Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


İlaç gibi sebze Brokoli

İncir, enerji ve sağlık kaynağı

İshal ve yağlı saç bakımı

İşte kalbin dostları

Kabak ve evimizdeki kozmetikler

Kabızlık, sağlıklı cilt ve pırasa

Kadınlara özel beslenme

Kalbin düşmanı kolestrol

Kalbiniz ve hazmı kolaylaştırıcı formüller

Kanser savaşçısı Vitaminler

Kanser ve turunçgiller

Kanserden korunma rehberi

Kansere karşı domates

Kansere kırmızı darbe!

Kansere turp, kırışıklığa melisa

Kanserin düşmanı, kalbinizin dostu

Kanserle savaşan yiyecekler

Karabaş otu kansere dur diyor

Karaciğer ve böbreklerin dostu

Karpuz zayıflatıyor mu şişmanlatıyor mu?


1 2 3 4 5 6 7 8 9

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Maydanozun faydaları

Yemeklerimizin, özellikle de salata türü yiyeceklerimizin vazgeçilmez bir çeşnisi olan maydanozun aynı zamanda birçok derdin devası bir şifa bitkisi olduğunu biliyor muydunuz?

Evet maydanoz, kalp yorgunluğundan yüksek tansiyona, mide ve bağırsak gazlarından kadın rahatsızlıklarına kadar birçok konuda rahatlatıcı ve tedavi edici özelliğe sahiptir.

Mesela, 4 bardak suya iyice yıkanmış bir avuç maydanozu koyup kaynattıktan sonra soğuk olarak günde bir su bardağı içmek, nefes kokusunu gidermek için çok faydalıdır. Günde birkaç defa birer tutam çiğ maydanoz yemek de aynı faydayı sağlayacaktır. Ayrıca, sarımsaklı bir şey yedikten sonra ağzı iyice çalkalayıp birkaç dal maydanoz yemek, rahatsız edici kokunun büyük oranda yok olmasına yardımcı olacaktır.

Maydanozun diğer faydalarını şöyle sıralayabiliriz:

İdrar söktürür, iştah açar.
İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar.
Aybaşı sancılarını keser.
Sürmenajda faydalıdır.
Yüksek tansiyonu düşürür.
Kalbin yorulmasını önler.
Kansızlığı giderir.
Kansere karşı korur.
Karaciğer şişkinliğini indirir.
Safra akışını kolaylaştırır.
Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını sağlar.
Vücutta biriken suyu boşaltır.
Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Romatizmada faydalıdır.
Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler.
Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler.
Görme gücünü artırır.


Tedavide doğaya dönüş
Halk arasında ‘’kocakarı ilacı’’ denilen pek çok bitki türünün, ileri teknoloji sahibi ülkelerde de başvurulan tedavi yöntemleri arasına girdi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Baktır, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi’nin düzenlediği tıbbi bitkileri konu alan söyleşide, ‘’Tedavide doğaya dönüş, tüm Avrupa ve Amerika’yı etkisi altına alıyor’’ diyor.
Prof. Baktır, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Neriman Özhatay ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Koyuncu ile yaptıkları ortak çalışmada, bitkilerin hastalık tedavisinde büyük öneme sahip olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını ifade ediyor.

Prof. Dr. Baktır, şunları söylüyor:
‘’Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada yaklaşık 21 bin bitki türü, ilaç sanayiinde kullanılıyor. Ve bugünkü bilgilerimize göre, dünya üzerindeki 600 bin bitki türünden sadece yüzde 15’i farmakolojik özellikleri yönünden araştırılabildi. 1985 yılında yürütülen çalışmalar sonucunda elde edilen 3 bin 500 yeni etken madde arasından 2 bin 618’inin bitkisel kökenli olduğu belirlenmiştir. Bitkiler üzerinde devam eden araştırmalarla, kanser gibi henüz çaresi bulunmayan hastalıkların tedavisinde gereken etken maddelere ulaşmak mümkün olabilecektir. Zaten tedavide doğaya dönüş, tüm Avrupa ve Amerika’yı etkisi altına alıyor.’’

Nesli tehlike altında olan türler
İnsan sağlığı için çok önemli olan ve ilaç yapımında kullanılan bazı bitkilerin neslinin tehlike altında olduğuna işaret eden Prof. Baktır, şu bilgiyi veriyor:
“Dünya üzerinde bulunan yaklaşık 25 bin bitki türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtiliyor. İnsanoğluna faydalı doğal bitki örtüsüne gereken önem verilmezse, bu bitkilerin çoğu tedavi edici özelliklerinin farkına varılmadan kaybolup gidecektir. Nesli tehlike altına olan bitkilerden eğir, çöven, salep, centiyan, yayla kekiği, tıbbi şakayık, kibrit otu, diken kökü ve şalba gibi bitki türlerinin yok olmaması için bir an önce ciddi önlemler alınması gerekir.’’

Prof. Baktır, araştırmalar sonucunda Türkiye’de en çok ihraç edilen keçiboynuzu (yüzde 36), kekik (yüzde 17) ve geberenin (yüzde 12) yanı sıra yurtiçinde de en çok ticareti yapılan bitkilerin dağ çayı, bitkisel çay ve adaçayı olduğunu belirtiyor.

Türkiye’de bazı doğal bitki türlerini kapsayan uluslararası sözleşmeler ve ulusal yönetmeliklerin dışında, doğal bitkilerin ticaretini düzenleyecek ve kontrol altına alacak geniş kapsamlı bir kanunun bulunmadığına dikkati çeken Prof. Baktır, nesilleri tehlike altında bulunan ya da tehlike altına düşebilecek türlerin ticari amaçlarla toplanmasını önlemek için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini de sözlerine ekliyor. (20 Haziran 1999)

 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.