Mezhep taklidi ve telfîk
Sual: Başka bir mezhep hangi hallerde taklit edilir ve telfîk nedir?
CEVAP
Zaruret olmasa da, bir ihtiyaç olunca başka bir mezhebi taklit caiz olur. Kendi mezhebine göre yapılamayan bir işi, başka bir mezhebi taklit edilerek yapılırken o mezhebin o konudaki şartlarını da yerine getirmek, yani farz ve müfsitlerine riayet etmek şarttır. Harac [güçlük] olmadan ve şartlarını gözetmeden taklit ederse, buna telfîk denir ki caiz değildir. (Merakıl-felah haşiyesi, S. Ebediyye)

Hanefiler için birkaç örnek:
1-
İhtiyaç halinde her konuda taklit caiz olur. Hanefi mezhebinde olanların, harac [güçlük] olunca, mesela doktor ameliyatta, öğrenci sınavda, güvenlik görevlisi nöbette ise, kadın emzikli veya istihazalı ise, abdesti bozan özürlerde, hastalıkta yahut abdest ve teyemmüm için zorluk çekenlerin, âmânın, yer altında çalışırken namaz vaktini anlamakta aciz olanın ve canından, malından veya namusundan korkanın, maişetine zarar gelecek olanın, mukimken de, Hanbeli mezhebini taklit ederek, iki namazı cem ederek kılmaları caiz olur. (Hulasat-üt-tahkik, S. Ebediyye)

2-
Evli bir karı kocanın, bir kere süt emerek, süt kardeş oldukları meydana çıkınca, diğer üç mezhepten birini taklit ederek evliliklerine devam etmeleri caiz olur. Çünkü diğer mezheplerde beş kere doya doya emmek gerekir.

3- Annesiyle, kızı ile, kayın validesi ile hürmet-i musahere olunca, Şafii veya Maliki mezhebi taklit edilerek nikahları yapılır ve evliliklerine devam ederler.

4- Seferde, ihtiyaç hasıl olunca, diğer üç mezhepten biri taklit edilerek iki namaz cem edilebilir.

5- Semavi özür halinde mesela bir kimse, namazda ishalini tutamasa, çıbanından veya yarasından kan aksa, ağrı ile gözünden yaş gelse, burnu kanasa, kulağından irin aksa, makattan solucan çıksa, idrarını tutamasa, basurdan kan, fistüllerden, göbekten akıntı çıksa, elde olmadan gaz kaçırsa, ağız dolusu kussa, abdestinin bozulmaması için, Maliki’yi taklit etmesi sahih olur.

Şafiiler için birkaç örnek:
1
- Hacda karşı cinse dokununca abdestin bozulmaması için Hanefiyi taklit caiz olur.

2- Sekiz veya üç sınıfı bulunmayınca Hanefiyi taklit ederek zekat vermek sahihtir.

3- Bir genç, bir kızı kaçırsa, nikah için kızın babasının veya velisinin izin vermesi şarttır. Bu mümkün olmayınca, nikah yapabilmeleri için Hanefi’yi taklit etmeleri caiz olur.

4- Bir doktor, kadın hastaları muayene ederken abdestinin bozulmaması için, muayene esnasında Hanefi veya Maliki mezhebini taklit etmesi caizdir.

5
- Kalabalık insanların bulunduğu çarşıda, pazarda, yolcu araçlarında, karşı cinse dokununca abdestin bozulmaması için Hanefi veya Maliki taklit edilebilir.

Telfîk nedir?
Dört mezhebin kolaylıklarını araştırıp, bunları bir araya toplayarak, yeni bir kolaylıklar mezhebi uydurmaya telfîk denir. Telfîk ittifakla bâtıldır. Dört hak mezhep birleştirilemez, bir mezhep haline getirilemez. Mezhepsizlerin yaptıkları iş, sanki geyiğin boynuzunu, filin hortumunu, kangurunun kesesini, yılanın gövdesini, domuzun kuyruğunu alıp, hilkat garibesi bir hayvan meydana getirmeye benziyor. Bunlar, hem mezhepleri kabul etmezler, hem de hangi mezhebin hükmü kolay ise ona göre hareket ederler. Mesela derisinden kan çıkınca Şafii’de bozmaz; kadına dokununca Hanefi’de bozmaz diyerek o hükümle amel ederler. Bir mezhebe göre hareket etmezler. Buna telfîk denir, caiz değildir, haramdır. Müctehidlerin farklı ictihadları rahmettir. Tek hüküm rahmet olsaydı Peygamber efendimiz bunu bildirir, ictihadı yasaklardı.


Sual:
Allah’ın emirlerini yapmamak için mezheplerin kolaylıklarını araştırmak veya hile-i şeriyye yapmak caiz midir? Böyle hareket etmek ruhsatla amel etmek değil midir?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ kullarına kolaylık gösterilmesini istiyor. Güçlük çekmelerini istemiyor.) [Bekara 185]

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ azimetlerin yapılmasını sevdiği gibi, ruhsatların yapılmasını da sever.) [Beyheki]
Yani, izin verdiği kolaylıkları yapmayı da sever. Bunu yanlış anlamamalıdır. Mezheplerin kolaylıklarını toplayıp, bir kolaylıklar mezhebi yapmak caiz değildir. Böyle yapmak, İslamiyet’ten ayrılmak olur. (Elcamius sagir şerhi)

İmam-ı Sübki
hazretleri de buyurdu ki:
İhtiyaç ve zaruret olduğu zaman, kolayına gelen mezhebe geçmek caizdir. Fakat, zaruret olmadan geçmek caiz olmaz. Çünkü, dinini kayırmak için değil, kendini kayırmak için olur. Sık sık mezhep değiştirmek de caiz değildir.

Allahü teâlânın sevdiği ruhsat, kendi emirlerini yaparken zaruret haline düşenler için, bildirmiş olduğu kolaylıkları yapmaktır. Yoksa, emirleri yapmaktan kurtulmak ve aklına, görüşüne göre kolaylık aramak caiz değildir.

Necmüddin-i Gazzi hazretleri Hüsn-üt-tenebbüh kitabında, (Şeytan, insana, Allahü teâlânın bildirdiği kolaylıkları yaptırmaz. Mesela mest üzerine mesh ettirmez. Ayaklarını yıkattırır. Ruhsat ile amel etmeli, fakat hiçbir zaman mezheplerin kolaylıklarını aramamalıdır. Çünkü, mezheplerin kolaylıklarını toplamak haramdır. Şeytan yoludur) buyurmaktadır.

Mezhepsiz ehli sünnet olmaz
Sual:
Mezhepsiz bir kimse, kendi anlayışına göre bir o mezhepten bir bu mezhepten alarak ibadet etse, Ehli sünnet itikadına aykırı hiçbir itikadı da olmasa, bu kimseye ehli sünnet denmez mi?
CEVAP
Bugün için dört hak mezhepten birisine uymayan kimse Ehl-i sünnet olamaz. Ehl-i sünnet olabilmek için dört hak mezhepten birisine de uyması gerekir. Uymazsa mezhepsiz olur. Mezhepsiz olan da Ehl-i sünnet olamaz.

www.ailevekadin.com