Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


Sağlıklı yenidoğanlarda sarılık

Sarılığın tipleri nelerdir

Sarılık nasıl tedavi edilir

Ses kısıklığı nedir

Sıcaklar ve yemek yememe

Sıcaklara dikkat

Sıcaklarla ilgili pratik öneriler

Suçiçeği ve korunma

Sünnet hakkında her şey

Sütünüz yetiyor mu?

Televizyon faydalı mı zararlı mı?

Tetanostan korkun

Tuvalet eğitimi

Uçak yolculuğu hakkında

Uçakla ilgili pratik bilgiler

Uykusuz geceler

Yabancı cisim şüphesinde ilk yardım

Yabancı cisimlere dikkat

Yemek savaşlarına son -1 ,2-

Yemek yeme eğitimi


1 2 3 4 5 6 7 8

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Altını ıslatmanın sebepleri

1. Biyolojik Etkenler:

a. Ailesel yatkınlık:
Kalıtımsal etmenler önemlidir. Geçişin nasıl olduğu konusunda yapılan çeşitli araştırmalar ailesel bir yatkınlık olduğu görüşünde birleşmektedir.


b. Mesane fizyoloji ile ilgili problemler:
2 yaşındaki bir çocuğun mesanesinin gerçek hacmi henüz oldukça küçüktür. Mesane kapasitesi giderek artarak ancak 4 yaşındaki bir çocukta gece boşalmayacak kadar yeterli genişlemeye erişir. 5 yaşındaki bir çocuk ise refleks olmaktan çok, istemli olarak idrar yapma yeteneğini kazanır ve idrarını istemli olarak durdurması mümkündür. Enüretik çocukların mesanelerinin boyutları yaşlarına uygun olmakla beraber genişleyebilme kapasiteleri normalden daha düşüktür.


c. Uyku çalışmaları:
Uyku evreleri ve enürezis arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda, enürezisin uyanma ile ilgili bir bozukluk olduğu vurgulanarak, her uyku döneminde görülebildiği gösterilmiştir.


d. Gelişimsel problemler:
Enüretik çocukların birçoğunun geriye dönük değerlendirilmelerinde hem motor hem de dil gelişiminde gecikme olduğu tespit edilmiştir. Enüretik çocuklarda yapılan çeşitli araştırmalarda daha fazla oranda gelişimsel gecikme belirlenmiştir. Hatta enüretik çocukların ergenliğe girişinde gecikmeler olabildiği, kemik yaşlarının takvim yaşlarına göre daha geriden gidebildiğine ait araştırmalar vardır. Birçok enüretik çocukta tespit edilebilen koordinasyon sorunları gibi silik nörolojik belirtiler de gelişimsel sorunların başka bir göstergesidir. Enürezis için anne sütü ile beslenmenin ve ilk doğan çocuk olmanın koruyucu faktörler olduğu ileri sürülmektedir.


e. Hormonal etkenler:
Erişkinlerde gündüz, geceye oranla 2-3 kat daha fazla idrar üretilir. 2.5-3 yaşından sonraki çocuklarda geceleri idrar azaltıcı hormon (ADH) salınımlarının yetişkin seviyelerine çıkması nedeniyle bu durum yetişkinlerden farklı değildir. İdrar azaltıcı hormon üretiminin (ADH) artışıyla otomatik olarak geceleri idrar yapımı azalmış olur. Altını ıslatan çocuklarda gece ADH salınımları artış göstermez ve idrar yapımı gündüz olduğu gibi bol miktarda devam eder. (20 Eylül 2008)



Altını ıslatma -2-

2. Psikososyal Etkenler:

a. Tuvalet eğitimi:
Tuvalet eğitimine erken başlama, katı tuvalet eğitimi ve anne-babanın uygunsuz veya kayıtsız tutumları zemin hazırlayabilir. Gelişimsel açıdan bebeğin mesane kontrolünü denetlemesinin imkansız olduğu bir dönemde tuvalet eğitimine başlanması inatlaşmalara neden olabilir. Titiz ve düzenli bir annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı pasif agresif bir tepki olarak da ortaya çıkabilir.

Tuvalet eğitimine, çocuğun mesane kontrolünü kazanmaya başladığı 1.5-2.5 yaş civarında başlanması daha uygun olur. Bu dönemde çocuk tuvalete uygun aralıklarla götürülür ve tuvaletini uygun yere yapması desteklenir. Gündüzleri bezlenmeyen çocuk, tuvaleti dışında idrar yaptığında bu sorunun üzerinde pek durulmamalı, daha çok önceki başarıları hatırlatılarak uygun davranışları pekiştirilmelidir. Çocuk tuvaletini söylemeye başlar başlamaz artık geceleri de bezsiz yatırılabilir.


b. Zorlu hayat olayları:
Aile düzenindeki önemli değişiklikler ve kayıplar gibi zorlu hayat olayları, özellikle ikincil alt ıslatmada nedensel açıdan önem taşır. Ailede ölümler, ayrılıklar, boşanma, geçimsizlikler, hastalıklar ya da okulda başarısızlıklar gibi hayat
olaylarının oluşturacağı sıkıntı ve stres alt ıslatma ile ifade edilebilir. Alt ıslatma tanısı alan çocukların benlik saygılarının kontrol grubuna göre daha düşük olduğunu, sorun düzelince benlik saygısının normale döndüğünü gösteren çok sayıda çalışma vardır. (27 Eylül 2008)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.