Altını ıslatan çocuğa yaklaşım:
1- Bu durum birçok çocukta görülebilmektedir ve utanılmaması gerekmektedir.
2- Altını ıslatan çocuğu cezalandırmak, kabullenmemek uygunsuz ve etkisizdir.
3- Çocuğun dikkati probleme yoğunlaştırılmamalıdır.
4- Başarısızlıklar dikkate alınmamalı, başarı ödüllendirilmelidir.
5- 6 yaşından önce tedaviye başlamak nadirdir. Bu yaşlardan daha küçük problemli çocuğu olan ebeveynlere çözüm bulmak için danışmanlık yapılır. 6 yaşından büyük olanlar daha aktif yardıma ihtiyaç duyarlar.
Tedavi yönteminin seçimi altta yatan etkenlere, çocuğun yaşına, problemin sıklığına, sonuçlarına ve tedavinin aciliyetine göre yapılır. İlaç tedavisine ancak zorunlu durumlarda başvurulmalıdır. Tedavide çeşitli yöntemlerin birlikte kullanılması şeklinde çok yönlü yaklaşımlardan söz edilmektedir.
1-Davranış Tedavisi:
a-Kayıt tutma ve ödüllendirme:
Enürezis tedavisinde takvim tutma ve ödüllendirme teknikleri hem çocuğun motivasyonunu artırıcı hem de sorumluluk kazandırıcı yöntemlerdir. Çocuk ıslak veya kuru geceleri bir takvim üzerinde işaretler. Yazma bilmeyenler güneş ve yağmur resmi ile, bilenler yazı ile belirtebilirler. Bu işaretler kesinlikle çocuğun kendisi tarafından yapılmalıdır. Haftalık kontrollerde kuru günler çoksa çocuk ödüllendirilir (çocukla onun istediği bir oyun oynamak gibi). Duygusal içerikli ödüller (aferin denmesi, kucaklama, başını okşama, başarısını abartma vb.), somut ödüllere (oyuncak, yiyecek vb.) göre daha etkilidir. (04 Ekim 2008)
b-Sıvı kısıtlanması ve gece uyandırma:
Akşam yemeğinden sonra sıvı alınmasının (çay, kola, sulu meyveler vs.) kısıtlanması uykudaki idrar miktarını azaltabilir. Sıvı kısıtlaması konusunda sorumluluk çocuğa verilmeli, konunun yeni bir inatlaşma odağı haline gelmesi engellenmelidir. Çocuk yatarken mutlaka tuvalete gitmeli ve yattığında tuvalet için kalkma konusunda kendini şartlandırmalıdır.
Çocuklar uyuduktan 1-1.5 saat sonra uyandırılıp tuvalete gitmesi sağlanırsa sıvı kısıtlamasının başarısı artar. Çocuğun gece tam olarak uyandırılması gerekir. Yarı uyur tarzda idrarının yaptırılması, uykuda idrar yapma gibi kabul edilmelidir.
Alt ıslatma tedavisi 2
2- Mesane jimnastiği:
a- Mesane Eğitim Egzersizleri:
İşeme sıklığı ve atılan idrar miktarı birkaç gün izlenerek bir baz elde edilir. Bunun için çocuğun, küçük bir plastik kaba idrarını yapması ve ailesinin bunu iki üç gün süreyle ölçmesi ve sıklığını kayıt etmesi istenir. İdrar yapma sıklığı günde 5 ile 7 defadan fazlaysa ve idrar volümü her yaş için 30 cc’den daha az ise küçük mesane kapasitesi düşünülür ve bunu artırmaya çalışılır.
Her gün belli zamanda, genellikle sabahları veya okuldan sonra, çocuğun fazla miktarda sıvı içmesi ve idrar yapmayı mümkün olduğu kadar ertelemesi istenir. Atılan volüm haftada birkaç defa ölçülür. Amaç, yeteri kadar idrarı tutabilen bir mesane kapasitesine ulaşmaktır. Bu yöntem tek başına veya sfinkter eğitim egzersizleri ile birlikte birçok çocukta başarılıdır.
b- Sfinkter Eğitim Egzersizleri:
Çocuktan gündüz idrarını yaparken birçok defa aniden kesmesi ve tekrar yapması istenir. Bu teknik sfinkter kaslarının tonusunu artırabileceği gibi çocuğun idrar yapma kontrolünün farkında olmasını da sağlar. Bu yöntemi daha çok büyük çocukların uygulayabildikleri bilinmelidir. (11 Ekim 2008)
Alt ıslatma tedavisi -3-
3- Alarm cihazı:
Daha önce belirttiğimiz teknikler ile sonlanmayan enüreziste tedavi planının diğer fazı olan şartlandırmaya geçilir. Şartlandırma eğitiminde çocuğun az miktarda idrar yapmasıyla bile etkin duruma geçen alarmlar yer alır. Çocuk idrarını yapmaya başladığında sensör ıslanarak devre tamamlanır ve zil çalar. Çocuk uyanır, mesanesini boşaltmak için kalkar. Alarm yöntemi ile şartlandırmanın diğer tedavi usüllerine göre üstünlüğünü gösteren çok sayıda çalışma vardır.
Bir ay içinde etkili olduğu bildirilen bu yöntemin sakıncası aileleri uzun süre meşgul etmesidir. Alarm cihazı, tedavi sonlandıktan sonra en yüksek oranda kalıcılığı olan tedavi seçeneği olarak değerlendirilmiştir. Tedavinin tamamlanması için en az 3 ay gereklidir.
4- İlaç Tedavisi:
Genellikle ilaç tedavisine; davranış tedavilerini bir ay süreyle uygun şekilde uygulamış fakat sonuç alınmamış hastalarda başlanır. İlaçların en çok 6 ay süre ile kullanılması önerilmektedir. İlaçlar kesildikten sonra alt ıslatmanın iyileşmesi veya tekrarlamasıyla ilgili farklı sonuçlar bildirilmektedir. Birçok çocuğun ilaçlar ile başlangıçta hızlı düzeldiği ve üçte birinde tam iyilik olduğu belirtilmektedir. İlaçlar, çocuk kuru kalmayı çok istiyorsa ya da tatile veya bir yakınının yanına gidecekse kullanılmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, tek başına ilacın alt ıslatmayı tedavi etmeyeceğidir. İlaç bırakıldığında genellikle bozukluk tekrarlar ve kullanım sırasında ilaca tolerans da ortaya çıkabilir.
Alt ıslatma tanısı alan çocukların uzun dönemli bir izlem çalışmasında bu çocukların 10 yaşından sonra davranış bozukluğu ve anksiyete açısından risk altında olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple alt ıslatmanın olabildiğince erken dönemlerde tedavisi daha da önem kazanmaktadır. Ne kadar erken tedaviye başlanırsa uzun dönemde etkilenme o kadar az olacaktır. (18 Ekim 2008)