Çocuklara hangi isimleri koymalı

Sual: Çocuklara hangi isimleri koymak gerekir?
CEVAP
Çocuklara koyduğumuz veya koyacağımız isimlerin anlamlarının, dinimize, örf ve âdetimize uygun olup olmadığını öğrenmek, uygun değilse, değiştirmek gerekir. Haklı sebeplerle adını veya soyadını değiştirmek isteyenler de çıkabilir. Böylece isimlerin anlamlarını bilmek faydalı olur.

Bu konuda yazılmış piyasada birkaç kitap vardır. Kimisi çok geniş. Ne kadar Arapça veya Farsça kelime varsa, isim olarak kitaba yazmışlar. Kimi de, çok basit yazıp, kelimenin gerekli bütün anlamlarını yazmamış. Hepsinin ortak yönü, mastar halindeki isimleri, mastar olarak tarif etmişler. Bir şey isim halini alınca, artık o mastarlıktan çıkar. Mesela Türkçede yanlış olarak, meşhur kelimesi yerine, (Falanca şöhret oldu) diyorlar. Bir çocuğa Şöhret ismi verilmişse, bunun anlamı (meşhur olmak) denmez. Burada Şöhret kelimesini meşhur, ünlü olarak bildirmek gerekir. Çünkü maksat budur.

İslam, cihad kelimeleri de böyledir. Bu kelimeler isim olarak konmuşsa, artık, İslam’a, Müslüman olmak denmez. Müslüman olan diye tarif edilir. Cihad kelimesine de savaş, savaş etmek denmez. Allah için savaşan denir. Cihad kelimesinin biraz daha kuvvetlisi Câhid’dir. Bunun da daha kuvvetlisi Mücâhid’dir. İsim olarak konunca, artık, Cihad da, Câhid de, Mücâhid de, biri diğerinden daha kuvvetli olmak üzere, cihad eden anlamına gelir.

Bunun gibi, Hicabi, utanmakla ilgili demektir. Ama bu isim olarak kullanılınca, mahcup, utangaç, hayalı, edepli, terbiyeli, perdeli, namuslu gibi anlamlara gelir.

Hulki, Ruhi, Sulhi kelimeleri de böyledir. Piyasadaki kitaplarda bu husus kiminde hiç dikkate alınmamış, kimi de çok az yer vermiştir.

Çocuklara güzel isim koymalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuğa güzel isim vermek, dinini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evladın babası üzerindeki haklarındandır.) [Ebu Nuaym]

(Kıyamette, babanızın ismi ile beraber [Mesela Ali oğlu Emin, veya Ali kızı Emine diye] çağrılacaksınız. O halde isminiz güzel olsun!) [Ebu Davud]

Güzel isimler çoktur. Mesela Peygamber isimleri, Resulullah efendimizin 400 kadar olan mübarek isimleri, Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnasından olup da, isim olarak koyması caiz olan Ali, Aziz, Macid, Mucib, Rafi, Reşid isimleri, Eshab-ı kiramın, âlimlerin ve evliyanın isimleri konabilir.
Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’an-ı kerimde bulunması gerekmez. Yüz binden fazla Eshab-ı kiramdan Hazret-i Zeyd hariç, hiçbirinin ismi Kur’an-ı kerimde yoktur. Güzel isimler çoktur. Değişik isim olsun diye, yahut en güzel isim olsun diye Kur’an-ı kerimde geçen her kelimeyi, sırf Kur’an-ı kerimde geçtiği için çocuğa isim olarak koymak, çok yanlış olur. Çünkü Kur’an-ı kerimde güzel isimlerin yanında kâfirlerin isimleri de vardır. En başta şeytan var, İblis var, Hannas vardır. Kâfirlerden Karun, Haman vardır. Peygamber efendimizin düşmanı Ebu Leheb’in ismi vardır. Bunları koymak doğru değildir.

Kur'an-ı kerimde geçiyor diye yıldırım, şimşek, gelmek, gitmek gibi kelimelerin arabisini isim olarak koyanlar oluyor. Bu kelimelerden en meşhurlarından biri Esra’dır. Esra, gece yürümek manasına gelir. Ünzile, indirildi, indirilmiş demektir. Böyle isimleri koymak caiz ise de, enbiyanın, ulemanın, evliyanın ismini tercih etmek elbette iyi olur.

İsim sahiplerine şefaat Her Peygamber, kendi isminden olanlara, her âlim ve evliya da, kendi isminden olanlara şefaat edecektir. Güzel ismin bu yönden de önemi vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah indinde en güzel olan isimler, Abdullah, Abdurrahmandır.) [Müslim]

(Üç oğlu olup da, birine adımı vermeyen, cahillik etmiş olur.) [Taberani]

(Allahü teâlâ buyurur ki: İsmi, Ahmed, Muhammed, Mahmud gibi Habibimin isminden olan
mümine azap etmekten haya ederim.)
[R. Nasıhin]

(Bir evde bir, iki veya üç Muhammed olmasının zararı olmaz.) [İbni Sâd]

(Oğlunun adını Muhammed koyan, çocuğu ile Cennetlik olur.) [A. Rufai]

(Muhammed isimli çocuğa her yerde ikram edin, onu aşağılamayın.) [Hatib]

(Muhammed isimli kimseyi hakir görmeyin, onu mahrum etmeyin! Onun bulunduğu bir evde, bir yerde bereket vardır.) [Deylemi]

İbni Abbas hazretleri, (Kıyamette, “adı Muhammed olan müminler gelsin” denilir, hepsi Cennete götürülür) buyurmaktadır.

Ecdadımız, saygıda kusur olmasın diye Muhammed ismini “Mehmed” şeklinde kullanmıştır.
Peygamber efendimizin mübarek isimlerinden birini de koymak çok iyi olur. Eshab-ı kiramın isimleri de çok kıymetlidir. Ecdadımızın koyduğu isimler de önemlidir.

Hazret-i Talha, on çocuğunun her birine bir peygamber ismi koymuştu. Hazret-i Zübeyr’in de on çocuğu vardı. O da hepsine şehit ismi vermişti. Hazret-i Talha, Hazret-i Zübeyr’e, “Neden çocuklarına peygamber ismi değil de, şehit ismi verdin?” dedi. O da, “Çocuklarım peygamber olamayacağına göre, şehit olmalarını arzu ettiğim için” dedi.

İsmi kötü olan değiştirmelidir! Hadis-i şerifte, (Kötü ismi olan bunu güzel isme çevirsin) buyuruldu. (Berika)

Memiş, Senem, Sanem, Efrayim, Ökkeş isimleri caiz değildir. Ahmede hamo, Mehmede memo demek caiz olmadığına göre, Abdullah Öcalana Apo, İbrahim Tatlısese İbo demek caiz mi diye düşünülebilir. Caizdir; çünkü meşhur ismi söylemek adını değiştirmek olmaz.

Kezban, Farisi Kedbanudan gelmiştir. Ev kadını veya vekilharç kadın demektir. Vekilharç ise, bir sarayın, alış veriş işlerini yapan kimse demektir. Her ne kadar Arabide yalancı manasına gelirse de, Farsçadan geldiği için değiştirilmesi gerekmez.

İbni Âbidin hazretleri buyurdu ki:
(Çocuğa Ali, Aziz gibi isimleri koymak caiz ise de, bu isimleri söylerken hürmet etmek gerekir.) [Redd-ül Muhtar]

Reşid, Emin gibi övücü isimler koymak caiz ise de koymamak iyi olur. Çünkü böyle isimleri söyleyerek, sahibine hakaret etmek, isme de hakaret olur. (Şir’a)

Kıyamette günahları, sevaplarından daha çok olan bir kimse, Cehenneme götürülürken, Allahü teâlâ, Cebrail aleyhisselama buyurur ki:
- Ya Cebrail, buna sor, hayatında hiçbir âlimin sohbetinde bulundu mu?
Cebrail aleyhisselam o kimseye sorar. O da, (Ne yazık ki, hiçbir âlimle bir arada bulunmadım) der. Allahü teâlâ tekrar buyurur:
- Ya Cebrail, buna sor ki, hiçbir âlimi ilminden dolayı sevdi mi?

Cebrail aleyhisselam, ona sorar. O da, (Hayır, sevdiğim bir âlim yoktu) der. Hak teâlâ buyurur:
- Ya Cebrail, tesadüfen de olsa, bu bir âlimle yemek yemiş mi?

Cebrail aleyhisselam sorar. O da, (Hayır hiçbir âlimle bir sofrada bulunmadım) der. Hak teâlâ buyurur ki:
- Ya Cebrail, bu kulun ismi, bir âlimin ismine benziyor mu, bunu da sor!

Cebrail aleyhisselam sorar. O da, (İsmim hiçbir âlimin ismine benzemez) der. Hak teâlâ buyurur ki:
- Bunu Cennete götürün. O, âlimi seven birini severdi.) [El-Envâr]

Görüldüğü gibi, ismi bir âlimin ismine benzemek, hatta âlimi seveni sevmek bile insanın kurtuluşuna sebep olmaktadır. Elbette her şeyden önce Müslüman olmak şartı vardır. Müslüman olmadıktan sonra, güzel ismin ve ibadetin kıymeti olmaz.

Çocuğa, doğunca veya doğumu müteakip yedinci günü adı konur. Doğduktan sonra hemen ölen çocuğa da ad konur. Yıkanır, cenaze namazı kılınır. Ölü doğan çocuklara isim vermek gerekmez. Fakat isim vererek defnetmek iyi olur.

İsmi koyacak kimse
Çocuğun ismini ilim ehli, salih bir zata koydurmalıdır! Eshab-ı kiram, çocuklarına isimlerini Peygamber efendimize verdirmeyi tercih etmişlerdir. Çocuğa ad koyarken, çocuğun babası, dedesi veya en yaşlı, ilmi en çok olan, çocuğu kucağına alır, abdestli olarak kıbleye döner ve ayakta sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okur. İsmi üç kere tekrar etmek iyi olur. Bu arada çocuğun ağzına bir tatlı sürmek iyi olur.

Peygamber efendimiz, Hazret-i Hasan doğunca, kulağına ezan okumuştur. Ezan okuyacak kimse, çocuğu yastık gibi yumuşak bir şey üstüne koyarak kucağına alır. Çocuğu birisi kucağına alıp, ezanı bir başkası da okuyabilir. Bir hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da ikamet okunursa, “Ümmü sıbyan” hastalığından korunmuş olur.) [Beyheki]

Çocuğa isim koyduktan sonra, hayır duada bulunmalıdır! Peygamber efendimiz, (Ya Rabbi, bu çocuğu hayırlı ve salihlerden eyle ve onu güzel bir şekilde yetişmesini sağla) diye dua etmiştir.
Ebu Musel Eşari hazretleri, (Çocuğumu doğduğu gün Resulullaha götürdüm, adını İbrahim verdi) dedi. Amr bin Şuayb’ın dedesi ise, (Resulullah, yeni doğan çocuğa yedinci günü isim verilmesini ve akika kesilmesini emretti) dedi. [Tirmizi]

Buhari’de “Eğer akika kesilmeyecekse, çocuk doğduğu vakit isim konur ve ağzına tatlı bulaştırılır” deniyor.


Çeşitli sual ve cevaplar

Sual:
Ece ve Ökkeş ismi uygun mu?
CEVAP
Müslümana yakışan isim koymalı.

Sual: Melis ismi Kur'an da geçiyor mu? Çocuğuma bu ismi vermemde bir sakınca var mıdır?
CEVAP
Melis kelimesi Kur'anda geçmez. Peygamber efendimizin yüz binden fazla arkadaşı vardı, bir tanesi hariç hiçbirinin ismi Kur'anda geçmez. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, hiçbiri Kur'anda yoktur. Bir ismin Kur'anda geçmesi gerekmez. Büyük zatların ismini koymak, Peygamberlerin ismini koymak iyi olur. Çünkü her Peygamber her âlim, kendi isminde olan insana şefaat edecektir. Onun için ot ismi taş ismi koymamalı. Evliyanın, büyüklerin ismi konmalı. Melis ismi koymakta mahzur yoktur.

Sual: Samed ismi caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Azrail ismi caiz mi?
CEVAP
Mekruhtur.

Sual: Çocuğum doğduktan üç gün sonra öldü. Defnedileli birkaç ay oldu. İsim koymamıştık. Şimdi isim koymamız caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Muhammed ismi koymak mekruh mu?
CEVAP
Mekruh değil. Koyduktan sonra hürmet lazımdır.

Sual: Naziye, Oğuzhan, Furkan, Güneş, Kürşad, Yadallah, Kezban, Dudu, Yasin, Rauf, İrem, Melek, Kenan, Damra ismi caiz mi?
CEVAP
Caiz. Kâfir adından başkası caiz. Efdal olanı koymalı.

Sual: Ali Osman ismini koymak uygun mu?
CEVAP
Ali Osman ismi koymak iyidir.

Sual: Beş aylık iken doğup ölen çocuğa isim konur mu?
CEVAP
Canlı doğmuşsa, nefes almışsa, isim konur.

Sual: Almanya'daki bazı gençler, Alman veya başka gayrimüslimlerin isimlerini kullanıyorlar. Mesela ismi "Hasan" olan bir arkadaş, gayrimüslimler "Adın ne" diye sorunca "Adım Hans" diyor. "Hans" olarak çağırılmasını istiyor. Bir Müslümanın kâfir ismi ile çağrılmasını istemesi caiz midir?
CEVAP
Caiz olmadığını İslam âlimleri bildirmektedir. İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Rabbani hazretleri, Hân-ı Hânân'a yazdığı mektupta buyurdu ki:

(Ne kadar şaşılacak şeydir ki, kıymetli teveccühünüze kavuşmakla şereflenen şairlerden birinin, bir kâfir ismini soyadı olarak aldığını işittim. Bu alçak ismi acaba niçin aldı? Böyle isimleri almaktan, korkunç aslanlardan kaçmaktan, daha çok kaçmak lazımdır. Çünkü, bu isimler ve onların sahipleri, Allahü teâlânın düşmanlarıdır. Onun Peygamberinin düşmanlarıdır. Müslümanların kâfirleri düşman bilmesi emr olunmuştur.

Bu gibi pis isimleri, evladına koymamaları, her Müslümana vaciptir. Ona söyleyiniz! Bu ismi değiştirsin! Onun yerine, Müslümana yakışan bir isim koysun. Müslüman olana, Müslüman ismini koyması yakışır. Allahü teâlânın sevdiği ve Onun Peygamberinin beğendiği, İslam dininde bulunmakla şereflenmiş bir kimsenin haline uygun da, ancak budur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette isimlerinizle ve babalarınızın isimleri ile çağırılacaksınız. Onun için güzel isimler alınız!) [Ebu Davud]

Dinsizlik alameti olan isimleri koymaktan kaçınmak her Müslümanın vazifesidir.) [Mektubat, 1/23]

Sual:
Nick name olarak prince (prens) king koymakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Kısa bir zaman için de olsa, kâfirlerin ismini koymak uygun değildir. Bu kelimeler yerine şehzade, sultan, hakan, bey, beylerbeyi gibi isimler konabilir.

Sual: İsminin anlamı çok kötü olan birisinin, nüfustan ismini değiştirmesi gerekir mi?
CEVAP
Nüfustan değiştirmek gerekmez. Aile ve çevresi yeni isimle çağırırsa mesele kalmaz. Yeni ismini hiç kimse söylemese dahi kendisi bunu biliyorsa yeterli olur, kimseyle bu şekilde söyleyeceksin diye münakaşa edilmez. Yeni tanıdıklarına da güzel manalı olan ismiyle kendini tanıtır. Zamanla herkes alışır ve daha sonra nüfus kaydından da kolayca değiştirilebilir.

Hazret-i Âişe validemiz buyurdu ki:
(Resulullah, çirkin isimleri değiştirirdi.) [Tirmizi]


www.ailevekadin.com