Yaşlılıkta beyne böğürtlen dopingi
Özellikle bu aylarda yol kenarlarında, korularda, ormanlarda sık rastladığımız böğürtlen, C vitamini deposu olması ve yüksek düzeyde antioksidan özellik taşıması dolayısıyla hücre yaşlanmasını durduruyor, kanı temizliyor, tok tutuyor ve yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor. Ayrıca ishallerin ve ağız yaralarının tedavisine önemli katkı sağlıyor.
Güney Florida Üniversitesi’nde görevli bilim adamlarının yaptığı bir araştırma da; organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir meyve olan böğürtlenin, aynı zamanda mükemmel bir antioksidan kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. Böğürtlen meyvelerinin tam olgunlaştıktan sonra daha şifalı hale geldiğini belirtilen araştırmada, şu bilgiler de veriliyor:
“Gerek taze ve gerekse kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağı, bir litre suda haşlanırsa, bu çay ağız yaraları için çok faydalıdır. Böğürtlenin sürgünleri ve kökleri 100 grama bir litre su ölçüsüyle kaynatıldıktan sonra ılık ılık ayak banyosu olarak kullanıldığında, ayak yorgunluklarına çok iyi gelir. 50 gram böğürtlen çiçeği bir litre suda kaynatıldığı zaman, elde edilecek şifalı su, özellikle eller için çok iyi bir güzellik losyonudur.”
Faydaları
Bazı bölgelerde “diken çileği”, “diken dutu” olarak da bilinen böğürtlenin bazı faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
- Bademcik, ağız, dil, diş eti iltihaplarında çayı yapılıp gargara şeklinde kullanılır.
- İdrar söktürücüdür.
- Yüksek tansiyonu düşürür.
- Gözlerdeki zaafiyeti giderir.
- Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.
- Vücuda zindelik kazandıran önemli meyvelerden biridir.
- Haricen kullanıldığında ağrıları dindirir.
- Yanıkları iyileştirir. Hemoroide iyi gelir. Bu etkileri sağlayabilmeniz için körpe yapraklarla yara lapası hazırlayıp, şikayet edilen yere uygulayabilirsiniz.
- Kökü kaynatılıp suyu içilirse kandaki şeker oranını düşürür.
- Yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önler.
- Meyvelerin suyu sıkılarak içilirse ishallerde faydalı olur. Suyunu hemen tüketmek gereklidir, beklerse sirkeleşir.
Böğürtlen reçeli Hoş bir lezzeti olan böğürtlenin reçelini, çocukların da büyüklerin de severek yiyeceğini zannediyoruz. Yapılması da son derece kolay. Yapıp denemenizi tavsiye ederiz.
Malzeme: 1 kilo böğürtlen, 750 gram toz şeker, 2-3 damla limon suyu.
Yapılışı: Böğürtlenleri bol suyla yıkayıp suyu süzülünceye kadar süzgeçte bekletin. Süzme işleminden sonra bir tencereye koyup üzerine şekeri ilave edin. Bir gece bu şekilde bekletin. Ertesi gün kısık ateşte karıştırmadan pişirin. Üzeri köpüklendikçe tahta kaşıkla köpükleri alın. Ateşten indirildikten sonra iki üç damla limon suyu ekleyin. Ilıyıncaya kadar bekletip, ılık halde kavanozlara koyun. Soğuduktan sonra kavanozların kapaklarını kapatın ve serin bir yerde saklayın. Afiyet olsun...
ORAC değeri oldukça yüksek Böğürtlen, vücudu kanser ve yaşlanmaya karşı koruyor. Amerika’da Boston Massachusetts’deki Tufts Üniversitesi’nde araştırmacılar, sebze ve meyvelerin antioksidan kapasitelerini ölçüp ORAC (Oxygen Radical Absorbance Capacity-Serbest Radikalleri Emme Yeteneği) Tablosu adını verdikleri bir tablo hazırlamışlar. Tabloya göre, vücudu yaşlanmaya, kansere, diğer hastalıklara karşı koruma kapasitesi en yüksek olan sebze ve meyveler ve ORAK değerleri şunlar: Kuru erik 5.770 Kuru üzüm 2.830 Siyah böğürtlen 2.036 Kıvırcık salata 1.770 Çilek 1.540
Pirinç suyu ile sağlıklı ciltler Günümüzde birçok kadın, maddi imkansızlıklar sebebiyle veya zaman bulamadığı için cildinin bakımı ile ilgilenemiyor. Ancak evde kendi imkanlarıyla yapacakları maske ve losyonlar, onların bu konudaki ihtiyaçlarına cevap verecektir.
İşte size evinizde her zaman hazırlayabileceğiniz bir cilt bakım maskesi: Önce bir litre suya bir çay bardağı kadar pirinç koyup 10 dakika kaynatın. Sonra ince bir tülbentten süzün. Elde ettiğiniz pirinç suyunun bir kısmı ile cildinizi bir güzel yıkayın. Sonra cildinizi 10-15 dakika kadar kaynamış su buharına tutun. Ardından mandalina suyu ile yüzünüzü silin. Birkaç dakika bekleyip cildinizi tekrar pirinç suyu ile yıkayın.
Bu işlemi sabah ve akşam tekrarladığınız zaman cildinizin birkaç gün içinde canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüm kazandığını hemen fark edeceksiniz. (26 Ağustos 2007)
|