Sual: İtikadı düzgün Müslümanlar, Cehenneme hiç girmez diyorlar doğru mudur?
CEVAP
Evet doğrudur. Cehenneme hiç girmez demek, girse de azap görmez demektir. Müminin nuru, narı [ateşi] söndürecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ümmetime Cehennemin sıcaklığı, hamam sıcağı gibi olacaktır.) [Ebu Nuaym]
Dünyadan imanla yani Müslüman olarak ayrılan herkes Cennete gidecektir. Allahü teâlânın rahmeti gazabını aştı. Üç âyet-i kerime meali:
(Ey günahta haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları affeder. Affı, merhameti çoktur.) [Zümer 53]
(Kötülük eden, nefsine zulmeden, af dilerse, Allah’ı çok affedici, çok merhametli bulur.) [Nisa 110]
(Allah şirk hariç, bütün günahları, istediği kimselerden affeder.) [Nisa 48]
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Günahınız çok olup göklere ulaşsa, tevbe edince, Allahü teâlâ affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]
(Allahü teâlâ buyurdu ki: "Ey kulum, af dilersen, günahlarının çokluğuna bakmadan affederim. Günahların bulutlara kadar yükselse de affederim. Yer dolusu günahla gelsen, yer dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki iman ile gel.") [Tirmizi]
(Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olanı, istiğfar etmeden önce affeder.) [Taberani]
(İşlediği günahı, Allah’ın bildiğine inanan, tevbe etmese bile, Allah onu affeder.) [Taberani]
(Allah’ın rahmetinin çokluğunu kâfir bilseydi, Cennetten ümit kesmezdi.) [Buhari, Müslim]
(Melekler, Allah’ı ananlarla karşılaşır. Allahü teâlâ meleklere, “Şahit olun, bunları affettim” buyurur. Melekler, “İçlerinde başka bir iş için gelen günahkâr biri var. Onu da mı affettin?” derler. Allah,”Evet onu da affettim. İyilerle beraber olan kötü olmaz” buyurur.) [Buhari, Müslim]
(Ömründe bir defa Allahü teâlâyı anan veya Ondan korkan Cehennemden çıkar.) [Tirmizi]
(Cebrail “mümin olarak ölen herkes Cennete girer” dedi. "Zina ve hırsızlık eden de Cennete girer mi?" dedim. “Evet” dedi. Üç defa sordum. "Evet şarap içse de Cennete girer" dedi.) [Tirmizi]
(Eğer Allahü teâlânın affının çok olduğu bilinseydi, hiç kimse günahtan çekinmezdi.) [Nesefi]
(Allahü teâlâ, kullarına bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha merhametlidir.) [Buhari]
(Günah işlemeyen olsaydı, Allahü teâlâ günah işleyecek kimseler yaratır, sonra onları affederdi. Çünkü Allahü teâlâ, çok affedici, çok merhametlidir.) [Taberani]
(Allahü teâlâ, hiç kimsenin hatırına gelmeyecek şekilde, günahkârları affeder.) [Beyheki]
(Havf ve reca arasındaki mümin, umduğuna kavuşur, korktuğundan emin olur.) [Tirmizi, İbni
Mace] (Havf, Allah’ın azabından korkmak, Reca, Allah’ın rahmetini ümit etmek.)
(Büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Nesai, Tirmizi]
(Şirk üzere ölmeyen her mümine şefaat edeceğim.) [Buhari, Müslim]
(Ümmetim hariç, her ümmetin bir kısmı Cennette, bir kısmı Cehennemdedir.) [Deylemi]
(Allah’ı Rab, beni de Peygamber bilene, Cehennem haram olur.) [Hakim]
(Ümmetim, ümmeti merhumedir, mukaddestir, mübarektir, kıyamette onlara azap yoktur. Azapları ancak dünyada aralarındaki fitnelerledir.) [Taberani, İbni Asakir]
Bu vesikalar gösteriyor ki, küfür hariç, mümin ne kadar büyük günah işlerse işlesin, affa ve şefaate kavuşarak Cehenneme girmez, girse bile ona hamam sıcaklığı gibi olur.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kelime-i tevhidi söyleyip, bunun manasını kabul eden Müslüman, Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın Peygamberidir, her sözü doğrudur, ona uygun olmayanlar yanlıştır, kötüdür diye inanırsa ve son nefesinde de böyle ölüp, ahirete, bu iman ile giderse, küfür pislikleri varsa, onların cezasını çektikten sonra Cennete gider. Yani kâfirlere mahsus olan âdetlere ve bayramlara katılır, kâfirlerin mukaddes bildikleri günlerinde ve gecelerinde, onların yaptıklarını yaparsa muhakkak Cehenneme girer. Ama, kalbinde zerre kadar imanı olduğu için, Cehennemde sonsuz kalmaz. Küfür pislikleri temizleninceye kadar azap çekip sonunda Cehennemden çıkar.
Bir hasta ziyaretine gitmiştim. Ölüm halinde idi. Kalbine teveccüh ettim. Kalbi kararmış idi. Uğraşmama rağmen o zulmet temizlenmedi. Nihayet, o siyahlıkların, kâfirlik bulaşıklıkları ve sıfatları olduğu ve küfür ile olan bağlılığından olduğu anlaşıldı. O zulmetlerin ancak, küfrün cezası olan, Cehennem ateşi ile temizleneceği anlaşıldı. Fakat, kalbinde zerre kadar iman nuru da görüldüğünden, bunun sayesinde cezasını çektikten sonra Cehennemden çıkarılacaktır. Cehennem azabı küfür için ve küfür sıfatları ve bulaşıklıkları içindir.
Küfürden kaçınan, iman sahiplerinin yaptıkları büyük günahlar, ya imanları hürmetine, Cenab-ı Hakkın merhameti ile veya kalb ile tevbe ve dil ile istiğfar ederek ve beden ile hayırlı bir iş yaparak veya şefaate kavuşmaları ile af olunur. Günahta kul hakkı varsa, hak sahibi ile helalleşmek lazımdır. Böyle af olmayanlar, dünya sıkıntıları ve dertleri ile veya son nefeste can verirken, çekecekleri zahmetler ile temizlenir. Bunlarla da temizlenmezse, bazıları kabir azabı çekmekle affa kavuşur. Bazıları ise, kabir azabı ve sıkıntıları ve kıyamet gününün şiddetleri ile af olunup, günahları biter ve Cehennem azabı ile temizlenmeye lüzum kalmaz. Küfürden başka günahlara Cehennemde azap olunacağını bildiren haberler, hep bu günahlarda küfür bulaşıklığı olduğu içindir. Mesela, günahı hafif görerek, önem vermeyerek işlemek, İslam dininin emirlerini aşağı görerek, namaz kılmamak ve günah yapmak gibi küfür bulaşan günahlardır. (1/266)
Cennete gitmek için Müslüman olarak ölmek lazımdır. Müslümanları Müslüman oldukları için sevmek, kâfirleri kâfir olduğu için sevmemek lazımdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85] |