Şu iki özellik Müslümanın ciğerine işlemeli
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Cömert bir zata, (Efendim, sizin için, “Ona on çuval altın götürsen, bir günde bitirir. Yolun başında durur, ne varsa hepsini dağıtır” diyorlar. Bu doğru mu?) diye sorarlar. O zat der ki: “Evet, doğru söylüyorlar, çünkü o kimseye vermeyip saklasa ölür. Nitekim Peygamber efendimiz, (Müminin iki alameti vardır: Verdiği zaman sevinir. Günah işlediği zaman üzülür) buyuruyor. Verirken zerre kadar (Eyvah param eksildi!) veya (Ben bunu nasıl veririm!) gibi bir düşüncesi olmaz. Hem verir, hem de (Allah, bana bunu vermeyi nasip etti) diye çok sevinir. Günah işlediği zaman, ben bunu niye yaptım diye üzülür. Bu iki vasıf müminde bulunur. İnsan, neye kıymet verirse, kıymeti verdiği şeyle ölçülür. Paraya çok kıymet veren parayla, âhirete kıymet veren de âhiretle ölçülür.”

Neden evliya zatların ismi saygıyla anılınca, Allah hatıra gelir? Çünkü insan, neye düşkünse, onunla hatırlanır. Onun için, dünya ile meşhur olmaya çalışmamalı.

Güzel ahlâkla, terbiyeli, saygılı olmakla ve namazla hatırlanmalı.

Büyük bir zat, nasihat isteyen gence buyurur ki: Şu iki özellik, Müslümanın ciğerine işlemelidir:

Birincisi, beş vakit namaza çok düşkün olmalı. Namaz, insanın aldığı hava, içtiği su, yediği gıda gibi olmalı.

İkincisi, saygıya ve edebe çok dikkat etmeli. Saygı sınırı aşıldı mı, büyükler oradan uzaklaşır.

Hangi ailede edep varsa, o ailede mutluluk vardır. Hangi ailede karşılıklı saygı yoksa, orada daima kavga gürültü olur. Hiçbir bî-edep vâsıl-ı ilallah olamamıştır. Yani hiçbir edepsiz, Allah’ın sevgili kulu olamamıştır.

Evliya zatların, âlimlerin hayatlarına bakıldığında, çok alçakgönüllü insanlar olduğu görülür. Bu zatlar, bin yıldan beri hâlâ yaşıyorlar, isimleri kitaplarda geçiyor.

Cenab-ı Hak, zenginliği isteyene, edebi ve güzel ahlâkı ise bunlara layık olana verir. Dolayısıyla iftihar edilecek şey, çok zengin olmak, çok mal mülk sahibi olmak, mevki sahibi olmak değil; iyilikte, güzel ahlâkta, vermekte, insanların duasını almakta yarışmaktır... Bunlar tarihe geçecek, öldükten sonra da anılacak meziyetlerdir. O hâlde, herkese karşı edepli ve güzel ahlaklı olmaya gayret etmelidir.

Namaza dikkat edin, hanımlarınızı üzmeyin!

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Merhamet imandandır. Bu din, merhametle bugüne kadar gelmiştir. Bir kimse, Peygamber efendimizin, torunları Hazret-i Hasan’la Hazret-i Hüseyin’i öptüğünü görünce, (Benim on tane çocuğum var. Hiçbirini öpmedim) der. Peygamber efendimiz, (Merhamet etmeyen, merhamete kavuşamaz) buyurur. Hazret-i Mevlana da, bir talebesine para verip, (Bana bir ekmek al) der. Alıp getirince, teşekkür edip, yola çıkar. Talebe de peşinden gider. Hazret-i Mevlana bir mağaraya girer. Orada yavrulamış ve açlıktan ölecek olan köpeğe, ekmeği suya batırarak yedirir. Çıkarken talebesiyle karşılaşır. Merakla bakan talebeye, (Yeryüzündeki her canlıya merhamet ediniz ki, merhamete kavuşasınız) mealindeki hadis-i şerifi söyler.

Peygamber efendimizin, vefat ederken son sözü, (Namaza dikkat edin, hanımlarınızı üzmeyin!) olmuştur. Hanımımız, evlatlarımız bize Allahü teâlânın emanetidir. Basit şeyler için onları üzmemeli. Onlara İlmihâl’den Ehl-i sünnet itikadını, dinimizin emir ve yasaklarını, namazı, Kur’an-ı kerimi öğretmeli. Tesettüre riayet ediyor ve namaz kılıyorsa, bunu büyük nimet bilmeli. Dinimizi sevdirmezsek ve ibadetleri yaptırmazsak, Cehenneme gitmelerine sebep oluruz. Bir insan, ailesine nasıl merhamet etmez, çoluk çocuğunu nasıl Cehenneme atar?

Namaz, nurdur. Namazsız geçen ömür, büyük kayıptır. Peygamber efendimiz, Mirac’da, bir grup insan görür, bunlar çamura dalıp, çamuru üstlerine başlarına sürüyorlarmış. Sonra çamurdan çıkıp yıkanarak tertemiz oluyorlarmış ve bu hâl böyle devam ediyormuş. Peygamber efendimiz (Ey kardeşim Cebrail, ne yapıyor bu insanlar? Kim bunlar?) buyurur. Cebrail aleyhisselam da, (Yâ Resulallah, bunlar senin ümmetin. Sabah namazından öğleye kadar günah işlerler, yani çamura batarlar. Sonra rahmet-i ilahi neticesinde bir abdest alırlar, namaz kılarlar, tevbe ederler. Sonra öğleden ikindiye kadar yine çeşit çeşit günah işlerler. Fakat bir abdest alırlar, namaza dururlar, tevbe istiğfar ederler, Cenab-ı Hak bunları tertemiz yapar. Her vakit namazla böyle temizlenirler. Ömür böyle geçer) cevabını verir. Bunun için, namazı asla ihmal etmemelidir.

www.ailevekadin.com