Selamlaşmak ve Önemi
Sual: Selamlaşmanın hükmü nedir? Bir yerden çıkarken de selam verilir mi?
CEVAP
Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Sünnet olduğu düşünülmeden, alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müslümanın Müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam vermektir.) [Müslim]

(Bir yere girerken oradakilere selam vermek borç olduğu gibi, çıkarken de selam vermek borçtur.)
[Beyheki]

(Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.)
[Tirmizi]

(Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.)
[Rüzeyn]

(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]

(İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.)
[Beyheki]

(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]

Selam ne demektir
Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, (Ben Müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, Müslüman olarak öl manalarına da gelir. Gayrimüslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar)

Selamlaşırken eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte, (Karşılaştığınız zaman birbirinize eğilmeyin, kucaklaşmayın) buyuruldu. (Berika)

Eshab-ı kiram, yolculuktan döndükleri zaman kucaklaşırlardı. Şu halde, uzun yoldan gelmiş veya uzun zamandır görülmeyen bir arkadaşla kucaklaşmak caiz olur.

Selamün aleyküm
diye selam vermek caiz ise de Esselamü aleyküm demek daha iyidir.
Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir. Sadece (Aleyküm selam) ise, sanki (Selam bize değil size olsun) gibi uygunsuz bir manaya gelebilir. Selamı düzgün verip düzgün almak iyidir. “Ve” söylemeden de almak caiz ise de, ve'li söylemelidir.

Verilen selamı daha güzeli ile almak da farz değil ise de, çok sevaptır. Peygamber efendimiz, (Selamün aleyküm) diyen için, (On sevap kazandı) buyurdu. Başka biri, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi) dedi. (Yirmi sevap kazandı) buyurdu. Bir başkası da, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü) dedi. Bu kimse için de, (Otuz sevap kazandı) buyurdu. Bu sırada orada oturanlardan biri selam vermeden çıkıp gitti. Resulullah efendimiz, (Arkadaşınız [selamın faziletini] ne tez unuttu) buyurdu. Daha sonra, (Bir topluluğa gelince de, ayrılırken de selam verin! Birinci selam, ikincisinden daha mühim değildir) buyurdu. (Taberani)

Dinimizde selamlaşmanın önemi büyüktür. Müslümanların yanına girerken, çıkarken, karşılaşınca, ayrılırken mutlaka selam vermelidir! Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi pekiştirir.) [Taberani]

(Darlıkta infak eden, rastladığı Müslümana selam veren, kendi aleyhinde de olsa adaletli davranan, iman hasletlerini toplamış olur.)
[Ebu Nuaym]

(Yirmi Müslümana selam veren bir mümin Cenneti hak eder.)
[Deylemi]

(Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete götürür.) [Hakim]


Selam verilmeyenler
Sual:
Kimlere selam verilmez?
CEVAP
Şunlara yalnız o halde iken selam verilmez:
1- Namazda olana,
2- Hutbe okuyana ve hutbeyi dinleyene,
3- Kur'an-ı kerim okuyana ve dinleyene,
4- Vaaz edene ve dinleyene,
5- Fıkıh dersi çalışana,
6- Din dersi verene ve din dersi ile meşgul olanlara,
7- Eşi ile meşgul olana,
8- Avret yeri açık olana,
9- Abdest bozmakta olana,
10- Yemek yemekte olana,
Baştan ikisi hariç, diğerlerine selam verilirse, alma mecburiyeti yoksa da selamı almaları iyi olur.

Şunlara da her zaman selam verilmez:
1- Yabancı kızlara ve genç kadınlara,
2- Kumarbaza ve her oyunu oynayana,
3- İçki içenlere,
4- Gıybet edenlere,
5- Şarkıcılara,
6- Fasıklara [Açıktan günah işleyenlere],
7- Kadınlara, kızlara bakanlara selam verilmez.

Selam verilmesi caiz olmayan bu kimseler selam verirlerse, selamları alınır, fitne çıkarılmaz. Gayrimüslimlere, ancak iş düştüğü zaman selam verilebilir ve selamları alınır. Bid’at ehline de ihtiyaç halinde selam verilir. Zengine, zengin olduğu için selam vermek caiz değildir. Dilencinin, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Yabancı kadın ihtiyar ise selam verilir. (Dürr-ül-muhtar)


Müsafeha ederken
Sual:
Günahların dökülmesi için nasıl tokalaşmak gerekir?
CEVAP
İki Müslüman, muhabbetle müsafeha ederek tokalaşırsa günahları dökülür. Müsafeha, sevgi ve dostluk kazandırır. Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir. Dört el ile birlikte de yapılır. (Merakıl-felah)

Müsafeha ederken salevat getirmeli ve elleri sallamalıdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İki Müslüman karşılaşıp müsafeha ederlerse, Allahü teâlâ, bunların dualarını kabul eder. Ellerini birbirinden çekmeden önce günahlarını affeder.) [Bezzar]

(İki Müslüman, selamlaşıp müsafeha ederler, bir de salevat-ı şerife okurlarsa, anadan yeni doğmuş gibi günahları temizlenir.)
[R.Nasıhin]

(Kim mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha ederek üç kere elini sallarsa, ellerini ayırmadan her ikisinin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.)
[Ey oğul ilm.]

(İki Müslüman karşılaşınca, müsafeha edip
"Allah’a hamd" ederse, günahları dökülür.) [Hakim]

(Müslüman, din kardeşi ile müsafeha eder ve birbirine kin duymazlar ise, elleri henüz ayrılmadan, günahları affolur. Kin duymadan, Müslüman kardeşine sevgi ile bakanın da, günahları affolur.)
[İ.Neccar]


Selam, kelamdan öncedir
Sual:
Bir yere telefon edince veya bir yere girince oradakine selam vermek gerekir mi? (Selam ver önce) deniyor. Dinimizde bunun önemi nedir?
CEVAP
Bir odaya giden veya telefon edenin önce selam vermesi, söze selamdan başlaması gerekir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali şöyledir:
(Selam, kelamdan öncedir.) [Tirmizi]

(Selam vermeden söze başlamayın. Selam vermeden konuşana cevap vermeyin.) [Hakim]

(Selam sualden öncedir. Selam vermeden sual sorana cevap vermeyin.)
[İ.Neccar]

(Mümin, önce selam vermek için atılır; münafık ise önce kendisine selam verilmesini bekler.) [Dare Kutni]

(Önce selam veren Allah’a ve Resulüne daha yakındır.)
[Ebu Davud]

(Allah indinde derecesi yüksek olan, ekseriya önce selam verir.)
[Tirmizi]

(Allahü teâlânın rahmet ve affına en layık olan, önce selam verendir.)
[Ebu Davud]

(Önce selam veren kibirden uzak olur.) [Beyheki, Hatib]


Selamı yayın
Sual:
Selam verince, bazıları almıyor. Selam almak farz değil mi?
CEVAP
Evet, selam almak farzdır. Selamı mazeretsiz almamak, haramdır. Bütün nafile ibadetler, selam almanın yanında, denizde damla bile olamaz. Farzın önemini düşünerek, selamlaşmayı büyük bir nimet bilmelidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de, mümin olamazsınız. Size, bir amel bildireyim de, onunla birbirinizi seversiniz: Aranızda selamı yayın!) [Müslim]

Her fırsatta selam vermeyi ganimet bilmelidir. Selamlaşmayı yaymak çok sevaptır. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Selamlaşmayı yayarsanız Cennete girersiniz.) [Taberani]

(Selamlaşmayı yaygınlaştırın, yemek yedirin,
[salih] akrabayı ziyaret edin, gece herkes uykuda iken namaz kılın, sonra selametle Cennete girin.) [Darimi, Tirmizi]

(Amellerin en iyisi, selamlaşmayı yaymaktır.)
[Eşiat-ül-lemeat]

(Yalnız tanıdıklara selam vermek kıyamet alametidir.) [Taberani]

(Karşılaştığınız arkadaşa selam verin. Eğer aranıza ağaç, duvar, yahut taş gibi bir engel girip de sonra karşılaşırsanız tekrar selam verin.)
[Ebu Davud, İ.Mace]


Selamda sünnet olan
Sual:
Selamda sünnet olan öncelik sırası nasıldır?
CEVAP
Selamda sünnet şöyledir:
Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir.
Büyük küçüğe,
Bir araç üstündeki yerdekine,
Yürüyen durana,
Ayakta olan oturana,
Az olan çok olana,
Âmir memura,
Hoca talebesine,
Baba oğluna,
Ana kızına önce selam verir.
Bir odaya girildiğinde ise, rütbe, büyüklük küçüklük düşünülmez. Odaya giren, odadakine selam verir. Yani, küçük, büyüğe; memur, âmire; talebe, hocasına; oğlu babasına selam verir. Telefonda ise, telefon eden selam verir. Mektupta da mektubu yazan selam verir.


Eve girerken selam
Sual:
Nisa suresinin, (Verilen selamı daha güzeli ile alın veya aynı ile karşılık verin) mealindeki 86. âyeti ile Nur suresinin, (Evlere girince, kendinize, ehlinize Allah’tan bereket, esenlik ve güzellik dileği olarak selam verin) mealindeki 61. âyetine göre, selam vermek farz değil mi?
CEVAP
Hadis-i şerifte, (Selam vermek sünnet, almak farzdır) buyuruldu. (Deylemi)
Kur’an-ı kerimde, (Yapın, edin) gibi bildirilen âyetlerin bir kısmı farz değildir. Araf suresinin, (Her namazda, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz) mealindeki 31. âyet-i kerimesi de böyledir. Yani namazda kıymetli elbise giymek farz değildir. Bunun gibi birçok âyet-i kerime vardır.

Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendi üzerimizde de melekler vardır. Hepsine selam vermiş oluruz. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin)

[Camiye erken gidip kimse yoksa, içeri girince de aynı şekilde selam verilir. Çünkü camide de melekler vardır.]

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]

(Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâiti]

(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen evine girerken selam versin ve yemeği besmele ile yesin.)
[Taberani]


Çeşitli sual ve cevaplar
Sual:
Selam verirken günaydın deniyor. Gece bile söyleyenler var. Doğum günlerinde iyi ki doğdun deniyor. Bir de teşekkür için iyi ki varsın deniyor. Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Bunlar yabancı dillerdeki ifadeleri yanlış tercüme etmekten ileri geliyor. Fransızlar bonjour diyorlar. Gününüz iyi olsun anlamındadır. İngilizler good morning diyorlar, bu da aynı anlamdadır. Almanlar da aynı anlamda guten tag diyorlar. Hepsi de iyi günler anlamındadır. Yani günün iyi geçmesi için yapılan bir dilektir. Bu yüzden, günaydın yerine gününüz aydın olsun veya iyi günler dilerim veya sadece iyi günler dense de olur. Elbette uygun olanı selam vermektir. Ama selamı bilmeyenlere günaydın falan demekte mahzur yoktur.

İyi ki doğdun
kelimesi de İngilizce’den yanlış tercüme edilmiş. Çünkü insan kendisi doğmaz. İyi ki doğmuşun diye tercüme edilmeliydi. Ama böyle de tercüme edilse bizim geleneklerimize ve dinimize uygun değildir. İyi ki varsın demek de öyle.

Eğer adam iyi ise, Allah’a hamd olsun ki sizi bana tanıttı. Elhamdülillah sizinle tanışmak şerefine kavuştum gibi bir şey söylemelidir.


Sual:
Bazıları, mektup veya e-maillerimizdeki verdiğimiz selamlara cevap vermiyorlar. Selam almak farz değil mi?
CEVAP
Tam İlmihal’de deniyor ki:
Mektupla [veya e-mail ile] gelen selamı okuyunca hemen ve aleyküm selam demek farzdır. Bunu yazıp cevap olarak göndermek müstehaptır.

Yani eğer o kimse, size cevap vermeden ve aleyküm selam demişse farzı yerine getirmiş olur. Bunu size bildirmesi lazım değildir. Bildirme imkanı varsa, bildirmesi iyi olur. Bu hususu bilmeden, selamı bile almıyor diye suizan etmek doğru olmaz. Üstelik, suizan ettiği için haram işlemiş olur. Dini tam bilmeden, insan kendisini haram veya küfürden koruyamaz. Dini tam bilmek yani her hususta lüzumlu bilgileri, kaideleri öğrenmek için, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz. www.hakikatkitabevi.com adresinden okunabilir ve temin edilebilir.


Sual:
Kitaplarda el ile selam vermenin ve eli başa kaldırarak ve eğilerek selamlaşmanın günah olduğu bildiriliyor. Peki uzaktaki bir arkadaşa nasıl selam vereceğiz?
CEVAP
Uzakta olunca el sallayıp, ağız ile de yavaşça Selamün aleyküm demek günah olmaz. O da, yavaşça, Ve aleyküm selam diye cevap verebilir.


Sual:
Kur'anda mealen, (Nerede olursanız, olun, Allah sizinle beraberdir) buyuruluyor. Bu bakımdan (Hep Allah ile kal) demek caiz olur mu?
CEVAP
Âyet-i kerimede de, söylenilen sözde de, mecaz var. Allahü teâlânın bizim ile beraber olması, bir kimsenin bir kimse ile beraber olması gibi elbette değildir. O zaman hâşâ mahluka benzetilmiş olur. Hep Allah ile kal demek de, (Allahü teâlânın seni gördüğünü, ne yaptığını, ne düşündüğünü, yani her şeyini bildiğini hiç unutma, hep uyanık ol) anlamındadır. Bu bakımdan Allah ile kal demenin bir mahzuru olmaz ise de, tevilsiz yanlış anlaşılabilecek böyle sözleri, hiç söylememek iyi olur. Atalarımız, (Allah'a emanet olun) veya (Allah'a ısmarladık) demişler veya selam verip ayrılmışlardır. Biz de onlar gibi yapmalıyız, onlar gibi söylemeliyiz. Allah’a ısmarlamak, Allah’a emanet etmek demektir.

Ata sözlerimiz genellikle âyet-i kerime ve hadis-i şerif meallerinden alınmıştır. Bir âyet-i kerime meali:
[Babaları] dedi ki, “Daha önce [Bünyamin’in] kardeşini [Yusuf’u] size emanet ettiğim gibi, şimdi onu [Bünyamin’i] emanet eder miyim? Ben onu Allah’a emanet ediyorum, Allah en iyi koruyandır, O merhametlilerin merhametlisidir" dedi. [Yusuf 64]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Vedalaşırken, birbirinizden ayrılırken, seni, emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum deyin.) [İbni Mace]


Sual:
Dilencinin selamı alınır mı?
CEVAP
Verilen selamı almak farzdır. Fakat dilencinin selamını almak farz değildir. Alınmasa da günah olmaz. Çünkü dilenmek için selam veriyor. Selamı dilenmeye alet ediyor. Bir dilenci, dilenmeden gezerken selam verirse, selamını almak gerektiği halde, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Selam alıp verirken fakir-zengin ayrımı gözetilmez. Ancak, zengine zengin olduğu için selam vermek caiz olmaz. (Hindiyye)

Sual:
Bir kuruluşa veya bir şahsa gelen mektubu, maili, sesle okuyup, selam alındıktan sonra, bir başkası da, o mektubu, mesajı veya o maili okuyunca, onun da, selamı alması farz olur mu?
CEVAP
Hayır, selamı bir kere almak farzdır. Kim alırsa alsın, birisi alınca artık o selamı almak farz olmaz. Alınırsa da mahzuru olmaz.

Sual: Mektuptaki, maildeki selamı sessiz yani göz ile okuyunca, ve aleyküm selam demek farz mıdır?
CEVAP
Sessiz okuyunca selamı almak farz olmaz; sesli okuyunca farz olur.

Sual: Bir kimse bize, filana selam söyle dese, selamını ona iletmemiz gerekir mi?
CEVAP
Falancaya selam söyle denince, ve aleyküm selam denince, o selamı götürmek kabul edilmiş olur ve o selamı sahibine iletmek gerekir. İnşallah denirse, iletilemediği zaman mahzuru olmaz.

Sual: İki kişi, karşılaşınca ikisi aynı anda selam verse, birbirlerinin selamlarını almaları gerekir mi?
CEVAP
Evet. İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Biri diğerinden sonra selam verirse, ikincinin verdiği selam, cevap yerine geçer.

Sual: Aşure günü, en az on Müslümana selam vermenin çok sevap olduğu bildiriliyor. Bu selamı telefonla, e-mail ile mesaj ile de versek aynı sevaba kavuşur muyuz?
CEVAP
Evet.

Sual: (İstanbul’dayım, görüşmek üzere...) Böyle demek uygun mudur?
CEVAP
Görüşmek üzere demek caiz ise de, âdet etmemeli, yani selam yerine Allahaısmarladık yerine kullanmamalı.

Sual: Yolda yürürken bir dua veya sure okuyor isek karşıdan gelen biri selam verirse ne yapmamız gerekir?
CEVAP
Selamı alırız.

Sual: İnternette mesaj gönderirken veya chat yapıp giderken bye bye deniyor. Good bye deniyor. Yahut ayrılırken deniyor. Bonjur deniyor, goodmorning, hello, hi deniyor, yahut Türkçe günaydın deniyor. Selam vermeyip de bunları söylemekle küfre girer miyiz?
CEVAP
Kâfirlere, gayrimüslimlere söylemek caizdir. Müslümana, cevazdan küfre kadar gider. Eğer selamı beğenmeyip de öyle diyorsa diyen kâfir olur. Size hello diyene hello demek, bye bye diyene aynısını söylemek küfür olmaz. Selamı hafife almadan böyle söylemek küfür olmaz. Ama söylememek daha iyidir. Günaydın demek de öyledir. Selamın önemini bilmeyene, her zaman günaydın diyene günaydın demek caiz olur. Hello demek gibi bir şey. Selamı beğendiği halde, bir ihtiyaca mebni başka şeyler söylemek de caiz oluyor.

Sual:
Selamün aleyküm yerine (s.a) yazmakta bir sakınca var mıdır?
CEVAP
(s.a) yazmak uygun değil. Yeni yazılan bazı kitaplarda da aynı kısaltmalar var, uygun değildir, tam yazmalıdır. Peygamber efendimizin ismi yazılınca da sallallahü aleyhi ve sellem yazmalı, kısaca SAV yazmamalı, Allahü teâlânın ismi yazılınca da (c.c.) yazıyorlar, böyle yazmamalı. Celle celalühü yazmalıdır. Yahut Allahü teâlâ demelidir.

Sual:
Bir kadın (Hanımına selam söyle) dese, selamı götürülür mü?
CEVAP
Yabancı kadının selamını götürmek gerekmez. Olay çıkmayacaksa, suizanna sebep olmayacaksa falanca hanımın selamı var denebilir.

Sual:
Ve’siz (Aleyküm selam) demekle de selam alınmış olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual:
Sağır ve dilsize işaretle selam vermek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Namahrem akraba (Eşine selam söyle) diyor. Götürmeli mi?
CEVAP
Caiz olmayan selamı götürmemelidir!

Sual:
El öptükten sonra, alna koymak bid'at mi?
CEVAP
Bu âdette bid'attir. Mahzuru olmaz.

Sual:
Karşılaşınca, kadın kadını, erkek erkeği öpse mekruh mu?
CEVAP
Umumi yerlerde mekruhtur.

Sual:
Mektubu her okuyuşta selamı almak gerekir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Müslüman kadının, kâfir kadınla tokalaşması haram mı?
CEVAP
Zaruretsiz caiz olmaz. Zaruret olunca da Hanbeli mezhebi taklit edilir.

Sual:
Âyet-el-kürsi okurken selam alıp, okumaya devam caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Müsafeha ettikten sonra eli yüze sürmek bid'at mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Evden çıktıktan sonra sokakta yürürken okuduğumuz sureler oluyor, biz okurken karşılaştığımız arkadaşlarla selamlaşmak gerekiyor, tabii ki okuduklarımızı keserek selamlaşıyoruz. Selamlaştıktan sonra kaldığımız yerden devam etsek olur mu, yoksa yeniden mi başlamak gerekir?
CEVAP
Kalınan yerden devam edilir.

www.ailevekadin.com