Türk kültüründe bulmaca ve manilere konu olan nar; kalp, mide ve sindirim sistemimizin dostu harika bir meyvedir. Anavatanının Kuzey Afrika ve Akdeniz ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bugün Amerika’dan Japonya’ya kadar her tarafta yetiştirilmektedir. Tarihi kaynaklarda Fenikeliler ve Mısırlılar tarafından kutsal olarak kabul edilen narın ayinlerde kullanıldığı yazılmaktadır. Osmanlı dönemine ait “Tababet” kitaplarında da nar, endişe ve huzursuzluğun en önemli ilaçlarından biri olarak yer almaktadır. Ve yine o dönemlerde, ziyafet sofralarının sonunda, hazmı kolaylaştırsın diye nar suyu ikram edilirmiş...

Aynı zamanda bir şifa kaynağı olan nar; vücudu, özellikle kalbi güçlendirir. Mide ve bağırsak bozukluklarında çok faydalıdır. Kabukları kaynatılarak içildiğinde bağırsak kurtlarını düşürür. İshali keser. Nar, vücudu zayıf olanlara da direnç verir.

Ayrıca bir çay bardağı suya 2 kaşık nar ekşisi koyup içildiğinde mide ağrılarına ve bağırsak bozukluklarına çok iyi gelmektedir.

Nar ekşisini bilmeyen okuyucularımız için kısaca bilgi verelim:

Ülkemizde narın yarısının yetiştiği Akdeniz bölgesinde kabukları patlayan meyvelerden nar ekşisi yapılıyor. Bir dizi zahmetli işlemden geçen narlar, kaynatıldıktan sonra koyu kıvamlı nar ekşisi elde ediliyor. Özellikle bu bölgede birçok yemeğe nar ekşisi de katılıyor. Bazı balık yemeklerinde de limon yerine nar ekşisi tercih ediliyor.

Biliyorsunuz; başta aşure olmak üzere birçok tatlının üzerine serpiştirilen nar, hem görüntü hem de lezzet açısından nefis olmaktadır.

Narın besin değerine gelince: Yağ ve proteinin hemen hemen hiç bulunmadığı nar, tam bir potasyum deposudur. 100 gram narda, 250-300 mg. potasyum bulunmaktadır. Aynı miktarda narın kalori değeri ise 63 mg’dır. 4 miligram da C vitamini bulunmaktadır.

Narın bol olduğu günler; kahvaltı sofralarınız için güzel ve farklı bir alternatif oluşturacak nar reçeli yapmanızı öneriyoruz. Belki bugüne kadar hiç denemediniz. Ama endişe etmeyin... Çok kolay. Birbuçuk kilo narın kabuklarını soyup tanelerini ayıkladıktan sonra bir kilo şeker, bir su bardağı su, bir çay bardağına yakın limon ilave edin ve bir süre kaynatın... Nar reçeliniz hazır...


E ve C vitamini yaşlanmayı geciktiriyor
Vitaminlerle yapılan araştırmalara her gün bir yenisi ekleniyor. Yaşlılığın önlenmesi için İngiltere’de araştırmalar yapan bir araştırma grubu günde 400 ünite E vitamini ve bin 200 miligram C vitamini alan insanların daha keskin bir zekaya sahip olduğu açıkladı. Araştırmacıların iddiasına göre bu vitaminlerin alınması insanları oldukları yaştan 6 yaş daha genç gösteriyor.


Sigara kısırlığa sebep oluyor
Pasif içiciliğin hem kısırlığa neden olduğu, hem de hamilelik döneminde bebeğin gelişimini olumsuz etkilediği tespit edildi. Bristol Üniversitesi’nde 8 bin 500 çift üzerinde yapılan incelemelere göre iş yerinde sigara dumanına maruz kalan kadınların yumurtlamaları yüzde 14 oranında azalıyor. Günde 20 sigaradan fazla içen erkeklerin eşlerinde ise bu oran yüzde 34’e ulaşıyor.


Narın kabuğu da şifa kaynağı
Narın sadece o mücevhere benzeyen tanelerinin değil, kabuğunun ve çiçeklerinin de şifa kaynağı olduğunu biliyor muydunuz? İşte size nar kabuğu ile hazırlayabileceğiniz reçeteler...

Yanıklar
* Bir tane narın kabuklarını iyice dövdükten sonra yaranın üzerine koymak oldukça yararlıdır.

Frengi
* Bir avuç kuru nar kabuğu ile bir avuç kurutulmuş mazı karıştırılır. Havanda toz haline gelinceye kadar dövülür. Sabah akşam birer çorba kaşığı yenir. Üzerine yarım bardak su içilir.

Bağırsak solucanları
* Yarım litre suya bir avuç nar kabuğu koyup kaynatın ve süzün. Her sabah aç karnınıza bir bardak için. Kurtlar dökülünceye kadar devam edin.

Uçuk
* Bir avuç nar kabuğunu 2-3 bardak suda 15 dakika kaynatın. Ilınınca, bu suya batırılan pamukla uçuklara pansuman yapın.

Ağız yaraları
* Bir litre suyun içine 2 avuç nar çiçeği koyun. 20 dakika kaynatın. Süzdükten sonra, yaralar iyileşinceye kadar günde 3 defa gargara yapın.

Basur
* Bir avuç ekşi nar kabuğu yarım litre suda kaynatılır, süzülür. Günde 3 kere birer çay bardağı içilir. Aynı işleme her gün devam edilir.


Bol salata, şeker riskini azaltıyor
Amerikalı araştırmacılar, bol bol salata yemenin, şeker hastalığına yakalanma riskini azalttığını tespit ettiler. Real Age Araştırma Grubu’ndan yapılan açıklamada, salatada kullanılan marul gibi yapraklı sebzeler ile diğer besinlerin, kan şekeri seviyesini kontrol ettiği belirtildi. Araştırmacılar, salatada kullanılan sebzelerin bol vitamin ihtiva ettiğini, bol salata yiyenlerin kalp hastalıkları riskinden de uzaklaştığını bildirdiler. Bilim adamları, bol bol salata yiyenlerin, salatayı az tüketenlere göre ortalama 10 yıl daha genç kalabildiğini öne sürüyorlar.

Şeker için faydalı olan diğer bitkilerden bazıları ve kullanılışı şöyle:

Zeytin:
Yarım litre sıcak suya 2 çorba kaşığı (yaklaşık 30-40 gram) kıyılmış taze zeytin yaprağı koyun. 20 dakika bekledikten sonra süzün. Yemeklerden 10 dakika önce birer çay bardağı içilir.

Maydanoz:
3 demet maydanozu iyice yıkadıktan sonra şişe gibi sert cisimle ezdirip bir litre sıcak suyun içine koyun. Yarım saat kadar bekledikten sonra ince bir tülbentten süzün. Üzerine bir bardak yeni sıkılmış limon suyu ekleyin. Elde ettiğiniz karışımdan her sabah aç karnınıza bir çay bardağı için.

Isırganotu, okaliptus yaprağı, tere:
Bunlardan herhangi biri, çay gibi demlenerek günde 3 defa bir çay bardağı içilir.


Maskeli güzellik
Gevşeyen ve sarkmaya başlayan ciltleri meyve maskesi ile sıkılaştırmak ve eski canlılığına kavuşturmak mümkün...Bir muz, bir yemek kaşığı süzme yoğurt ve bir yemek kaşığı krema ile hazırlayacağınız maskeyi uygulamanız yeterli... Üstelik hazırlanması da çok zor değil.. Muzu iyice ezin, bir yemek kaşığı süzme yoğurdu ve kremayı da ekleyerek karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı, yüzünüze sürün ve 20 dakika bekleyin. Yüzünüzü ilk önce sıcak, sonra soğuk suyla yıkayın. Bu uygulamayı her akşam veya iki akşamda bir tekrarlayabilirsiniz. Kısa süre sonra cildinizin sıkılaştığını ve daha bir canlılık kazandığını göreceksiniz.


Kuru ve yağlı saçların ilacı
Saçlarınız çok çabuk mu yağlanıyor? O zaman, bir de yoğurt kürünü deneyin. Yoğurt ve yumurta sarısını yukarda belirtilen ölçülerde karıştırın. İyice yedirerek saçlarınıza sürdükten sonra 10 dakika bekleyin ve suyla durulayın.

Kuru ve çabuk kırılan saçların bakımı da oldukça zordur. Eğer yeterli bakım yapılmazsa kuru saçlar, iyice sertleşir ve canlı görünümünü kaybederek matlaşır. Ancak zeytinyağı ile kolayca hazırlayıp uygulayabileceğiniz formüllerle kuru saçlarınızı canlandırabilirsiniz.

İşte formüller:
* 10 çorba kaşığı saf zeytinyağı, 10 çorba kaşığı bademyağı ve 5 çorba kaşığı beyaz ispirtoyu karıştırarak iyice çalkalayın. Her akşam yatmadan saç diplerini bu karışımla ovun ve ılık bir havlu ile sarıp yatın. Sabahleyin bol ılık su ve kükürtlü sabunla yıkayın.

* 5 çorba kaşığı zeytinyağının içine bir adet çiğ yumurtanın sarısını iyice karıştırın. Sonra bununla saçınızı ve diplerini ovun. Yarım saat bekleyin. Bol ılık suyla kükürtlü sabunla saçınızı iyice yıkayın. (29 Ocak 2002)