Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


İlaç gibi sebze Brokoli

İncir, enerji ve sağlık kaynağı

İshal ve yağlı saç bakımı

İşte kalbin dostları

Kabak ve evimizdeki kozmetikler

Kabızlık, sağlıklı cilt ve pırasa

Kadınlara özel beslenme

Kalbin düşmanı kolestrol

Kalbiniz ve hazmı kolaylaştırıcı formüller

Kanser savaşçısı Vitaminler

Kanser ve turunçgiller

Kanserden korunma rehberi

Kansere karşı domates

Kansere kırmızı darbe!

Kansere turp, kırışıklığa melisa

Kanserin düşmanı, kalbinizin dostu

Kanserle savaşan yiyecekler

Karabaş otu kansere dur diyor

Karaciğer ve böbreklerin dostu

Karpuz zayıflatıyor mu şişmanlatıyor mu?


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Elma ile astım krizlerine son

Her yıl mayıs aylarının başında kutlanan “Dünya Astım Günü” dolayısıyla düzenlenen program ve etkinliklerde astım konusunda tüyler ürpertici şeyler söylenir. Bu yıl da öyle oldu ve dünyadaki astımlı sayısının yüz milyonlarla ifade edilen rakamlara ulaştığı belirtildi. Bu hastalığın her yıl 200 bin civarında insanın ölümüne sebep olduğu da tekrarlandı. Merkezi Cenevre’de bulunan Dünya Sağlık Örgütü’nce (WHO) yayınlanan raporda; Batı Avrupa’daki astımlı sayısının 10 yıl içinde ikiye katlandığı ifade edildi.


İlaç gibi meyve
Astım ve alerjik hastalıkların, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek daha çok görülmeye başlamasının nedenlerini araştıran uzmanlar; bu artışın, beslenme ve çevre şartlarıyla ilgili değişikliklerden kaynaklanabileceği konusunda bir çok kanıt bulunduğunu belirtiyorlar.

Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta “Son yıllarda yapılan araştırmalarda; A, C ve E vitaminleri ile selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerden zengin besinlerin tüketilmesinin, astım ve alerjik hastalıkların önlenmesinde çok önemli rolleri olduğunu ortaya çıkardı” diyor. Prof. Dr. Küçükusta, “antioksidanlar” ismiyle bilinen bu vitamin ve mineraller, özellikle alerjenlerin, sigara dumanının ve viral infeksiyonların sebep olduğu alerjik iltihabın baskılanmasında çok önemli rollere sahip olduklarının anlaşıldığını belirtiyor.

Özellikle elmanın bu amaçla kullanılabilecek önemli bir besin maddesi olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, elmanın astım tedavisinde kullanılması ile ilgili olarak şu bilgileri veriyor:
“Londra’da, 16-50 yaşları arasındaki 9 bin 709 kişi üzerinde yapılan araştırmada; haftada 2’den fazla elma yiyenlerde, astım krizlerinin daha seyrek ve daha hafif olduğu görüldü.

45-59 yaşlar arasındaki 2 bin 512 erkek üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, haftada 5’ten fazla elma yiyenlerde solunum fonksiyonları, elma yemeyenlere göre 138 ml. daha fazla bulundu.

Elmanın astıma karşı koruyucu etkisinin bu meyvede bol miktarda bulunan ‘flavonoid’ türü maddelerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Flavonoidlerin antialerjik, antioksidan ve antiinflamatuar etkileri vardır. Astımın önlenmesinde özellikle ‘antosiyanin’ ve ‘ploridzin’ isimli flavonoidlerin etkili oldukları düşünülmektedir.

Çünkü soğan ve çayda da ‘flavonol’ ve ‘flavan’ gibi flavonoidler bulunmasına rağmen bunların astımı önleyici etkileri yoktur. Bunlar nitrik oksit üretimini ve histamin, sitokin ve lökotrien salgısını azaltarak etki gösterirler. ‘Kellin’ adı verilen flavonoidin ise, bronşları genişletici etkisi olduğu yıllardan beri bilinmektedir.


Diğer besinler
‘Selenyum’ da, antioksidan etkileri olan bir maddedir. Ayrıca; süt ve süt ürünleriyle, balık, fındık ve tahıllarda bol miktarda bulunan ‘Selenyum’un da antioksidan etkileri bulunduğu ve alerjik iltihabı baskılayıcı etki sağladığı tespit edilmiştir.

Bu araştırmalara göre, özellikle büyüme çağındaki çocukların; bol miktarda ‘flavonoid’ içeren elma ve selenyum içeren süt, balık ve fındık fibi besinlerle beslenmeleri astım riskini azaltacaktır.”


Serum gibi
Ünlü Alman Prof. Dr. Dieter Treutter, elmanın insan sağlığı açısından önemi hakkında bakın neler diyor: “… Elmadaki flavonoid adlı kimyasal madde kansere neden olan serbest radikallerin meydana gelmesini önler. Olgun bir elma, sağlıklı bir insanın en ideal kan serumu değerliklerine sahip mineral ve elektrolitlere sahiptir. Açıkçası elma suyu kan suyu gibi değerlidir. Günde 6 elma yiyerek yapacağınız 8 haftalık bir kürle, kan değerlerinizi olması gereken ideal değerlere getirip, fazla kan yağı ve kolesterolden kurtulabilirsiniz.

Ancak sarı-yeşil renkteki elmayı kırmızı renkteki elmaya tercih etmenizi tavsiye ederiz. Çünkü sarı-yeşil renkli elmadaki C vitamini dahil tüm diğer faydalı kimyasal maddeler kırmızı elmanın 2 katıdır. Açıkçası sarı-yeşil bir elma, 2 kırmızı elma değerindedir.”


Astıma karşı

* Su dolu cezveye; 2 kahve kaşığı nane konur, kaynatılır. Her sabah, aç karnına bir çay bardağı (şekersiz) içilir.

* Yarım litre kadar suya 10 adet iyice yıkanmış lahana yaprağı, parçalara ayrılarak konur ve 15 dakika kaynatılır. Ateşten indirilip süzüldükten sonra 6 çorba kaşığı süzme bal ilave edilip karıştırılır. Serin bir yerde muhafaza edilen bu karışımdan, her gün yarım çay bardağı kadar içilir.

* Her gün bir kırmızı veya siyah turp rendelenir. Suyu sıkılır, süzülür ve bir defada içilir. Arkasından bir tatlı kaşığı süzme bal yenir.

* 4 bardak suya bir tutam meyan kökü konup kaynatılır. Süzüldükten sonra içine 2 çorba kaşığı süzme bal ilave edilip karıştırılır. Sabah, öğle ve akşam yemeklerinden sonra birer su bardağı içilir.bitkisel reçeteler


Elma ye krizden kurtul
Günde 3 elma tüketmenin, kalp krizinin önlenmesi için kesin çözüm sağladığı belirtildi. Geçtiğimiz günlerde BBC’de yayınlanan habere göre; elma ve benzeri meyvelerde bulunan lifler, kolesterolün düşmesine yardımcı olarak kalp krizinin en büyük sebeplerinden birini ortadan kaldırıyor. Deneyler sonucunda, günde 10 gram lif tüketen bir kişide kalp krizi riskinin yüzde 14’e, koroner damar tıkanıklıklarının ise yüzde 27 seviyelerine gerilediği ispatlandı.


Amerikalı uzmanlar:

“Hızlı öğrenmenin yolu bilinçli beslenmede”

İnsanların beslenme alışkanlıklarıyla öğrenme yetenekleri arasındaki bağlantıyı araştıran Amerikalı uzmanların bu konuda önemli tespitleri olmuş. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

* Havuç hatırlama yeteneğimizi üst seviyeye çıkarıyor. Çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırıyor. Bir şey ezberlerken ufak bir tabak sıvı yağlı havuç salatası yeyin. Özellikle hatırlama problemi çeken öğrenciler, öğretmenler, politikacılar ve gazeteciler bol bol havuç tüketmelidir.

* Uzun uzun metinleri ezberlemek zorunda olan tiyatro sanatçıları ve müzisyenler havucun yanı sıra bol bol ananas tüketmelidir. Kısa süreli hafıza güçlendirmesi için de avokado yenilmelidir.

* Öğrenme kapasitesinin artırılması için tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlatan ve siniri gideren lahana en uygun besin maddesidir.

* C vitamini zengini olan ve algılama yeteneğini artıran limon da öğrenme sıkıntılarını gidermek için kullanılmalıdır. Özellikle dil öğrenme kursları ve dersleri sırasında her gün yarım bardak limon suyu içmek çok yararlıdır.

* Yaban mersini uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar.

* Konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında sinirleri kuvvetlendiren ve beyindeki haber alma yeteneklerini hareketlendiren ceviz, fındık ve fıstık yenilmelidir.

* Yeni fikirler üretmede ise, kimyon ile zencefil faydalıdır. Bu baharatlar, kanı sulandırır ve vücutta daha serbest akmasını sağlar. Ayrıca sinir sistemini uyarırlar.

* Aroma maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu olan endorphinin salgılanmasını artırır. Bu sebeple acı biber yemek, endorphin salgısını ve etkisini artırıyor. Ne kadar acı olursa olsun kırmızı biber tüketmek mutluluğu artırıyor.

* Bünyesinde bolca serotonin barındıran muz da mutluluğu artıran besin maddelerindendir.

* Strese karşı ise çilek tüketilmelidir. (24.05.2004)

 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.