Kadın isimleri

Adalet : Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye : Salih, Cennetlik.
Afet : İnsanların önleyemediği büyük felaket.

Afitab
: Güneş ışığı.
Ahu : Ceylan, maral.
Aişe : Bolluk içinde rahat yaşayan.

Amine
: Korkusuz.
Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Asiye : Direk, acılı kadın.

Aslı
: Temelli, köklü.
Aslıhan : Han soyundan olan.
Asuman : Gök, gökkubbe, sema.

Atiye
: Bağış, verme, iyilik.
Atıfet : Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Ayfer : Ay ışığı.

Ayla
: Kadın, eş hanım.
Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aynur : Ay gibi parlak.

Ayperi
: Peri gibi güzel.
Ayten : Ay gibi parlak renkli.
Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.

Ayşen
: Neşeli, parlak, sevimli.
Azimet : Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra : Bakire.

Banu
: Ev kadını.
Begüm : Saygı değer kadın, hanım.
Behiye : Güzel, alımlı kadın.

Benan
: Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Bengi : Sonsuz, tiryaki.
Berat : Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.

Beren
: Kuzu.
Berin : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire :İhsan sahibi, sadık.

Berna
: Genç, cesur, civan.
Besamet : Güler yüzlü.
Betigül : Gül gibi kokan mektup.

Betül
: Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem'in ünvanı.

Beyhatun
: Hakanın hanımı.
Beylem : Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza : Çok beyaz, çok temiz, parlak.

Bilge
: Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun : Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz : Çok nazlı.

Birgül
: Tek ve benzersiz gül.
Buket : Demet, çiçek demedi.
Burc : Taze dal, filiz.

Burçin
: Dişi geyik.
Burcu : Güzel kokan.
Büşrâ : Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.

Cânân
: Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta, Allahü teâlâ.
Cangül : İç açıcı.
Cavidan : Sonsuz, ölümsüz, ebedi.

Ceyda
: Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan : İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer : Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.

Derya
: Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül : Gül demeti, çiçek buketi.
Dicle : Büyük ırmak. Irak'ta denize dökülen bir nehir.

Didar
: Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara : Gönül alıcı, sevgili.
Dilber : Güzel, sevgili, gönül çekici.

Dilbeste
: Gönül bağlamış, âşık.
Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar : Gönlü hüküm altında tutan sevgili.

Dilrüba
: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa : Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad : Gönlü sevinçli, yüreği şen.

Dilşikâr
: Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dürdane : İnci tanesi, inci serpen.
Ebru : Kaş.

Eda
: Tavırları hoş, nazlı.
Efser : Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.

Elif
: Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel : Güçlü arzu, umulan şey.
Esma : İsmi olan.

Esra
: Gece yolculuğuna çıkan.
Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.

Ferdiye
: Tek ve eşsiz.
Ferah : Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray : Parlak, aydınlık ay.

Ferhunde
: Uğurlu kutlu.
Feriha : Sevinçli, ferah.
Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli.

Ferişte
: Melek.
Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim.
Figen : Çiçek demeti, gölge eden.

Fitnat
: Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat : Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.

Fulya
: Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun : Büyü, sihir, efsun.

Füsünkâr
: Büyüleyici güzel.
Gazal : Geyik, ceylan, ahu.
Gönül : Kalb.

Gözde
: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk : Gül yaprağı.

Gülbin
: Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz : Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre : Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.

Gülcemal
: Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici.

Güldemet
: Gül buketi, gül demeti.
Gülendam : Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser : Yüzünde gülümseme eksik olmayan.

Gülfam
: Pembe, gül renginde.
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer : Gül gibi parlak.

Gülfeşan
: Gül saçan.
Gülfidan : Gül gibi genç.
Gülhiz : Gül yetiştiren.

Gülistan
: Gül bahçesi, güllük.
Gülizar : Gül yanaklı.
Gülnar : Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.

Gülnaz
: Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima : Gül yüzlü.
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.

Gülter
: Yeni açılmış gül.
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan.
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme.

Hacer
: Taş, kaya parçası.
Hatice : Erken doğan kız çocuğu.
Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası.

Halenur
: Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet : Milli onur ve haysiyet.
Handan : Gülen, şen.

Hande
: Gülen, alay eden.
Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hasna : Çok güzel kadın.

Haver
: Gün doğusu, ortak.
Havle : Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
Havva : Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı.

Hayrunnisa
: Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hediye : İkram olarak verilen şey.
Hicran : Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.

Hicret
: Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl : Yeni ay.
Hoşeda : Davranışı hoş, hareketi güzel.

Hoşendam
: Boyu bosu güzel, görünümü düzgün.
Hoşkadem : Güzel ayaklı, uğurlu.
Hoşneva : Güzel sesli.

Hoşnigar
:Tatlı, güzel bakışlı.
Huban : Güzeller. Güzel olan.
Huri : Cennet kızı gibi güzel.

Huriye
: Çok güzel.
Hülya : Kuruntu, hayal.
Hümeyra : Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı

Hürrem
: Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürriyet : İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
Hüsnâ : En güzel, pek güzel.

Hüsnügül
: Gül gibi güzel.
Hüveyda : Apaçık, belli, besbelli.
Itri : Kokulu, güzel kokulu.

İclal
: Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İffet : Namuslu, helalı isteyen, haramdan kaçan.
İkbal : Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.

İrem
: Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
Jale : Kırağı, çiğ, şebnem.
Jülide : Saçı dağınık.

Kader
: Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan.
Keriman : Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser : Madden ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.

Kezban
: Ev kadını.
Kısmet : Talih, nasip, kader.
Kudret : Kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet.

Kutan
: Kutlu, kutsal, mutlu.
Kübra : En büyük en azametli.
Kündem : İtaatli, saygılı.

Lalezar
: Lale bahçesi.
Lamiha : Parlayan, parıldayan, parlak.
Leman : Titrek.

Lerzan
. Titreyen, titrek.
Letafet : Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan : Konforlu, lüks hayat.

Leyla
: Uzun ve karanlık gece.
Mahinev : Yeni doğmuş ay.
Mahiye : Aylık.

Mahpeyker
: Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahru : Ay gibi parlak yüzlü.
Maide : Kurulmuş hazır sofra.

Makbule
: Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral : Dişi geyik.
Mayda : Narin ince yapılı.

Mebşure
: Yüzü güzel, endamlı.
Mefharet : İftihar eden.
Mefkure : Ulaşılmak istenen en yüce amaç.

Mehlika
: Ay yüzlü.
Mehpare : Ay parçası.
Mehtap : Ay ışığı.

Mehveş
: Ay gibi güzel.
Melahat : Güzel yüzlü.
Melda : İnce ve taze.

Melek
: Masum, halim selim.
Melis : Bal arısı.
Menfuse : Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.

Meriç
: Ege denizine dökülen nehir.
Merve : Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Meryem : Dinine bağlı.

Mesadet
: Mutlu.
Mestinaz : Süzgün bakışlı.
Mevhibe : Bahşiş, ihsan, bağış.

Meysere
: Zenginlik, rahatlık.
Mihman : Misafir.
Mihriban : Seven, güler yüzlü.

Mihrimah
: Güneş ile ay.
Mihrinaz : Çok nazlı
Mimoza : Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.

Mualla
: Yüce, yüksek.
Muattar : Güzel kokulu.
Muazzez : İzzet ve şeref sahibi, değerli.

Muhabbet
: Sevgi.
Muhaddere : Namuslu, iffetli, örtülü Müslüman
Mukadder : Alın yazısına inanan.

Mukaddes
: Mübarek, temiz.
Mübeccel : Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Müberra : Temize çıkarılmış, açıkça belirtilmiş.

Mübeşşer
: Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Mübeyyen : Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Müjde : İyi haber sevinçli haber.

Müjgan
: Kirpikler.
Müjgen : Kirpik
Münevver : Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.

Münteha
: Netice, son yer.
Mürüvvet : İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Müşerref : Şerefli kılınmış.

Müveddet
: Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müyesser : Kolayca yapılan nasip olan.
Müzehher : Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.

Müzeyyen
: Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Nadide : Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.
Nakşıdil : Gönül nakışı.

Nalan
: İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin : İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan : Nazlı, naz eden.

Nazende
: Naz edici, nazlı.
Nazenin : Çok nazlı, narin, ince yapılı.
Nazik : İnce, narin, zarif.

Nazikendam
: Narin yapılı.
Nazile : Aşağı inen.
Nazlı : Naz eden..

Nebahat
: Şan ve şeref sahibi.
Necla : Kız evlat.
Nedret : Az bulunan, ender.
Nehar : Gündüz.

Nemika
: Mektup.
Neriman : Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin : Yumuşak, nazik, kibar.

Neslihan
: Padişah soyundan gelen.
Neslişah : Şah neslinden.
Nesrin : Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.

Neşe
: Sevinç içinde olan.
Neşide : Ünlü mısra, beyit, manzume.
Neval : Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.

Nevbahar
: İlk bahar.
Nevbaht :Talihi yeni.
Nevber : Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.

Nevcivan
: Taze, genç, delikanlı.
Neveda : Herkesten ayrı bir edası olan.
Nevin : Yeni, yepyeni, yeni şey.

Nevinbal
: Taze yeni yetişmiş fidan.
Nevinur : Çeşitli görünümde ışıklar.
Nevres : Yeni biten, genç taze.

Nevsal
: Yeni yıl.
Nevvare : Nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği.
Nezafet : Temizlik, paklık.

Nezahet
: Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket : Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Nida : Seslenen.

Nigahban
: Gözcü, bekçi.
Nigar : Resim, nakış, resim gibi güzel.
Nihal : Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.

Nihan
: Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün : Mavi renkli.
Nilüfer : Bir su bitkisi

Niran
: Ateş, parlaklık.
Nur : Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran : Işıklı, nurlu, aydın.

Nuray
: Ay ışığı gibi.
Nurbanu : Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan : Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.

Nurçin
: Işıklı.
Nurhan : Aydın hükümdar.
Nurhayat : Mutlu yaşam.

Nurperi
: Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nurşen : Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin : Çok lezzetli.

Nükhet
: Güzel ve hoş koku.
Özge : Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın.
Özlem : Hasret. Yeniden görme arzusu.

Pakize
: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pendiye : Öğüt veren.
Peren : Ülker yıldızı.

Peri
: Çok güzel, çekici.
Peride : Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan : Peri padişahı.

Rahime
: Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan : Parlak, parlayan.
Rana : Güzel, hoş görünen.

Ravza
: Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
Rayiha : Koku, güzel koku.
Refhan : Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.

Remide
: Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin : Renkli, boyalı, güzel.
Reside : Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.

Reyhan
: Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat : İncelik, naziklik.
Rugeş : Canlı yüzlü, taze yüzlü.

Ruken
: Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye : Büyüleyici güzellikte.
Rumeysa : Büyük yıldız

Ruşen
: Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
Ruzenin : Çiçek gibi güzel yüzlü.
Rüveyda : Hoş, ince, nazik.

Rüveyha
: İncelik, zariflik.
Saadet : Kavuşan, mutlu.
Sabahat : Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.

Sabia
: Yedinci.
Saniye : İkinci.
Sara : Halis, katkısız, saf.

Sare
: Sıçrayan, atlayan.
Satıa : Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.

Seda
: Ses.
Seha : Eli açık, cömert.
Sehavet : Cömertliği seven

Seher
: Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Sekine : Gönlü rahat.
Selamet : Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.

Selma
: Barışçı, itaatli, iyi yolda.
Selvican : Selvi seven, selvi canlı.
Semahat : Cömert, iyiliksever.

Semra
: Esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
Sena : Övme, methetme.
Seniyye : Yüksek, yüce.

Serap
: Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde : Esmer güzeli.
Sibel : Buğday başağı.

Suna:
Erkek ördek. Endamlı.
Suzan : Yakan, yanan.
Süeda : Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.

Sükeyne
: Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
Sülün : İnce narin.
Sümeyye : Ammar b.Yaser'in annesi. İlk İslam şehidi.

Sündüs
: Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
Süveyda : Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane : Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.

Şahika
: Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek : Güzeller güzeli.
Şaziment : Özellikleri kimseye benzemeyen.

Şebnem
: Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şehnaz : Çok nazlı.
Şehriban : Şehrin en büyük âmiri, vali.

Şemsinisa
: Kadınların güneşi.
Şermende : Utangaç.
Şermin : Utanan, sıkılan.

Şermize
: Küçük insan topluluğu.
Şetaret : Şenlik, neşeli olma, sevinç.
Şeybe : Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.

Şeyda
: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma : Bedeninde ben, alamet olan.
Şirin : Tatlı, cana yakın sevimli.

Şule
: Alev, parıltı.
Şükran : Teşekkür eden, minnettar kalan.
Şükufe : Çiçek gibi güzel, tomurcuk.

Tıflıgül
: Gonca gül.
Tiraje : Gök kuşağı.

Tuba
Cennet ağacı.
Tülin : Ayna.
Türkan : Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.

Ulya
: Pek yüce.
Ülfet : Dost olan, yakınlık duyan.
Ümeyme : Küçük anne.

Ümmühan
: Hükümdarın annesi.
Vecahet : Güzel yüzlü, itibarlı, şerefli.
Vedia : Emanet.

Vedide
: Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet : Güzel olan.
Vesile : Vasıta olan.

Vildan
: Yeni doğmuş çocuk.
Vuslat : Dostuna, sevdiğine kavuşan.
Yâdigar : Dost hatırası.

Yârıdil
: Gönül dostu, içten arkadaş.
Yelda : Uzun ve siyah.
Yeldem : Çabuk, çevik, çalak.

Yeşim
: Sert ve kıymetli yeşil taş.
Zehra : Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zekavet : Çabuk anlayan, tez kavrayan.

Zerafet
: Kibarlı, incelik, zariflik.
Zerengül : Altın gibi gül.
Zerişte : Altın tel, sırma.

Zerrin
: Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb : Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba : Süslü, bezekli. yakışıklı güzel.

Zinnur
: Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan : Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zübeyde : En seçkin, öz, hülasa, cevher.

Zülal
: Saf, berrak.
Züleyha : Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar : Dağılmış, yayılmış saç.

Zülfiyar
: Sevgilinin saçı.
Zümrüt : Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.

www.ailevekadin.com