Kaza ve Kadere rıza

Sual: Allah’ın bizden razı olup olmadığını bilmemiz mümkün müdür?
CEVAP
Allahü teâlâ, (Benden razı olandan razı olurum) buyuruyor. Allahü teâlânın kaza ve kaderine razı isek, Onun da bizden razı olduğu anlaşılır. Allahü teâlâdan gelenlerden razı değilsek, hep şikayetçi isek, Ona asi isek, O da bizden razı değildir.

Bir âbide, gece rüyasında, (Senin Cennetteki komşun şu çobandır) denir. Âbid merak eder, çobanı bulur. Evinde üç gün misafir kalır. Âbid gece ibadet ederken çoban uyur. Âbid çobana der ki:
- Senin ibadetin bu kadar mı?
- Evet bu kadar.
- İyi düşün, başka hasletin yok mu?
- Benim ibadetlerim bu kadardır. Fakat benim küçük bir özelliğim var. Darlıkta, sıkıntıda olsam halime razı olur kişiye şikayette bulunmam, hatta bu halimden kurtulmayı da istemem. Hasta olsam, yine halimden memnun olurum.
Âbid, elini başına koyarak der ki:
- Buna mı küçük özellik diyorsun? Her babayiğit bu haslete sahip olmaz.

Bir Âbidin, (Ya Rabbi, benden razı ol) diye dua ettiğini duyan Rabia-i Adviyye hazretleri, (Kendisi Allah’tan razı olmadığı halde, Allah’ın kendisinden razı olmasını nasıl ister) buyurdu. (Kul, Allah’tan nasıl razı olur?) diye sordular. (Allahü teâlâdan gelen nimet ve belayı aynı gördüğü vakit) buyurdu. Mahrum kalınca da, nimetteki gibi hali değişmemişse, Rabbinden razı sayılır.


Sual: Bir kitapta, "Allah razı olsun" demenin sakat bir tabir olduğu bildirildikten sonra, "Allah kulundan razıdır ki yaratmıştır. Fakat kul Allah’tan bir türlü razı olmaz" denmektedir.
Şimdi birbirimize "Allah razı olsun" diye dua etmeyecek miyiz? Eshab-ı kiram anılınca "Radıyallahü anh", yani Allah razı olsun demeyecek miyiz? En mühimi de dinimizde Allah’ın rızasını kazanmak esastır. Allah kulundan razı olduktan sonra, mesele kalır mı? Allah her kulundan razı olursa Cehennemde kim yanacaktır?

CEVAP
"Allah, kulundan razı olduğu için yarattı" sözü, indi bir fikirdir. Bunun dinimizde yeri yoktur. Allahü teâlâ, kötülerden dinsizlerden razı olmaz. Razı olmadıklarını Cehenneme, razı olduklarını da Cennete koyacaktır. Kur'an-ı kerimde, Eshab-ı kiram için mealen buyuruluyor ki:
(Allah, onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razıdır. İşte bu, en büyük kurtuluş ve saadettir.) [Maide 119]

Bu âyet-i kerimenin (Vesit) tefsirindeki açıklaması şöyle:
Allahü teâlâ, onlardan taat ve ibadetleri ile razıdır. Onlar da, verilen sevap bakımından Allahü teâlâdan razıdır.

Hasan-ı Basri hazretleri de bu âyet-i kerimedeki (en büyük kurtuluş)un, Cehennemden kurtuluş, (en büyük saadet)in ise Cennete kavuşmak olduğunu bildirmektedir. (Riyad-ün nasıhin)

Kavmi, Musa aleyhisselama, (Allahü teâlâdan öğren, neden razı ise, onu yapalım) dedi.
Vahiy geldi. Allahü teâlâ buyurdu ki:
(Kaza ve kaderime rıza gösterirseniz, sizden razı olurum. Benim rızam, sizin rızanıza bağlıdır. Benden razı olursanız, sizden razı olurum.)

Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki, benim kaza ve kaderime razı olandan razı olurum. Razı olmayandan razı olmam ve ona gazap ederim.)

Allahü teâlâ hadis-i kudside buyuruyor ki:
(Kaza ve kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden başka Rab arasın! Yer yüzünde kulum olarak bulunmasın!) [Taberani]

Allahü teâlâ, kaza ve kaderine rıza gösteren ve mümin olarak öleceğini bildiği kulundan razı olur; nimetine şükretmeyen, belasına sabretmeyen ve münkir olarak öleceğini bildiği kulundan razı olmaz.

Şu halde hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğunu bilip nimetlerine şükreden, belalarına sabreden kimse, cenâb-ı Hakkın rızasına kavuşur.

Musa aleyhisselam, Hak teâlâya sual etti:
- Ya Rabbi, Âdem aleyhisselamı yaratıp sayısız nimetler verdin. O bunlara karşı nasıl şükretti?
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Bütün nimetleri benden bilmekle...

İnsan iyi bir iş yaparsa, (bunu ben yaptım), dememeli, Allahü teâlânın yardımını, ihsanını unutmamalıdır.

Bir kimseye (Allah razı olsun) demek, (bulunduğun halden Allah razı olsun) demek değildir. (Allahü teâlâ seni razı olduğu yola getirsin) demektir. (Mektubat-ı Rabbani, Risale-i Kuşeyriyye)

Sual: Allahü tealadan razı olmak, bela ve nimet olarak gelen her şeyden razı olmak, itiraz etmemek mi demektir?
CEVAP
Rıza demek, Allahü teâlâdan gelen her şeye razı olmak demektir. Allahü teâlâdan bir felaket gelse, ona da rıza gösterir. Kimseye şikâyet etmez. Bu, her insanın yapabileceği bir iş değildir. Fakat, bunu yapabilen, büyük bir insandır. Böyle insanlarda, Peygamberlere  mahsus sabır ve tahammül var demektir. Allahü teâlânın büyüklüğüne inandığı derecede insan, bu tahammülü ve bu rızayı gösterebilir. Gıbta edilecek bir meziyettir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

“Her gün insanın karşılaştığı her şey, Allahü teâlânın dilemesi ve yaratması ile var olmaktadır. Bunun için, iradelerimizi Onun iradesine uydurmalıyız! Karşılaştığımız her şeyi, aradığımız şeyler olarak görmeliyiz ve bunlara kavuştuğumuz için sevinmeliyiz! Kulluk böyle olur. Kul isek, böyle olmalıyız! Böyle olmamak, kulluğu kabul  etmemek ve sahibine karşı gelmek olur. Allahü teâlâ, Hadis-i kudside buyuruyor ki: (Kaza ve kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden başka Rab arasın. Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın!)


www.ailevekadin.com