Mitolojik hikayelere konu olacak kadar eski ve değerli bir gıda maddesi olan üzüm; hem besin değeri, hem de içerdiği vitamin ve mineraller açısından da tam bir şifa kaynağıdır. Özellikle renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunan “Resveratrol” maddesi, hücrelerde tümör oluşumuna yol açan serbest radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller.

Bu madde, düşük yoğunluktaki yağlı bileşiklerin okside olarak kılcal damarlarda birikmesini engelleyerek kalb krizi riskini de azaltır. Kalori değeri yüksek olan üzüm; kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi, A, B1, B2, ve C vitaminleri açısından da önemli bir besin kaynağıdır. Bir kilo üzümün besin değeri; 1150 gram süte, 390 gram ete ve 1120 gram patatese eşdeğerdir. Kansızlığın tedavisinde de son derece etkili olan üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye zarar vermeden böbrek ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler. Üzüm, beynimiz için de gerçek bir besindir. Öğleden sonra yenilecek bir salkım üzüm veya içilecek bir bardak taze sıkılmış üzüm suyu vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir.


Bin derde deva

* İçeriğindeki amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir sayesinde vücudun bağışıklık sistemini üst seviyeye çıkarır.

* Doğal fraktoz yönünden zengin olduğu için vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede geri depolanmasını sağlar.

* Bünyesindeki magnezyum insanın iş verimliliğini artırır.

* İçerdiği asitler (tartarik, strik, malik, süksinik, fumarik, pyruvik, oxaglutarik, gliserik, glikolik ve quinik asit) mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin sağlıklı çalışmasını temin eder.

* Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir.

* Kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasının çalışmasını hızlandırır.

* Alerji ve kireçlenmelerde, iltihap oluşumunu engeller.

* Bedensel ve zihinsel gücü artırır.

* Kansızlığı giderir.

* Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.

* Yüksek tansiyonu düşürür.

* Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabının tedavisine yardımcı olur.

* Kabızlığı giderir.

* Kalbi kuvvetlendirir.

* Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir.

* Güçlü bir antioksidan olduğu için yaşlanmaya ve kansere yol açmasını engeller.


Üzüm çekirdeği, bilinen en güçlü antioksidan
Geçtiğimiz günlerde ajanstan gelen “Üzüm çekirdeği deyip geçmeyin” başlıklı haberi görünce, üzümle ilgili sayfamızın bir köşesinde üzüm çekirdeğine de bir yer ayıralım istedik. Ege Üniversitesi İlaç Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ulvi Zeybek, haberde aynen şunları söylüyordu:

“Değerini yeterince bilmediğimiz üzüm çekirdeği, tespit edilebilmiş en güçlü antioksidandır. Bu açıdan, E vitaminine göre 50, C vitaminine göre de 20 kat daha güçlüdür. Antioksidan özelliği ile vücudumuzda kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan zararlı maddeleri (serbest radikalleri) etkisiz hale getirerek kanser oluşumunu ve yaşlanmayı engeller.”

Prof. Dr. Ulvi Zeybek, üzüm çekirdeğinin insan sağlığı açısından diğer faydaları konusunda da şu bilgileri veriyor:

“Bağ dokusunu güçlendiren üzüm çekirdeği, kaslara ve cilde elastikiyet kazandırır. Yaşlılık lekelerinin tedavisinde de çok yararlıdır. Alerjilerin ve saman nezlesinin bitkisel tedavisinde kullanılan PCO ekstratı, üzüm çekirdeğinde bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemi ile dolaşım fonksiyonlarının desteklenmesinde ve cilt hastalıklarının tedavisinde üzüm çekirdeği büyük yarar sağlamaktadır. B vitamini yönünden zengin olan üzüm çekirdeği ekstresi de özellikle sigara içenler ve doğum kontrol hapı kullananlar için oldukça faydalıdır.”


NOT:
Üzümü çekirdeği ile yemek zararlıdır. Yalnızca çekirdeği, aktarların tavsiyesi ile ilaç olarak kullanılabilir.


Kurusu da bir harika
Kalsiyum yönünden, süt, peynir ve yoğurt kadar zengin olan kuru üzümün 100 gramı 50-80 mg. kalsiyum içermektedir. Kansızlığı gideren demir mineralinin en önemli doğal kaynaklarından biri de kuru üzümdür. Dünyada her yıl yaklaşık 100 bin kişide kolon kanseri teşhis edilmektedir. Sağlıklı bir diyet bu kanserle mücadelede çok önemli bir rol oynamakta olup çekirdeksiz kuru üzüm de bu mücadelenin önemli silahlarından biridir. Amerika’da yapılan son araştırmalar, kuru üzümde, kolonları sağlıklı tutan, “inulin” adlı bir madde olduğunu ortaya koymuştur. Diyetimize kuru üzümü dahil etmek, içerdiği doğal inulin maddesi sayesinde hem kolonlarımızı koruyacak hem de günlük meyve ve lifli gıda ihtiyacımızın karşılanmasını sağlayacaktır.


Kabuktaki büyük sır
Üzümün içinde bulunan “resveratrol” maddesinin kanser oluşumunu engellediği 1980’li yıllarda Japonya’da yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştu. Resveratrol maddesinin dut, yaban mersini ve yer fıstığının da içinde yer aldığı 70’in üzerinde bitki türünde bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak en doğal ve en etkili kaynağının üzüm olduğu ve özellikle renkli üzümlerde en yüksek oranda bulunduğu belirlenmiştir. “Resveratrol” maddesi, renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunmaktadır. Kanser oluşumunu engelleyen bu maddenin aynı zamanda kolesterolün düşürülmesinde de etkili olduğu ve kalb krizi riskini azalttığı ortaya çıkmıştır. Çünkü renkli üzümlerde bulunan “resveratrol” maddesi, antioksidan aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını engellemektedir. (01.08.2005)