Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Kurban ve Adak (Nezr)  >  Kurban  >  Hazret-i İsmail ve kurban  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Hazret-i İsmail ve kurban

İbrahim aleyhisselam, oğlu Hazret-i İsmail’in endamındaki cemal ve kemalini görünce, babalık sevgisi ile oğluna karşı muhabbet uyanır. Bu huzur ve rahatlık içinde uyur. Rüyada, oğlu Hazret-i İsmail’i kurban ederken görür. Hanımı Hazret-i Hacer’in yanına gider:
- Ey Hacer, gözümün nuru oğlum İsmail’e en iyi elbisesini giydir, saçını tara, onu bir dostun ziyaretine götüreceğim, bir bıçak ve ip de getir.
- Bıçak ve iple bu nasıl misafirliğe gidiş?
- Belki Allahü teâlâ bize bir koyun verir.

İblis, bunu duyunca, bana iş düştü diyerek Hazret-i Hacer’in yanına gelir.
- Ey Hacer, İbrahim, İsmail’i nereye götürdü?
- Ziyarete.
- Hayır, kurban etmeye...
- Nasıl olur? Bir baba, oğlunu kurban eder mi?
- Ama (Rabbim emretti) diyor.
- Eğer Allahü teâlâ emretmişse, Ona bin can feda olsun.

İblis, bu sefer Hazret-i İbrahim’e gidip der ki:
- Oğlunu nereye götürüyorsun?
- Ziyarete.
- Hayır kurban edeceksin, o rüya şeytanidir.
- Hayır, gördüğüm rüya Rahmani idi.
- Oğlunu kesmene gönlün razı mı?
- Ey melun, şunu yakînen bil ki, dünyadaki herkes benim evladım olsa ve Rabbim hepsini kurban etmemi emretse, hepsini kurban ederim.

Şeytan, Hazret-i İbrahim’den ümidini kesip, Hazret-i İsmail’in yanına gelir:
- Ey İsmail, nereye böyle?
- Ziyarete.
- Hayır baban, seni kesecek.
- Beni niçin kesecek?
- (Rabbim emretti) diyor.
- Eğer Allahü teâlâ emretmişse, bin canım dosta feda olsun.

İblisin vesvesesi bitmeyince Hazret-i İsmail, babasına der ki:
- Bu beni rahatsız ediyor.
- Ona taş at, uzaklaşsın.

Taş atıp Mina’ya geldiklerinde, Hazret-i İbrahim oğluna der ki:
- Canım yavrum, başımızda bela var. Bilemiyorum niçin had cezasına müstahak oldun?
- Babacığım, bu sözden kan kokusu geliyor.
- Oğlum, rüyada, seni boğazladığımı görüyorum. Ne dersin? (Saffat 102)
- İnsan, sitem kamçısını yemedikçe kımıldamaz. Babacığım, sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredicilerden bulacaksın. Başımı vermek benim için bir an sürer. Ama kendi elinle oğlunu kurban etmek, gönlüne zor ve ağır gelebilir. Üç arzum var:

Birincisi:
Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağla!
- Yavrucuğum, dosta giderken ağlayıp, feryat edilmez.
- Belki hançerem [gırtlağım] hançerine dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim.

İkincisi:
Beni yüzü koyun yatır, yüzümü görme, ben de yüzünü görmeyeyim ki, belki coşarım da, senin babalık sevgin harekete gelir, ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz.

Üçüncüsü:
Annem beni göremeyince dayanamaz, onu teselli et ve iyilikte bulun.

Melekler de ağlamıştı
Hazret-i İsmail ağlarken melekler de ağlar. Babası, bıçağı boğazı üzerine koyunca, oğlu güler.
- Yavrucuğum, bu halde iken niçin gülüyorsun?
- Gördüm ki bıçakta Besmele yazılı, dostun ismi yazılı olan bıçak, nasıl keser?

Hazret-i İbrahim, olanca kuvveti ile bıçağı çakar, bıçağın ağzı döner ve kesmez. Kızıp, bıçağı yere çalar. Bıçak Allahü teâlânın emriyle dile gelip der ki:
- Bana niçin kızıyorsun? Sana kes diye emreden, bana da kesme diye emrediyor.

O zaman şu lütuf nidası erişti:
(Ey İbrahim, gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Güzel amel işleyeni işte böyle mükafatlandırırız. Bu açık bir imtihandı. Oğluna karşılık ona büyük bir kurbanlık koç fidye verdik)

Hazret-i İbrahim, gökten inen koçu yakalayınca, oğlunun bağlarının çözüldüğünü görür.
- Yavrucuğum, bağlarını kim çözdü?
- Beni ölümden kurtaran dost, bağlarımı çözdü.
- Ey oğlum, şimdi dua et, ne istersen Allahü teâlâ kabul eder.

Hazret-i İsmail şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kıyamette, mümin olan herkesi mağfiret eyle!)
(Bütün müminleri mağfiret ettim ve bağışladım) müjdesi geldi. (R.Nasıhin)

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.