Tatlı dil ve güler yüzün olduğu yerde
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Nefsi kontrol etmek çok zordur. Bir savaşta Hazret-i Ali, cengâver olan bir düşmanı yere yatırır, öldürmeden önce, ona (Müslüman ol) der. Cengâver, bu durumu hazmedemez, çabuk öldürmesi için Hazret-i Ali'nin yüzüne tükürür. Hazret-i Ali, onu öldürmeyip bırakır. Cengâver şaşkınlıkla, (Beni niye öldürmedin) der. Hazret-i Ali, (Seni Allah için öldürecektim, ama tükürünce iş değişti, araya nefsim de girdi. İhlasıma zarar gelir diye öldürmedim) der. Cengâver İslamiyet’in güzelliğine hayran olur, hak din olduğunu kabul ederek Müslüman olur.

Müslümanlıkla birlikte, tatlı dil ve güler yüzün olduğu yerde, üzüntü olmaz, nefs araya karışamaz, gıybet, dedikodu, fitne, kalb kırmak ve başka günahlar olmaz.

Merhum Enver abimizi tanıyanlar, onun her şartta gösterdiği tatlı dil ve güler yüzüne hayret ederler, hattâ (Ameliyata girerken de gülüyordu, çıkarken de gülüyordu. Bu nasıl insan!) derlerdi. İnsan, işin hakikatine ne kadar yakın olursa, yaşayışı o kadar dine uygun olur. (Onlar öyleydi, biz böyleyiz) demek mazeret değildir. Elimizden geldiği kadar onlara benzemeye çalışmalıyız.

Eshab-ı kiramdan bir zat genç yaşta vefat eder. Yeni doğmuş oğlu, daha bebekken yetim kalır. Çok garip, çok nazlı ve muhtaç vaziyette büyür. Delikanlı olduğunda bir gün kapı çalınır. Kapıyı açınca, gelen ihtiyar zat der ki:
(Ben İblis’im. Senin hayatın çok sıkıntılı, çok garip geçti. Ben insanlara iyilik olsun, hayırlı olsun diye bir şey söylemem, ama senin hâline acıdım, sana bir tek şey söylemek için geldim. Bundan sonraki hayatında ne yaparsan yap, ama sakın öfkelenme! Çünkü öfkelendiğin zaman ben seni avucumun içine alırım, artık sen, sen olmaktan çıkarsın, benim kontrolüme geçersin ve ben sana her türlü kötülüğü yaptırırım. Bu benim işim. Ama senin bu çocukluktan beri olan hâlin bana tesir etti ve bunu söylemeye geldim.)

Onun için öfkeden uzak durmak çok önemlidir. Nerede öfke yoksa, melekler oradadır. Nerede öfke varsa, şeytanlar oradadır. Onun için Peygamber efendimiz üç sefer, (Öfkelenme, öfkelenme, öfkelenme) buyuruyor. Öfke hem aklı, hem de imanı giderebilir, çünkü öfkenin olduğu yerde, hemen şeytanlar toplanır, burada biraz fitne var, hâlledelim şunları derler. Öfke olmayan yere melekler gelir, (Şu Müslümanlara dua edelim) derler.

www.ailevekadin.com