum kemik kitlesini sağlamaktır. Bu olduğu takdirde kemiklerimiz osteoporozdan daha az etkilenecektir. Menopoz sonrası, özellikle ilk 5 yılda kemik kayıpları hızla artar. Bu süreçte doğru tedavi önemlidir. Daha sonra kayıp hızı yavaşlar. Dolayısıyla osteoporoz tedavisinde bu yılları iyi değerlendirmek gerekir.

Masa başı çalışma, fast food türü beslenme ve hareketsiz yaşamanın osteoporozu tetiklediğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Gülşen, bu konudaki yanlış bilgi ve yanlış tedavi uygulamalarının, rahatsızlığın getirdiği olumsuzlukları daha da artırdığını söylüyor. Belli bir yaşın üzerindeki her 5 kişiden birinde görülen osteoporozun tedavisinde de yanlışlıklar yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Gülçin Gülşen, “Çok ve gereksiz ilaç kullanılıyor. Bu ilaçların yan etkileri de oldukça fazla. Önemli olan doğru zamanda başlanan uygun ve düzenli tedavi. Yanlış ve düzensiz ilaç kullanımı tedaviyi başarısız kılıyor” diyor.

Yapım-yıkım dengesi
Prof. Dr. Gülşen, tedaviden iyi sonuç alınması için kemik yapım ve yıkım dengesinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydediyor: “Mesela, vücutta kemik yapımı azalmışsa ve siz kemik yapımını artırıcı ilaç vermeden sadece yıkımı durdurmaya çalışırsanız tedavide başarılı olamazsınız.”


Kemik erimesine kalsiyum kalkanı
‘Kemiklerin sessiz hırsızı’ osteoporozdan kurtulmak için kalsiyum, mineral ve vitamin yönünden zengin olan süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeleri, meyveleri ve baklagilleri bol bol tüketmek gerekiyor. Eğer kemik kaybı varsa bu kaybı azaltacak ve yeni kemik oluşumunu sağlayacak beslenme ve tedavi programı uygulanmalı. Bu tedaviler sırasında kalsiyum açısından zengin gıdalar almak sıkıntıların kolay atlatılmasında büyük yararlar sağlayacaktır.

İşte size kalsiyum, mineral ve vitamin açısından zengin gıda maddelerinin listesi:

Bezelye, taze fasulye, ıspanak, kuşkonmaz, nane, brokoli, kırmızı pancar, pazı, pırasa, semizotu, maydanoz, soğan, kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla, soya, süt (özellikle inek sütüt), yoğurt, beyaz peynir, kaşar, yumurta, ahududu, dut, hurma, incir, kestane, mandalina, portakal, kuru üzüm, zeytin, fındık, fıstık, badem, Antep fıstığı, ayçekirdeği, ceviz, susam, kayısı, incir, portakal, limon, zeytin, kakao, buğday, yulaf, pirinç, deniz ürünleri, pekmez.


Soğanla gelen sağlık
Nature adlı tıp dergisinde bir süre önce yer alan bir habere göre; günde bir soğan yemek, kadınlarda kemik erimesini önlüyor. Yemeklerin ve salataların vazgeçilmez çeşnisi olan soğanın aynı zamanda harika bir şifa bitkisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak İsviçre’nin Bern Üniversitesi’nde yapılan deneylerde, her gün düzenli olarak kurutulmuş soğan yedirilen farelerde kemik erimesinin yüzde 20 oranında azaldığı görüldü. Bu oranın, kemik erimesi görülen kadınlarda kullanılan Calcitonin adlı ilacın etkisinden çok daha yüksek olduğu belirtildi.


Riski artıran sebepler

- Kalsiyum ve D vitamininden fakir beslenme alışkanlığı

- Uzun süreli ve bilgisizce uygulanmış zayıflama diyetleri, beslenme bozuklukları

- Ailede osteoporoz hastalarının bulunması

- Uzun süreli kortizon, tiroid hormonu ve antikonvülsan ilaç kullanımı

- Sigara ve alkol bağımlılığı

- Hareketsiz ve aktivitesiz bir hayat tarzının ısrarla sürdürülmesi


Bal ve tarçınla harika formüller
Balın insan sağlığı açısından ne kadar önemli bir gıda maddesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Tarçın da baharat olmasının yanı sıra sağlık ve şifa kaynağı bir bitkidir. Bal ve tarçın ikilisini birlikte kullanarak cildimiz ve saçımız için çok yararlı maskeler de elde ebilirsiniz. İşte iki örnek...


Sivilce ve egzamalara
3 kaşık bal ile 1 kaşık tarçını karıştırıp yatmadan önce yüzünüze, özellikle sivilcelerin üzerine sürün. Bütün gece kalsın. Sabahleyin kalkınca yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Eğer 2 hafta süreyle her gün bu uygulamaya devam ederseniz sivilcelerin yok olduğunu göreceksiniz. Egzama, mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında da bal-tarçın formülü son derece etkilidir. Ancak, o zaman bal ve tarçını eşit miktarda katıp karışımı öyle hazırlamak gerekir.


Saç dökülmesine
Saçınızın dökülmesinden hatta tepenizin açılmaya başladığından şikayet ediyorsanız, şu harika formülden yararlanabilirsiniz. Birkaç kaşık sıcak zeytinyağı içerisine birkaşık bal ve bir tatlı kaşığı toz tarçın ilave edip iyice karıştırın. Elde edilen kremi, banyodan önce başınıza sürün ve yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkayın. 5 dakikalık bir uygulama bile etkili olacaktır. (14 Ekim 2007)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.