Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


Bugün elma yediniz mi?

Bulgurun faydaları ve yoğurt maskesi

Çatal-kaşıkla intihar etmeyin

Çay, kahve içme zamanı-Saç ve cilt bakımı

Çilek ve maya maskesi

Çinko eksikliği ve şalgam suyu

Çiriş otu, kolestrol ve hipertansiyon

Çocuklarda (tuz) uyarısı

Çocuklarda astım ve kayısı

Dağ meyveleri ve cilt problemleri

Damar sertliğine karşı çay

Doğru beslen başarılı ol

Doğru beslen kanseri yen

Doğru beslenerek tedavi olun

Doğru beslenin mideniz yanmasın

Domatesin bilinmeyen faydaları

Dökülen saçlar ve fazla vitaminin zararı

Elma evinizin doktorudur

Elma ile astım krizlerine son

Elma ve kuru cilt bakımı


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Prostat kanseri ve domates

ABD’de yapılan araştırmalarda, kanser olan kişilere üç hafta boyunca, her gün domateste bulunan likopen maddesinden 30 miligram verilerek kanser tümörleri küçültüldü


Sebze ve meyvelerde bulunan çeşitli vitamin, mineral ve kimyasallardan her birinin, farklı bir hastalık için şifa kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruz. Dünyanın dört bir yanında, modern tıp tarafından sürdürülen araştırmaların sonuçları da, bu gerçeği gözler önüne seriyor. Domateste bulunan ve bu harika sebzeye kırmızı rengini veren “likopen” de yukarıda sözünü ettiğimiz şifa kaynağı kimyasallardan biridir. Likopenin insan sağlığı açısından öne çıkan en önemli özelliği, antioksidan molekül olması dolayısıyla kanser oluşumunu, özellikle de prostat kanseri oluşumunu engelleme konusundaki etkisidir.


BAŞARILI SONUÇ
Son olarak ABD’de yaptığı kanser araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ömer Küçük, prostat kanseri olan kişilere üç hafta boyunca, her gün 30 miligram likopen vererek kanser tümörlerini küçültmeyi başardı.

ABD Wayne State Üniversitesi Kanser Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. Ömer Küçük’ün de içinde yer aldığı bir ekip, bazı sebze ve meyvelerin, insanları kanserden koruduğu gerçeğinden yola çıkarak, domatesteki “likopen”, soyadaki “izoflovan” ve brokoli ile balıktaki “selenyum”un vücudu kanserden korumadaki etkisini araştırarak önemli sonuçlar elde etti.
Uzmanlar bu araştırmalarda, soyadaki “izoflovan” maddesinin meme ve prostat kanserini, domatesteki “likopen”in akciğer ve prostat kanserini, brokoli ve balıktaki selenyumun da akciğer kanserini önlemedeki etkilerini tespit ettiler.


HER GÜN 3-4 DOMATES
Prof. Dr. Küçük, hayvanlar üzerindeki denemelerin ardından prostat kanseri olan 30 hastayı 15’erli iki gruba ayırarak araştırma yaptı. Ameliyattan önceki üç hafta boyunca hastaların bir grubuna günde 30 miligram likopen verdi. Hastalardan likopen alanlarda prostat kanserinin küçüldüğü ve PSA düzeyinin düştüğü görüldü.
Ömer Küçük, domatesteki likopenin kanserden korunma ve tedavi edici etkisi üzerinde büyük umut veren araştırmayı, kanser riski çok yüksek 2-3 bin kişide daha deneyeceklerini vurguladı.


ÖNEMLİ ARAŞTIRMALAR
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Gör de, domatesin birçok hastalığın yanı sıra prostat kanserine karşı etkili olduğunu belirterek “Bunun için özellikle 50 yaşın üzerinde olan erkekler, her gün en az 3-4 tane domates yemeli” diyor.
Amerikan Journal of National Science dergisinde yayınlanan bir araştırmanın sonuçları da ilginç bilgiler içeriyor:

“Yaklaşık 47 bin yetişkin erkek üzerinde yapılan araştırmada, haftada 2-4 porsiyon taze domates tüketenlerde prostat kanseri riskinin, hiç tüketmeyenlere oranla yüzde 26 oranında azaldığı gözlemlendi. Araştırmaya göre haftada 10 porsiyondan fazla domates ve domates suyu tüketenlerde prostat kanseri riski, haftada 1.5 porsiyon tüketenlere oranla yüzde 35 oranında azalıyor.


BALIK VE BROKOLİ
Akciğer kanseriyle ilgili bir başka araştırmada ise hastalara brokoli gibi sebzeler ve balıkta bulunan selenyum veriliyor. Araştırmaya, hastalığa birinci evrede yakalanarak ameliyat olmuş hastaların katıldığını belirten Prof. Dr. Ömer Küçük, bu kişilerde hastalığın tekrarlama riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Bu riski azaltmak amacıyla başladıkları araştırmaya ABD’deki tüm hastanelerin katıldığını dile getiren Küçük, 1300 hastaya günde 200 mikrogram selenyumu tablet olarak verdiklerini kaydetti. Küçük, dört yıldır devam eden araştırmada başarılı sonuçlar almaya başladıklarını ve çalışmanın toplam 7 yıl süreceğini belirtti.


BOL SEBZE VE MEYVE YİYİN
Soyadaki izoflovanın meme ve prostat, domatesteki likopenin akciğer ve prostat, brokoli ve balıktaki selenyumun da akciğer kanserinin önlenmesindeki etkileriyle ilgili araştırmaların sürdüğünü tekrarlayan Prof. Dr. Küçük, araştırmalar tamamlanıncaya kadar kanserden korunmak için herkese, bol miktarda meyve sebze yemesini tavsiye attı.


Meme kanseri için yeni umut
ABD’de, diğer kanser ilaçlarıyla birlikte kullanıldığında hem kanserin kök hücrelerini, hem de meme tümörünü yok etmekte etkili olan ilaç geliştirildi. Ulusal Kanser Enstitüsü Dergisinde yer alan haberde; “Lapatinib” adı verilen ilacın halen deneme safhasında olduğu ve yapılan çalışmalarda olumlu sonuçlar alındığı bildirildi. Araştırma ekibinin başkanlığını yürüten Dr. Michael Lewis,

“Şu an meme kanseri tedavisinde uygulanan kemoterapi yönteminin tekrarlama riskini tamamen ortadan kaldıramamasının sebebi, tedavinin tümörü yok etmesi ancak kök hücrelere dokunmamasıyla açıklanabilir” dedi. Bunu “bahçedeki otları kesip köklerini bırakmaya benzeten Michael Lewis, yeni ilaçta, özellikle kök hücreleri hedef alan kimyasalların kullanıldığını, bunun da tekrarlama riskini ortadan kaldırdığını ifade etti.


AKLINIZDA BULUNSUN
Mutfağımızdaki kozmetikler

Evimizde, mutfağımızda hemen hemen hiç eksik olmayan bitki, sebze-meyve ve tabii yağlarla pürüzsüz bir cilde, parlak saçlara, sağlam tırnaklara sahip olabiliriz. Zaten birçok kozmetik ürününün etken maddesi bitkisel kökenlidir. Hazırlayacağınız basit ve etkili karışımlarla son derece yararlı ev yapımı kozmetikler elde edebilirsiniz. İşte bu harika maddelerden bazıları...

*Kuru ciltler için:
Bir avokado meyvesi ezilir ve yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ilave edilir. Bu karışım daha sonra bir yumurta sarısı ile karılır. bir yemek kaşığı zeytinyağı ilave edilip tekrar iyice karıştırılır. Yüze maske şeklinde sürülür ve yarım saat bekledikten sonra yıkanır

*Normal ciltler için:
Kabuğu soyulan bir elma ince ince rendelenir ve 1 yemek kaşığı dolusu krema ile iyice karıştırılır. Yüze ve boyuna uygulanır, 10 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulanır.

*Ayrıca:
1 orta boy salatalık, kabuğu soyulduktan sonra robottan geçirilir ve tülbentten geçirilerek yarım limonun suyu, 25 gram badem yağı ve 50 gram havuç suyu eklenerek iyice çalkalanır. Akşamları bu sıvı ve pamukla deri iyice temizlenir.

*Başka bir formül de şu:
2 orta boy havucun suyuna, 1 yumurta sarısı ve 1 kahve kaşığı ay çiçek yağı karıştırılarak iyice çalkalanır. Deri bu sıvıyla ovuşturulur ve 15 dakika etkilenmeye bırakılır. Daha sonra ılık suyla yıkanır.

*Yağlı ciltler için:
4 yemek kaşığı dolusu çökelek, demlenmiş bir kaşık adaçayı, bir kaşık gülsuyu, bir kahve fincanı ılık süt iyice karıştırılır. Yüze ve boyuna uygulanarak 30 dakika beklenir. (01 Mayıs 2008)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.