Sual: Zekat nisabı nedir, nasıl hesaplanır?
CEVAP
Daha kolay anlaşılması için maddeler halinde yazalım:
1- Zekat nisabı, 20 miskal, yani 96 gr altın veya bu değerde para, ticaret eşyasıdır.
2- Senetli, senetsiz alacaklar nisap hesabına dahil edilir. Alacaklar tahsil edildikten sonra zekatları verilir. Daha almadan da zekatları verilebilir.
3- Borçlar, mevcut paradan veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekatı verilir.
4- On yıl sonra alınacak para, zekat nisabına dahil edilir. On yıl sonra ödenecek borç zekattan düşülür.
5- Kayıp olmuş, gasp olunmuş, gömüldüğü yer unutulmuş mal ve inkâr olunan alacaklar, nisap hesabına katılmaz ve ele geçerlerse, önceki senelerin zekatları verilmez.
Senetli veya iki şahitli olan veya itiraf olunan alacaklar, iflas edende ve fakirde de olsa, nisaba katılır. Ele geçince, geçmiş yılların zekatı da verilir.
6- Bir hanım mehr-i müeccel olarak kocasından alacağı altınları zekat nisabına katar.
7- Zekata tâbi malların veya paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik
olduktan bir sene sonra elde kalan mal, nisabı buluyorsa kırkta biri zekat olarak fakirlere verilir. Nisaptan aşağı ise verilmez.
8- Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, fabrikalar, demirbaş eşyalar zekat nisabına dahil edilmez. Ticaret için alınıp ticaret için saklanan malların, altın, gümüş, yerli ve yabancı paraların ve elden ele dolaşan hisse senetlerinin zekatı verilir. Evin, apartmanın, arabanın, zekatı olmaz. Araba, ev ve arsa alıp satan kimse, bunların zekatını verir. Çünkü bunlar ticaret malı olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekatını vermez. (Dürer)
9- Zekat verirken bilezik, yüzük gibi altınların işçilik ve sanat değerine değil, ağırlığına itibar edilir. Yani 12 ayardan fazla olan bütün altınlar, tartılır. Kırkta biri zekat olarak verilir.
10- Bilezik, zincir, küpe, yüzük gibi çeşitli ayarlarda altını olan kimse, bunların içinden en yüksek olanının ayarından vermesi evla, ortalamasını hesap ederek vermesi caiz, en düşüğünden vermesi ise, mekruhtur.
11- Kadınların altın ve gümüşten başka diğer süs (ziynet) eşyaları zekata tâbi değildir. Pırlanta, elmas gibi ziynet eşyalarının zekatı verilmez. Şafii'de ise, kadınların altın ve gümüş dahil süs olarak taktıkları ziynetlerin zekatı verilmez. (Hidaye)
12- Zekata tâbi mallar, altın liraların en düşüğünün alış fiyatına göre hesap edilir.
13- Hisse senetlerinin nâma [isme] ve hâmiline [taşıyana] yazılı olanları vardır. İsimsiz, hâmiline yazılı olanların devir kabiliyetleri vardır. Yani döviz gibi elden ele dolaşır. İstendiği zaman satılabilir. Bu senetler ticaret malı gibi, zekatın hesap edildiği tarihteki piyasa değeri üzerinden nisaba dahil edilir. Nâma yazılı hisse senedi alan, sene sonunda, fabrikanın demirbaş mallarının haricindeki parasını zekat nisabına dahil eder.
14- Gölde yetiştirilen balıklar satılınca, bu para diğer zekata tâbi mallarla beraber nisaba ulaşırsa zekatı verilir. Birkaç ineği olup çok süt satan, ineklerin zekatını vermez, fakat sene sonunda sütten elde ettiği para zekat nisabına dahil edilir.
15- Zekat nisabına malik olan zengindir.
Çeşitli sual cevaplar
Sual: Alınacak maaşlar zekat nisabına katılır mı?
CEVAP
Memur ve işçilerin alacakları maaş ve ücretler, ellerine geçmeden önce nisap hesabına katılmaz.
Sual: İşten çıkarılanlara, ödenmeyen maaş ve tazminatlarına karşılık 3-4 ay sonrasına senet veriyorlar. Bu senetlerin, o gün geldiğinde ödenip ödenmeyeceği de kesin değil. Elinde böyle 3-4 bin liralık senedi olan bunu nisaba katar mı?
CEVAP
Çekler maaş gibi değildir. Bunlar nisap hesabına katılır. Elinde kurban kesecek kadar parası olan kurban keser. Zekat için de, paralar eline geçince zekatını verir. Şimdi de, zekatlarını verse mahzuru olmaz.
Sual: Altın diş nisaba katılır mı?
CEVAP
Evet katılır.
Sual: Sonradan satmaya niyet edilen arsa zekat hesabına dahil edilir mi?
CEVAP
Edilmez.
Sual: Hanımına mehr borcu olan erkek, bu miktarı zekat nisabından düşer mi?
CEVAP
Evet. Kime borcu olursa olsun, borçlar çıkarılır.
Sual: 25-30 senelik vadeli taksitlerle alınan krediler zekat hesabında borç olarak düşülür mü?
CEVAP
Evet bütün taksitleri düşülür. 30 yıllık taksiti olsa da hepsi düşülür.
Sual: Bugün zekat günümdür. On gün sonra, hac için yatıracağım para, zekat nisabından düşülür mü?
CEVAP
Hayır.
Sual: Zekatı hesaplarken, kira da borç grubuna girip maldan düşülür mü?
CEVAP
O ay verdiğiniz kira düşer, gelecek aylarınki düşmez.
Sual: Devre mülk zekat nisabına girer mi?
CEVAP
Girmez.
Sual: Bir hanım mehr-i müeccel olarak kocasından alacağı altınların zekatını verir mi?
CEVAP
Nisap hesabına katar, fakat zekatını vermez. Aldıktan sonra verir.
Sual: Paylaşılmamış miras malımız var. Nisaba dahil edilir mi?
CEVAP
Miras alacakları nisap hesabına dahil edilir. Fakat ele geçmedikçe zekatı verilmez.
Sual: Kadınların takındığı inci, zümrüt, elmas ve pırlanta gibi ziynetlerin zekatı olur mu?
CEVAP
Kadınların altın ve gümüş hariç, başka ziynet eşyaları, ne kadar çok olursa olsun, zekat nisabına dahil edilmez. Fakat kurban nisabına dahil edilir. Yani nisabın üstünde ziynet eşyası olan kadın zengindir, kurban kesmesi vaciptir.
Sual: Bize ait olmayan fakat bizde bulunan ziynet eşyalarının zekatını kim verir?
CEVAP
Kimin ise o verir.
Sual: 100 gram ağırlığında beş tane bileziğim vardı. Param olmadığı için bileziğin birisini bozdurup zekatımı vereyim dedim. Kuyumcuya giderken bileziğimi çaldırdım. Zekat vermem gerekir mi?
CEVAP
Nisaptan düştüğünüz için zekat af olmuştur. Eğer o bir bilezik ile bir mal alsaydınız, yine nisaptan düşerdiniz, fakat zekatını da vermeniz gerekirdi, çünkü kendi arzunuzla nisaptan düşmüş olurdunuz.
Sual: Şafii’de bir kadının bin bileziği, bin Reşat altını olsa yine mi zekata tâbi değildir?
CEVAP
Şafii mezhebinde, (Kadının ziyneti zekata tâbi değildir) demek, (Âdet olarak kullanılan ziyneti zekata tâbi değildir) demektir. Ziynet olarak, bin bilezik, bin altın lira takılmaz.
Diyelim ki âdet olarak en fazla on bilezik ile on altın lira takılıyorsa, bunlar zekata tâbi olmaz. (Kadının ziyneti 200 miskali geçerse, fazlası zekata tâbidir) diyen âlimler de vardır. Demek ki, kadının normal ziyneti zekata tâbi değildir. Fakat âdet olandan fazlası zekata tâbidir. Hanbeli ve Maliki'de de kadının ziyneti zekata tâbi değildir. Hanefi'de ise, altın kimde, nerede, ne maksatla kullanılırsa kullanılsın, nisabı bulursa zekata tâbidir. (Mezahib-i Erbe'a)
Sual: Nisabın helak olması ne demektir?
CEVAP
Sıfırlanması demektir. Sıfır veya sıfırın altına düşerse helak olmuş olur. Sıfırlanma demek ise, mevcut parası altını vs. hiç olmamak veya borçlu duruma düşmek demektir.
Sual: Pahalı dergilerim hurda oldu. Zekatta da hurda mı sayılır?
CEVAP
Evet.
Sual: Para değer kaybetmesin diye birkaç daire aldım. İhtiyaç olunca satarım. Bunlar nisaba katılır mı?
CEVAP
Hayır. Ticaret malı değildir.
Sual: 200 gram altını, 150 gr mehr borcu olan, zekat verir mi?
CEVAP
Hayır vermez. Çünkü müeccel mehr zekat nisabına katılmaz.
Sual: Ev yapamazsam satarım diye alınan arsa, zekata tâbi olur mu?
CEVAP
Hayır.
Sual: Nisaptan fazla, geçmez para ve pul zekata tâbi mi?
CEVAP
Evet.
Sual: 672 gramdan ağır olan gümüş tepsinin zekatı verilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: 2 kg ağırlığındaki gümüş tepsinin zekatı nasıl verilir?
CEVAP
2 kg gümüş tepsinin kırkta biri yani 50 gr gümüş, bir fakire verilir.
Sual: Uşrunu verdiğimiz buğdayı satıp para haline getirsek, birkaç gün sonra zekat verme günümüz gelse, bu paranın da zekatı verilir mi?
CEVAP
Uşru verilen buğdayın bir daha uşru verilmez, zekatı da verilmez. Fakat satılıp para haline getirilince, elde kalırsa, nisaba dahil edilerek zekatını vermek gerekir.
Sual: Ev yaptırmak için kooperatife verilen para zekata tâbi mi?
CEVAP
Para mülkünden çıktığı için zekatı verilmez.
Sual: Benim ihtiyacımdan fazla elbisem ve eşarbım var, fakat kendime ait başka hiçbir şeyim yok.
Zekat vermem gerekir mi?
CEVAP
Bir oda dolusu elbise ve eşarbınız olsa, ticaret malı olmadığı için zekatı olmaz. Ancak bunlar kurban nisabına dahil edilir. Yani borçlar çıktıktan sonra, elinizde 96 gram altın alacak elbise ve eşarp kalmışsa, kurban kesmeniz, fitre vermeniz vacip olur. Bunlardan üç takım elbise, üç eşarp hariçtir. Fakat elbiseler alış fiyatına göre değil, bit pazarına çıkarsanız kaç liraya alırlarsa o değerden hesap edilir. Bu bakımdan elbiseniz ne kadar çok olursa olsun nisabı bulması zordur.
Sual: Hayat sigortası yaptırdım. Her yıl belli miktar parayı yatırıyorum. 20 yıl sonra toplu olarak ödeme yapacaklar veya toplu ödeme istemezsem aylık olarak ödeyecekler (aylık maaş gibi). Burada biriken para toplu olarak alınınca geçen 20 yılın tek tek zekatı hesaplanarak mı verilecek, yoksa 20 yıl sonra ele geçen paranın o zaman ki zekatı mı verilecek? Eşim ve çocuklar için de Hayat sigortası yaptırdım. Onların durumu nasıl?
CEVAP
Sigorta paraları ve tasarruf bonoları zekat hesabına katılmaz. Senelerce sonra birikmiş olarak ele alınınca, yalnız alınan para, o senenin zekat nisabının hesabına katılır. Satış karşılığı alınan bonolar, böyle değildir. Bunlar ve hisse ve tahvil senetleri, her sene zekat hesabına katılır. (Seadet-i Ebediyye)
Eş ve çocuklarınızın durumu da aynı. Ancak, hanım ve çocuklar için yatırdığınız para onların ise yani onların parasından vermişseniz veya onlara hediye etmiş iseniz zekatlarını onlar verecek, sizin ise siz vereceksiniz. Sigortanın onların adına olmasının önemi yok.
Sual: Nisaba malik olan tarihi kaydettik, mesela miktar 250 gr altın ve tarih 1 Ramazan 1425. Bir sene içerisinde bu nisap 50 ye düştü, sıfırladı, 500 e çıktı, 1 Ramazan 1426 olunca elimizdeki
100 gr altının zekatını verecek miyiz? Elimizde 50 gr altın kalsa ne yaparız?
CEVAP
Nisap sene içinde sıfırlanınca, ilk nisabı bulduğu gün yeniden tarih atılır. Bundan bir hicri yıl sonra nisaba malikse zekat verir. Sıfırlandıktan sonra, bir daha zengin olana kadar tarih atılmaz. Sıfırlanmadan 50 gram varsa, sene sonu diğer paraları ile birlikte nisaba malikse zekatını verir, yani sene içindeki sıfırlanma hariç diğer dalgalanmalara itibar edilmez.
Sual: Altın kaplanmış, kolye ve kordonun zekatı nasıl hesaplanır?
CEVAP
Altın miktarı yarıdan az olan karışımın zekat hesabı, ağırlığı ile değil, kıymeti ile yapılır.
Sual: Evimde gümüş şekerlik, gümüş ibrik, gümüş tabak gibi 12 kiloyu bulan gümüş kap var. 12 kg gümüş için ne kadar zekat vermek gerekir?
CEVAP
İşlenmemiş 12 kilo gümüş için 300 gram gümüş veya bu değerde altın verilir. İşlenmiş ise, sanat ve işçilik değeri ile kaç liraya satılabilir ise o değer üzerinden verilir. Mesela 12 kg gümüşün bugün kilosu 500 liradan 6 bin lira ediyorsa, işlenmiş olarak 10 bin lira ise, 6 bin üzerinden değil, 10 bin üzerinden zekatı verilir.
Sual: Altınımız ve paramız yok. Sadece yarım kilo gümüş eşyamız var. Ama piyasa değeri çok pahalı olup nisabın üzerine çıkıyor. Zekatını vermemiz gerekir mi?
CEVAP
Gümüşün nisabı 672 gramdır. Değeri çok olsa da, ağırlık olarak nisabı bulmadığı için zekatı verilmez. Çünkü gümüş ve altının zekatı ağırlık olarak ölçülür. Satıp parası elde olsa idi, nisabı geçtiği için zekat vermek gerekirdi.
Sual: Nisap miktarını hesaplamak için elimizdeki döviz cinsinden paraları TL ye çevirirken alış ve satış fiyatlarından hangisini esas alacağız. Aynı şekilde 96 gr altının kaç TL ettiğini hesaplarken alış mı satış mı değerini esas alacağız?
CEVAP
Kuyumcunun satış fiyatı esas alınır. Elimizdeki doları satarken de dövizci kaça alıyorsa o fiyattan.
Sual: Bir arkadaşıma babası bir yazlık ve bir de kışlık ev hediye etmiş. Her ikisinde de ikamet ediyorlar ailesiyle. Bu evler için zekat vermek gerekir mi?
CEVAP
Ev çok olsa da zekatı olmaz.
Sual: Bir miktar dövizim var. Normalde nisabı bulmuyor. Fakat maaşı alınca ikisi nisabı geçiyor. Ayın ilk yarısında, borçlarımı (su, elektrik, telefon faturaları vs.) ödediğimde, toplam param nisabın altına düşüyor. Ay sonunu zor getiriyoruz. Bu durum fasit daire gibi her ay tekrarlanıyor. Anlayacağınız, her ay 15 gün zengin, 15 gün fakir oluyorum. İlk zengin olduğum tarihin sene sonunda zekat vermem gerekiyor mu?
CEVAP
Varsa ev kirası, tahakkuk etmiş su, elektrik, telefon v.s. bedelleri mevcut paradan çıkarılır. Kalan nisabı buluyorsa zengin sayılırsınız. 15 inden sonra nisaptan düşseniz de önemi yok. Sene sonunda nisabı bulursanız zekat vermeniz farz olur.
Sual: Evi olan bir kimse, ikinci bir ev yaptırıyor olsa, bu eve harcadığını ve bu ev için borçlandığını zekat hesabına nasıl dahil eder?
CEVAP
Evi olup olmamasının önemi yoktur. Ev için harcananlar, harcanmış sayılır, borçlanınca, borçlar mevcut paradan düşülür. Geriye kalanın zekatı verilir. Taksitler ne kadar uzun vadeli olursa olsun, alacaklardan ve mevcut paradan çıkarılır. Kalanın zekatı verilir.
Sual: İki ev ile iki arabamız var. Ama elimizde hiç para yok. Ne kadar zekat vereceğiz?
CEVAP
Ev ve araba çok olsa da zekatı olmaz.
Sual: Çok evi olup da kira geliri olan zekatını nasıl hesaplar?
CEVAP
Oradan aldıkları ve başka yerden gelenler, maaş vesaire hepsi toplanır, nisabı bulursa, bulduğu zaman zengin sayılır. Bir yıl sonra zekat vermesi farz olur.
Sual: Bir minibüsüm var, ticarette kullanmadım, bu araca zekat düşer mi? Başka araçlarım da var bunları da şahsım ve ailem için kullanıyorum, buradaki ölçü nedir?
CEVAP
Araçların zekatı olmaz. Ticaret için kullansanız da olmaz.
Sual: Gümüş tepsi zekat nisabına girer mi?
CEVAP
Bütün altın ve gümüş eşyalar nisaba girer.
Sual: Ticaret, yani satmak için olmayan bir evin zekatı olur mu?
CEVAP
Ticaret malı olmayan evin zekatı olmaz. (Her şeyin bir zekatı vardır. Evin zekatı ise, misafir odasıdır) hadis-i şerifi eve misafir kabul etmenin önemini göstermektedir. (A.Rifai)
Nafile oruç tutmak da farz değildir. Fakat, (Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatı ise oruçtur) hadis-i şerifi de, ara sıra nafile oruç tutmanın iyi olduğunu göstermektedir. (İ.Mace)
Sual: Nisabı bulacak kadar taksitli borçları olanın, maaşı alınca, eline nisabı bulacak kadar maaş geçse, zengin sayılır mı?
CEVAP
Hayır.
Sual: Nisaba malik olunca yarısını harcadım. O gün zengin miyim?
CEVAP
Hayır.
Sual: Kiradaki evlerimizin kira gelirlerinin zekatını nasıl vereceğiz?
CEVAP
Kira gelirinin diğer gelirlerden bir farkı yoktur. Zekat verilmesi gereken gün, eldeki paraya bakılır, nisabı buluyorsa onun zekatı verilir.
Zekat nisabı bellidir
Sual: Zenginlik nisabını yeniden ele almalı diyorlar. Zekat nisabı belli değil midir?
CEVAP
Sanki din yeni ortaya çıkmış gibi, 14 asırdır uygulanan dini hükümleri değiştirmeye kalkanlar çıkıyor. Kimi tesettürü kaldırıyor, kimi bayanlara hayz ve nifas hallerinde namaz kıldırıyor, kimi kaderi inkâr ediyor, (Fakirlik kaderimiz değil) diyerek, güya alınyazısını değiştirmeye kalkıyor.
Kimi yakında kıyamet kopacak diyor. Hele tuhaf biri, (İstanbul’da büyük deprem olacak, 5 milyon kişi ölecek, aklı olan İstanbul’u terk etsin) diyor. Kıyametin ne zaman kopacağını Allah’tan başka hiç kimsenin bilmediği Kur’an-ı kerimde yazılıdır. Depremin de bugün için önceden bilinmesi mümkün değildir. Gaybdan haber verircesine, milleti sıkıntıya sokmak haramdır.
Dünyada da reform hareketi sürüyor. İslam’ın beş şartından biri olan namazı, sahih olmasın diye vakti girmeden kıldıran yerler var. Sahih olmaması için hac bir gün önce yaptırılıyor. Zekat, altın, gümüş veya ticaret ettiği maldan verilmesi gerekirken, ticaret malından değil de, başka maldan veriliyor. Böylece zekatlar da sahih olmuyor. Şimdi de kurban ibadeti kaldırılmak isteniyor. Kurban kesilmeyip parası yoksullara verilmesi isteniyor. Dinimiz, (Muhtaç insanlar olduğu zaman kurban kesmeyip parası yoksullara verilsin) diyemez miydi?
Son olarak da zenginlik nisabını yeniden ele alıp bozmaya çalışanlar var. Dinimiz kâmil değil midir? Eksik olan nesi vardır? Namazın, orucun, zekatın, nisabın yeni bir şekli olur mu? Reformcu, (Dine göre, malların değeri değişmiş, kim zengin, kim fakir belli değil. Mesela ortalama 40 davarın değeri 2.5 milyar, beş devenin bedeli 5 milyar, 30 sığırın bedeli 10 milyar. Gümüşe göre 60, altına göre 500 milyondur. Bunun ortalamasını almak gerekir. Siz, 500 milyonu olanı zengin sayar, 29 sığırın bedeli olan 9 milyarlık adamı fakir sayarsanız, bu adaletli olmaz) diyor.
Böyle bir teklifi, ya dini bilmeyenler veya dini kasten bozmak isteyenler yapar. Dinimizde, bir adamın 29 ineği ve 39 koyunu ve 4 devesi olsa, ayrıca 50 gram da altını olsa zekat vermez. Hatta yün için, yük taşımak için, binmek için olan hayvanları varsa onların da zekatı olmaz. Çünkü deve, sığır gibi başka cinsten sâime hayvanlar, birbirlerine ve ticaret eşyasına eklenmezler. Bu kadar mala sahip olan kimse, yaklaşık 20 milyarlık bu insan zekat vermez. Din böyle bildirmiş. Sen bunları birbirine ilave edersen dinin bildirdiği yolu bırakmış olursun. Bu kadar malı olmayıp da 100 gram altını olan kimse, dinen zengindir. Zekat vermesi gerekir. Reformcunun (malı çok olan zekat vermiyor da, malı az olan zekat veriyor) demesi yersizdir. Hatta bir kimse, fakir de olsa, toprak mahsullerinin uşrunu vermesi gerekir.
Problem diye çıkarılan bu meseleler, kitaba uymamaktan ileri gelmektedir. Dinimiz eksik değildir. Kitaplara göre amel edilirse, hiçbir mesele kalmaz. Kitaplarda eşyanın değeri, dövize, koyuna, sığıra veya deveye göre tayin edilmez. (Keşf-i rümûz) kitabında (Eşyanın kıymetleri altın ve gümüş ile anlaşılır) deniyor. Şimdi, gümüşün altına nazaran kıymeti, yedide birden çok düşük olduğu için, zekat hesaplarının yalnız altın lira ile kıymetlendirilmesi lazım olduğu İbni Âbidin’de bildirilmektedir.
Ticaret eşyasının kıymeti, para olarak kullanılmayan altın ve gümüş ile hesap edilmez. Hükümet tarafından damgalı altın liralardan kıymeti en az olanı ile hesap edilir. Kitaba inananlar için işin esası budur.
Fakirin lehi dinde ölçü mü?
Sual: Dinde yenilikçi bir yazar, fakirin lehine diyerek zenginlikteki nisap miktarını 96 gramdan 80’e indiriyor. Yaptığı dinde reform değil midir?
CEVAP
Ölçü birimleri, Şer’i birimler, Urfi birimler olmak üzere ikiye ayrılır. Şer’i birimler, Peygamber efendimizin zamanında kullanılan birimlerdir. Urfi birimler, şer’i birimlerden farklıdır. Urfi birimler, hükümetin kabul ettiği birimlerdir. Altının nisabı 20 miskaldir. Bir miskalin ağırlığı dört mezhepte farklıdır. Hanefi’de bir miskal, 20 kırât’tır. Bir kırât-ı şer’i ise, kabuksuz, uçları kesilmiş, kuru 5 arpadır. Hassas terazi ile bu vasıftaki 5 arpanın 0,24 gr olduğu tespit edildi. Şu halde bir şer’i miskal, yüz arpadır, yani, 4,8 gramdır. 20 miskal altın ise (20x4,8) = 96 gramdır.
Urfi kırâtın ağırlığı olan 0,20 ile çarpılırsa, bulunan 4 gr, miskalin ağırlığı olmaz. Altının nisap miktarını bu yanlış miskale göre yapıp, 4x20 = 80 gr demek doğru olmaz. İbni Âbidin hazretleri, mal zekatı kısmında, (Kırât-ı urfi 4 arpadır) buyuruyor. Yazar, (Önceleri İslam âlimlerine uyarak altının nisabının 96 gr olduğunu açıklamıştım. Fakat fakirin lehine olduğu için şimdi 80 gramı esas alıyorum) diyor. Fakirin lehi her yerde, her zaman dinde ölçü olur mu? Madem ölçü oluyorsa, ne diye 70 gr değil de, 80 gr alınıyor? 10 gr alınsa fakirin daha lehine değil midir? Hatta bu ölçüyü temelli kaldırsalar, fakirlerin lehine olmaz mı? Âlimlerin bildirdiği ölçüye uymadan, fakirin lehine diye altının nisap miktarını değiştirmek dinde reform olur. Kendi görüşüne göre dini değiştirmeye kalkan reformculara itibar etmemelidir! Mutlaka muteber bir kitaptan kaynak istemelidir!
Dini emirler çağa göre değişmez
Sual: Her yıl, zekat için 20 miskal altından, fıtra için şu kadar ölçek un veya buğdaydan söz edilir. Buna ne lüzum vardır? Zekat ve fıtra miktarlarının Türkiye’de TL’ye, Almanya’da Euro’ya göre hesaplanıp ilan edilmesi gerekmez mi? Bir de Şafiiler, deterjan varken, toprakla necaset temizliyorlar. Niçin zamanımıza uymuyorlar?
CEVAP
Dini kuran biz değiliz ki, değiştirme yetkisi bizde olsun! Dinimize ilave ve çıkarma yetkisi kimsede yoktur. Dinde yapılacak değişikliklere bid’at denir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her bid’at dalalettir, dalalet ehli de Cehennemdedir.) [Müslim]
Dinimiz, zekat, fıtra ve kurban nisabının ve eşyanın kıymetlerinin altın ve gümüş ile tespit edileceğini bildirmektedir. (Keşf-i rümûz)
Nisap miktarları, resmi damgalı, altın veya gümüş paralardan, kıymeti en az olan ile hesap edilir. Para olarak kullanılmayan altın ve gümüş ile hesap edilmez. Kıyamete kadar böyledir. Mesela bugün, Aziz, Hamit gibi altınlardan kıymeti en az olan ile hesap edilir. 20 miskal altını veya bu değerde ticaret malı olan kimse, dinen zengin sayılır. Bu malın üzerinden bir sene geçmişse, zekatını verir. (Redd-ül Muhtar)
Koyun zekatı kırkta birdir. Kırk koyunu olan, birini zekat verir. Bunu otuzda bir veya ellide bir yapmaya hiç kimsenin yetkisi yoktur. Sadaka-i fıtr için de belli ölçekte buğday, un, arpa, hurma ve kuru üzüm verilir. Yani bunların bildirilen miktarı ölçü olarak alınır. Muza göre veya cevize göre olmaz. Dinimiz neyi bildirmişse, o ölçü alınır. Mesela dinimiz, (Fıtra olarak, 3500 gr arpa veya değeri kadar altın veya gümüş verilir) diyorsa, Kıyamete kadar bu böyle devam eder. Karadenizli fındığı, Akdenizli portakalı ölçü alamaz.
Dini kim koydu ise, değiştirme yetkisi de ondadır. Çağa göre dini emirler değişmez. Her çağa göre yeni yorum getirilmez. Çağa göre tefsir olmaz. Şafii mezhebinde, köpek bir yere yaş olarak dokunursa, orasını bir defa topraklı olmak üzere yedi defa su ile yıkamak gerekir. (Bugün sabun ve deterjan var, toprakla yıkamaya lüzum yok) denemez. Dinimizin bildirdiği emirlere aynen uyulur. Uymak istemeyenlere sözümüz yoktur.
Sual: Zekâtını vermeden ölen kimsenin zekât borçlarını, mirasçıları ödeyecek midir?
CEVAP
Vasiyet etmemiş meyyitin, bıraktığı maldan zekat borcu verilmez. Çünkü niyet etmesi lazım idi. Vârisleri, kendi mallarından ödeyebilirler. Bu takdirde, zekâtın iskatı yapılmış olur.